Hikâyeyi ilk okuduğumda çok etkilendim çünkü sıradan tek boyutlu bir karakter değil asla Nejat. İlk bölümün ilk saniyesi itibariyle çok derinlikleri olan ve birçok boyutu olan bir karakter. Nejat’ı oynamak için sabırsızlandım diyebilirim. Hikâyenin akışında da zaten baba- kızın mükemmel işlenen bir hikayesi var. O yüzden kızıyla bu kadar sıcak ilişkisi olan, hayat enerjisi olan, tabii kadınlara karşı duvarları olan ama insanlara da içinde yaşadığı bu travmayı yansıtmamaya çalışan bir adam Nejat. İşinde disiplinli ve çok mükemmeliyetçi bir adam.

 

Daha önceden bir film izlemiştim Russell Crowe – Fathers and Daughters diye bu film de o kadar güzel işlenmiş bir baba kız ilişkisi vardı ki keşke bir gün ben de böyle bir hikâye içinde yer alsam demiştim. Belki ondan daha da fazlası var bu hikâyede o yüzden sadece bu işte olmayı düşündüm ve diğer tekliflerle ilgilenmedim bile.

 

•  Yeni giren projelerden Benim Tatlı Yalanım’ı en çok ayıran yan ne oldu sizce?

Diğer projeleri henüz izlemedim ama en azından birkaç dakika fikir sahibi olmak adına inceledim. Onların türü romantik komedi bizim proje ise diğerlerinden ayıran en belirgin özelliği ise romantik komedi kalıplarını kullanan ama drama öğeleri de taşıyan bir proje olması. Hikâyenin içinde gerçekten çok ciddi bir drama var. Kızının annesiz büyümesi Nejat karakterine büyük bir sorumluluk yüklüyor ve tabii ki bunu çözümlemesi içinde sürekli kafasında soru işaretleri barındırıyor. O yüzden seyirci izlediği zamanda ilk bölümden itibaren gerçek hayatın çok içinden bir hikâye ile karşı karşıya kalacak. Zaman zaman gülecek, bazen de ağlayacaklar hem Kayra hem de Nejat’ın sahnelerinde. Yine Suna ve ailesinin sahnelerinde de zaman zaman dramatik şeyler olacak. Komedi olarak da durum komedisi olacak fakat bu komedi sulu zırtlak bir komedi değil. Karikatürize edilmiş sahneler izlemeyecek seyirci. Yani bizi diğerlerinden farklı kılan şey türümüz.

 

Hem sosyal medyadan, hem izleyicilerden, sokaktaki tanıdık tanımadık izleyicilerden gelen tepkiler çok güzel gerçekten. Genelde hep güzel yorumlar ve güzel eleştiriler alıyorum. Hikâyenin sıcaklığından, baba kız ilişkisinden bahsediyorlar. Çok beğendiklerini söylüyorlar. Yine Aslı ve Kayra uyumumuzu çok beğendiklerinden bahsediyorlar. Tabii ki bunlar beni çok mutlu ediyor.

 

•  Nejat’a çok kızdılar mı?

Aslında çok fazla kızmadılar Nejat’a. İzleyicilerin Nejat’ı anlamaya çalıştıklarını hissediyorum çünkü bende yerinde olsam annesinin gelme ihtimalini hep göz önünde bulundurmuş Kayra’nın bebeklik zamanından beş, altı yaşına gelene kadar belki de ama zaman geçtikçe bu umudu azalmış ve işin içinden çıkılamaz bir noktaya getirmiş Nejat’ı. Yalanları, yalanlarla örtmeye mecbur kalmış yoksa buralara kadar geleceğini düşünse annesinin gelmeyeceğini ona en baştan anlatmaya çalışırdı diye düşünüyorum. Benim Nejat karakterinden anladığım ve hissederek oynadığım tarafını söylüyorum. O yüzden seyirci de onu bağrına basıp anlamaya çalışıyor ve tahmin ettiğimden daha az sayıda insan Nejat’a kızdı diyebilirim.

 

•  Çocuk oyuncularla çalışmak zordur derler? Sizin aranız nasıl Lavinya ile?

