Bu sahne sayesinde bir anda kafamda ampul yanmasını sağlayan gerçek de Leydi Diana'nın Gianni öldüğünde hala yaşıyor olduğu, güzel bir detay. (Ölmesine birkaç ay kaldığını fark etmem değil.) Versace'nin cinayeti 1997 olsa da dallanıp budaklanmasının başlangıcı 1990 yılına dayanıyor. Gianni'nin beşinci kurban olduğundan bahsetmiştim, dolayısıyla ilk bölümde olduğu gibi sezonda hikayeyi iki ayrı kısma (geçmiş-şimdiki zaman) ayırıyoruz.

Andrew'u seri katil olmaya götüren olaylar, Gianni'nin onunla bağlantılı veya bağlantısız olan devam eden hayatı bir kısım. Versace'nin cinayetinden sonrası ise diğer kısım. Andrew'un artık ülke gündemine oturan kaçış hikayesi; sevdiği adamın ölüsünü bulan ve onu kaybeden Antonio; şirketin ve bütün sansasyonun, ağabeyinin ölümünün yükü bir anda üstüne binen Donatella. Gianni'nin, Andrew'un eşcinsel olmalarıyla 90'larda Amerika'daki eşcinsellerin maruz kaldıklarına atılan bakış da cabası.

İlk bölümde ağırlık tabii ki cinayetin de etkisiyle Gianni ve Andrew karakterlerinde. Hatta gördüğüm bazı Darren Criss'in bölümün yıldızı olduğu görüşlerine katılmadan edemedim. 50 dakikalık bölümde sıra Penelope Cruz'a ve tabii ki Ricky Martin'e de geliyor. Donatella'ya özel yazılan sahne açılışın dikkat çekenlerinden olmuş, Cruz da güzel kurtarmış. İtalyan asıllı İngilizcesinin hali biraz kulak tırmalıyor gibi ama sanırım alışılır izledikçe.

Ben ikinci sezondan O.J. Simpson tarzı bir sezon bulmayı diziden beklemiyorum, mümkünse siz de beklemeyin. Zaten farklı türden bir hikaye var önümüzde; ilk bölümden kendisini belli etmiş. Benim yazacaklarım genel olarak böyle efenim. Bakalım daha neler olacak?

Not: American Crime Story şimdiden üçüncü ve dördüncü sezon onaylarını aldı. Gelecek sezonda Katrina Kasırgası'nın yıkıcı etkisinin getirdikleri ve götürdükleri, dördüncü sezonda ise Bill Clinton/Monica Lewinsky skandalı işlenecek.