Deniz Cengiz: “Mizah yazarıysan kendi şakanı biraz da kendin satmak istiyorsun”

Deniz Cengiz: “Mizah yazarıysan kendi şakanı biraz da kendin satmak istiyorsun”
Deniz Cengiz’in haberi yok ama kendisiyle tanışma ve de onu gözlemleme şansına sahip oldum. Şunu söylemeliyim; sayfanın aşağısına doğru indiğinizde “Hangi ünlü kişilikle oturup sohbet etmek isterdiniz?” sorusuna verdiği cevap, Cengiz’in genel karakteristik özelliği. Evet, kendisi hayranı olduğu biriyle karşılaşsa büyük ihtimalle tutulup kalır; bunun deneyimle sabit olduğunu söyleyebilirim. Zira Kanal D binasında kendisiyle tanıştığım sırada Beyaz Show’a çıkmak üzere hazırlanmıştı ve o gün kalpten gitmediyse herhalde hiçbir gün kalpten gitmez. “Ürkek ceylan” misali “Allah’ım ben nereye düştüm? Acaba kalbimin ağzımda olduğu şu an anlaşılıyor mu?” sorularını herhalde içinden defalarca geçirmiştir. Zaten Beyaz Show ekibinin ona Kanal D binasına girerken yaptığı şaka da bunun kanıtı olsa gerek. İşte, bu çekingen kişi kalemi eline aldığında tabiri caizse bir canavara dönüşüyor. Söz konusu başka bir sivri, zeki ve de mizahi bir kalemin yarattığı karakteri oynamak ise o zaman bu canavar kelimenin tam anlamıyla agresifleşiyor ve ekranda döktüren bir oyuncuya dönüşüyor. Jet Sosyete’nin İlayda’sıyla hala yollarınız kesişmediyse “Bu kız neyden bahsediyor?” deyip yabancılaşabilirsiniz. O nedenle bu röportaja başlamadan önce en azından Youtube’dan birkaç görüntü izleyin ve sonrasında ileride web dizisi ya da film yazmak ve oynamak isteyen Deniz Cengiz’e kulak verin.

Dipnot: Böyle kadınlarla yolum kesiştikçe “Bu ülkede de Amy Poehler, Lena Dunham, Lisa Kudrow, Tina Fey gibi kadınlar var bir yerlerde; olmalılar” inancına sığınıyorum. Ve söz Deniz Cengiz’de!


 
Kalemi ilk oynatma anı hayatınızda hangi olaya denk geliyor?
Oyunculuk okumuştum ve hep tutkumdu ama sektöre girmenin zorluklarının da farkındaydım. O yüzden daha iş odaklı bir master yapıp beyaz yakalı oldum. Çok sürmedi, istifa ettim. Kendimi ifade edebileceğim bir şeyler arıyordum. İnternette gezinirken içerik sitelerinden birinde bir liste gördüm. Ben daha komiğini yazarım dedim. Aklıma gelen bir liste yazıp gönderdim. Freelance yazarlık teklif ettiler ve böylece başladı bu serüvenim.
 
Söz konusu mizah olduğunda yazanlar bir şekilde kamera önüne de geçiyor. Dramda bu durum pek geçerli değil. Mizahın istisnai durumu nedir?
Kendi adıma düşününce ben zaten oyunculuk yapabilmek için yolumu yazarlıkla açtım. Yani asıl motivasyonum hep oyunculuktu. İnternete bir şeyler çekiyordum ve sosyal medyanın dili gereği komedi olması lazımdı. Fakat geneli düşününce, şöyle bir şey olabilir; mizah yazarıysan kendi şakanı biraz da kendin satmak istiyorsun. Durumun komedisi, tınısı, zamanlaması kısacası her şey kafanda çınlıyor.
 
Konuya bodoslama daldığımız için ben en atom parçası kıvamındaki soruyu sormadım; kimdir Deniz Cengiz? Nasıl bir ailede, hangi şehirde / semtte büyüdü? Televizyonda neleri izleyerek yılları geçti? Neleri dinledi? Onunla ilgili en çok paylaşılan açık ara en öndeki olay / anı nedir?
Tüm çocukluğum Suadiye’de geçti. Annemle babam ben çok küçükken boşandılar. Tek çocuğum. Anneannem, annem ve ben beraber yaşıyoruz. Yanlış anlaşılmasın babamla da aram süperdir. Televizyonda Tatlı Kaçıklar, Ayrılsak Da Beraberiz, Avrupa Yakası izleyerek büyüdüm. İlk aklıma gelenler... Bir de Ally McBeal’i çok severdim. Büyük Şebnem Ferah hayranıydım. Herhalde 30 konserine falan gitmişimdir. Benimle ilgili açık ara en ana olay ne olabilir? Sanırım her zaman pastanın en büyük dilimini kendime almam. Bu nedense yakınımdaki kimsenin gözünden kaçmıyor.
 
Önce Beyaz Show ekibine dahil olma hikayenizi dinleyelim. Oradaki tüm metinleri mi siz yazıyorsunuz? Biraz işin mutfak kısmından bahsedebilir misiniz?
Yok, beş kişilik bir mizah ekibiyiz. Hepimiz her hafta konuklara skeç, şaka, aksiyon ve soru yazıyoruz; Beyazıt Bey (Öztürk) seçiyor. Beyaz Show ekibine dahil olmam Instagramdaki videolarım sayesinde oldu. Beyaz Show yazar arayışındayken, Beyazıt Bey benim videolardan birini görüp sevmiş, ulaştılar. “Şu şu ünlüler şova konuk olsa neler yazardın?” dediler. Dosya hazırlayıp gönderdim, seçildim ve ekibe dahil oldum.
 