Tabii ki çok kolay bir şey değil normalde, bir de sürelerimiz çok uzun belli bir süre sonra yorgunluk söz konusu veya set içerisinde durumu çok fazla idrak edememe durumu bizi biraz zorlayabiliyor. Sahne çözümlemesi durumlarında da bazen zorlanıyorlar ama Lavinya’ya bir parantez açmak istiyorum. Lavinya bu yaşta olmasına rağmen işinin çok bilincinde karakter çözümlemesini yapıp, hazırlanmış bir şekilde sete geldi ve öncesinden de biz hazırlandık zaten Lavinya ile. Onu ilk gördüğüm andan itibaren böyle olacağını biliyordum. Başka bir enerji vardı çünkü Lavinya’da. Başka bir çocuk yani sahneleri oynarken keyif alabiliyorum babasına bakıyormuş gibi o duyguyu bana verebiliyor. O yüzden oynamaktan çok keyif aldım.

 

 

Uyumlu bulunuyor olması çok güzel bir şey çokta önemli bir şey nihayetinde içinde romantizm olan da bir hikâye ve geliştikçe aşkta bu hikâyede yer edinecek. İlk günden bu yana bizim için bu uyum ve enerjiyi yakalamak çok kolay oldu. Aslı ile çok iyi anlaştık. Duvarsız bir şekilde çalışabiliyoruz, fikir alışverişinde bulunabiliyoruz. Bu da ekrana yansıyor diye düşünüyorum.

 

Bu konuda gerçekçi olmam gerekiyor. Benim de herkes gibi bazen yanlış anlaşılmamak adına veya elimde olmayan nedenlerden dolayı benim dışımda gelişen durumlarda, bir yere geç kalmak ya da trafik durumundan dolayı eğer karşımdaki insanı tanımıyorsam beni yanlış anlamasın diye ufak tefek tatlı yalanlarım olabiliyor. Tanıdığım insanlar için bu geçerli değil tabii ki. Tanıdığım kişiler onlara verdiğim değerin farkındadır ve bunu dert etmeyecektir o yüzden net olmak her zaman daha doğrusudur diye düşünüyorum.

 

•  Rolleriniz için bir hazırlık süreci yaşadınız mı?

Rolüm için ciddi bir hazırlık süreci geçirdim diyebilirim. Karakteri çözümleme noktasında yelpazesini derinleştirmek ve çok boyutlu hale getirme aşamasında tabii ki oyuncu koçum ile hem senaryoma hem karaktere çalıştım. Onun dışında insanların kızlarıyla olan ilişkilerini gözlemledim, babamın bana olan yaklaşımına bir de başka bir göz ile baktım. Yine abimin kızı var o da Kayra ile aynı yaşta bu durumda benim için bir avantajdı. Kayra’nın çözümlenmesinde ve alt metni kendi karakterime yerleştirmek içinde yeğenim Miray’ın yaklaşımları, onun sözleri, tepkileri ile abimin ona karşı tepkilerini gözlemledim. Yine bu konuyla ilgili içinde baba, kız hikayesini barındıran filmler izledim.

Benim için aileyi aslında iki kelime ile özetlemek istiyorum. Huzur ve çıkarsız sevgi.

• Sevdikleriniz için neleri göze alırsınız?

Sevdiğim bir insan için göze alabileceklerimin sınırı yok. Çünkü karşı tarafın yaşadığı olumsuz bir durum veya mutsuzluk benim derdim olarak kodlanıyor beynimde ve onu çözebilmek için kendi derdimmiş gibi yaklaşıyorum. Sevgi çok kolay yakalanan bir şey olmadığı için bir sürü arkadaş ve dostunuz vardır ama cana yakın candan çok az insan vardır onlara da sahip çıkılması gerektiğine inanan bir yapım var. O yüzden sınırım yok. Hatta bazen kendi derdimi bile unutuyorum başkasının derdine çözüm bulmak adına.

Hedef anlamında çok fazla şunu yapmalıyım bunu yapmalıyım diye düşünen biri değilim. Sadece kendimi her zaman hazır tutuyorum. Herhangi bir proje için geçerli bu durum. Kendi bakış açım her zaman yarın için hazır olmak. Zaten hazır olmanın getirisi bana doğru projeler ve insanlar getiriyor diye düşünüyorum. Öncelik tabii ki bu işin hakkını vermek ve seyirciye doğru bir şekilde ulaşmasını sağlamak. Sonrasına bakacağız.

 

Nejat kızı Kayra'nın anne sorununu çözmek için yeni yalanlar söyleyecek mi? Suna ve Nejat arasında yeni gerilimler yaşanacak mı? Hande bu sırada hayal kırıklığına uğrayacak mı? Serkan bütün bu olanlara şüpheyle yaklaşacak mı? Suna'nın ailesi kahvehaneyi kurtarmak için neler yapacak bunları izleyeceğiz. Bizi şimdiden bu kadar çok sevip, evlerine konuk aldıkları için tüm izleyicilerimize çok teşekkürlerimi iletiyorum.