Göç Zamanı: Aşırılı didaktik bir göç anlatısı..
31 Ocak 2016
Aşırılı didaktik bir göç ve şiddet anlatısı
Beril Körtenceli
Cumartesi gecelerinin neşeli havasından pay almayı denemek üzere Limon Yapım'ın Star Tv'ye verdiği aşırılı kasvetli yöre-töre kaynaklı hikayesi Göç Zamanı, çapından beklenmeyecek derecede güçlü bir kadro ve muhteşem Mardin-İstanbul görselleriyle dün gece karşımıza çıktı. Oya Yüce gibi deneyimli bir senaristin elinden bu derece küflü ve didaktik bir hikaye izleyeceğimi söyleseniz, inanmazdım. İnanamazdım. İnanmadım. Diziyi izlerken bir yandan da, "bu konuda yazmalıyım, yazmalıyım" dedim. Yazdım.
Bir dizi klişelerden oluşabilir. Ancak bu kadar retro kalmak, eskimiş olmak nasıl açıklanır, bilmiyorum. Hikayeyi yazanlar sanki kendilerini 80'li yıllardan beri bir kutuya kitlemişler de 2016'da kutu tesadüfen açılınca bilgilerini hiç güncellemeden masaya oturup şaşkınlıkla kaldıkları yerden yazmaya başlamışlar gibiydi. Dimitar Popov'un muhteşem görüntü yönetimi de olmasa kanalı değiştirirdim. Reji ise sadece görüntünün peşine düşmüş, zerre inandırıcılık aramamış ve hikayeyi satmak için kılını bile kıpırdatmamıştı. Bakınız hizmet dışı Haydarpaşa'yı kullanmaları... Yönetmen, hayata nüfuz etmek yerine "iyi resim" seçeneğini işaretlemiş ve Haydarpaşa'nın muhteşem klişe görüntüsüne sığınmış. Yılmaz'ın masasında durmaksızın yanan beş kollu şamdan da cabası. O şamdanda yanan mumlar neyin sübliminali acaba?
Evet, Doğu'da hâlâ bu anlattığınız hikayeler var. Evet, töreler aktif. Evet, İstanbul'a trenle gelen üç kadın ve bir çocuğa çöreklenecek "kahpe" hemcinsler de var. Evet, sizi ilk fırsatta satmaya, tecavüz etmeye yeltenen adamlar da var İstanbul'da. Hem de bunun için Beyoğlu'nun arka sokaklarına sığınmanıza da gerek yok. Marka değeri hayli yüksek olan Bağdat Caddesi'nin göbeğinde de yaşarsınız aynı sıkıntıyı! Ancak bütün bunları 2016 yılında televizyon izleyicisine Kartal Meslek Lisesi'nin Tiyatro Kulübü tarafından sahnelenmiş anonim bir oyun gibi stilize tiplemelerle anlatmaya kalkmak ilk bölüm gerginliğinden olmalı.
Eğer Göç Zamanı ikinci bölüm itibariyle ayakları yere basan az klişeli, çok yeni cümleler kuran bir yol izlerse arkasına aldığı güçlü kadro yüzünden Cumartesi akşamında bir yer edinebilir.