-- Dikkat Spoiler içerir izlemediysen okuma--
Brooklyn sokaklarında
mafyalar kara para aklama teslimatları konusunda barları seçmiştir. Bu barlardan birinin
sahibi de Marvin nam-ı diğer Kuzen
Marv'dır. Marvin'in kuzeni Bob da barda barmendir. Çeçen mafyasının tekelinde olan Marvin ve Bob'un barı bir gün
soyulur.Olayın iç yüzünde
beklenmedik gelişmeler gün yüzüne çıkarken, Bob'un komşusunun çöplüğünde bulduğu darp edilmiş yavru köpek
de ortalığı iyice karıştıracaktır. Michael R. Roskam'ın yönetmenliğini yaptığı The Drop (Kirli Para) sene içerisinde
ilk önce Filmekimi'nde görücüye çıkmıştı. Yorumların geneli de overrated çıkmıştı ki bu görüşe katılmıyorum. Suç
filmlerinin yapısını, her türlü
sürprizini şak diye bilecek potansiyelde olan sinemaseverler, bazı kırılma noktalarını klişe
bulabilir. Ama şunu da söylemek
lazım. Filmde çok sağlam oyunculuklar, çok sağlam bir yönetmenlik ve senaryo var.
Finale kadar
tıkırında giden ve ilmek ilmek
örülen olay örgüsü, hiçbir şekilde sarkmadan ilerliyor. Zaten bütün bu akıcılıkta en büyük pay oyunculuklara
düşüyor ki James Gandolfini son
kez de olsa ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu gösteriyor. Hem sert hem de mizahi yanını aynı
karakterin potasında eriten böyle
müstesna bir oyuncu yok bence. Karakter demişken karakter derinlikleri de titizce hazırlanmış. Hem de diğer
filmlerdeki gibi flashback'li
desteklemelerle uzatmalara oynamadan. Yalnız bana göre sırıtan - tek de olsa- bir faktör mevcuttu. Her suç öyküsünün (hatta neo-noir'in başarılı örneklerinden bu film) içinde mutlaka işgüzar bir adalet bekçisi durur. Fargo'da çok barizdi mesela. Ama bu daha çok kara komedilerde vuku bulan bir formül. Zira The Drop’ta birden teftiş yapmaya başlayan polis, hiçbir delil veya hipotezini sunmadan olaylara müdahale etmeye başlıyor. Ve sanki başından beri de biliyormuş da soğukkanlı polis imajını zedelememek için bir nevi bizi caydırmaya çalışıyor. Ama maalesef böyle bir tutarsızlık oluştuğu için de haliyle polis sırıtmaya başlıyor.
Ne güzel abimizdin sen James Gandolfini :( Huzur içinde uyu! Son tahlilde The Drop, oyunculuklar açısından sterilize, senaryo ve yönetmenlik açısından da suç türünün ayakları yere basan örneklerinden biri olarak başarılı bir çalışma. Her ne kadar belli başlı bazı klişe kırılma noktaları olsa da zekice bir anlatım tekniği var. Suç türüne ilgi duyuyorsanız ve zor da olsa Gandolfini abimizin son sonatına tanık olmak için izleyin derim.
*Leziz sinematografisi filmin izlenmesi açısından büyük katkı sağlıyor.
*Araya sıkıştırılmış sayko eski sevgili klişesi artık bayıyor.
Filmin Notu: 5/4