Aslında yanlış bilmiyorsam her şeyin başlangıcı Kılavuzu Karga adlı Youtube kanalına dayanıyor. “Kılavuzu Karga”nın da devamı malum. Bu isim nereden geliyor?
 
Yok, aslında kendi Youtube kanalım vardı. Bir Youtube ajansı “İçeriklerini daha profesyonel bir konseptle çekelim” gibi bir teklif getirdi. Kanal ismini ben buldum. Çünkü sarkastik hayat tavsiyeleri veren skeçler yazmıştım. Hani çok da ciddiye almayın, kılavuzum karga gibi düşündüm. Fakat kılavuzu karganın o malum devamı gerçek oldu, kanal tutmadı (gülüyor.)
 
Bence mizah yazabilen, oynayabilen hayatı en güzel şekilde gözlemleyen ve ti’ye alandır. Mizah yazabilme ve oynayabilmenin motivasyonları ve olmazsa olmazları neler size göre?
İçindeki eleştiren sesin hiç durmadan konuşması bence. Öyle bir iç ses var ya; “Yok onu yapma yanlış anlaşılır, ay şuna bak ya ne giymiş, öf bu da bana mı yürüyor ne” diye içeride cır cır konuşan... Biraz fesat bir ses ama detayları kaçırmıyor, işe yarıyor.
 
Jet Sosyete’ye dahil olma hikayenize gelelim…
Gupse Özay benim videoları Instagram’da görüp çok destek verdi. Gülse Birsel’e de izletmiş. Zaten hep hayalini kuruyordum Gülse Birsel’le çalışmanın. Bir gün mesaj attı “Yeni sitcom için görüşmek istiyorum” diye. Havalara uçtum tabii. Sonra deneme çekimleri derken hop hayaller gerçek oldu.
 
Yıllardır yazdığınız için Jet Sosyete’de Gülse Birsel gibi güçlü bir kalem olmasına rağmen aralarda kendinizi tutamadığınız ve “Galiba bunu söyleyeceğim” ya da “Ben de bir şeyler karalasam mı?” dediğiniz anlar oluyor mu? Gülse Birsel ile paslaşmalarınız nasıl?
Valla Gülse Birsel öyle bir döktürüyor ki üstüne ben bir şey yazamam. Sadece arada ufak tefek doğaçlamalar yapıyorum. Ama çok minik. Hatta ezber yaparken bazen aklıma tam cümle gelmiyor. Başka türlü söylüyorum sonra dönüp metne bakıyorum, Gülse’nin yazdığı hali hep daha komik.
 
İlayda’yı yaratma aşamasında yararlandığınız en güzel malzeme, gözlem aracı neydi / kimdi?
Yararlandığım spesifik biri yok açıkçası. Geçmişten bugüne görüp ettiklerimden İlayda’ya yarayanları beynim bulup bulup çıkarıyor ona kafa yorarken.
 
Jet Sosyete’nin ardından kaleminiz sizi nerelere götürür? Yine kamera arkası mı ağır basar, yoksa oyunculuk yolculuğuna devam mı?
Web dizisi ya da film yazmak ve oynamak istiyorum. Acelem yok, içime sinmesi önemli benim için.


 
KISA KISA
 
Son zamanlarda sizi en çok etkileyen film(ler):
Tolga Karaçelik’in Kelebekler filmi.
 
İzlemekten keyif aldığınız ve defalarca izlediğiniz film(ler):
Woody Allen’ın tüm filmleri.
 
Çok abartıldığını düşündüğünüz film(ler):
Shape of Water.
 
Takip ettiğiniz diziler:
Şu an pek yok. Fakat ilk aklıma gelenler Modern Family, Girls, Louie, Shameless...
 
Bugüne kadarki yaşamınızı bir yönetmen çekecek olsa hangisinin dili sizi yansıtırdı? Ve bu film, hayatınızdaki hangi olayla açılışı yapardı?
Çok zor soru (gülüyor.)
 
Herkese önerdiğiniz kitap:
Stefan Zweig’ın Satranç’ı.
 
Şu an veya son olarak okuduğunuz kitap:
Dostoyevski - Ecinniler. Bir cesaret başladım ama...
 
Son zamanlarda en çok dinlediğiniz müzisyen / şarkı:
Çocukluğumun dile dolanan pop şarkılarına sardım bu sıra fena halde.
 
Son zamanlarda en çok etkilendiğiniz tiyatro oyunu:
Pürtelaş Tiyatro’nun Martı’sı ve Oyun Atölyesi’nin Hansel ve Gretel'in Öteki Hikayesi adlı oyunu.
 
En çok seyahat etmek istediğiniz şehir / ülke:
İspanya’ya hiç gitmedim. Bu yaz umarım (gülüyor.)
 
En sevdiğiniz şehir / ülke:
Londra’yı çok seviyorum.
 
Bir buluşa imza atmış olsaydınız bu ne olurdu?
Ay lütfen kaybettiğim şeyleri bulabileceğim çipler falan üreteyim.
 
RaniniTV’de bir mahlasla bir dizi üzerine tek bir seferliğine yorum yazacaksınız; o diziyi yerden yere vurmak da serbest, güzellemeler yapmak da. Mahlasınız ne olurdu ve hangi diziyle ilgili yazardınız?
Jet Sosyete’ye yazardım; süpersin bebeğim.
 
Hayatta olan veya hayatını kaybetmiş ünlü bir kişilikle (yazar, oyuncu, bilim adamı, yönetmen, futbolcu vs.) karşılıklı oturup bir konu üzerine konuşacaksınız. Kimi ve hangi konuyu seçerdiniz?
Pas. Çok hayransam zaten elim ayağıma dolaşır, dilim tutulur.
 
Bugünkü Deniz Cengiz’i betimleyen söz (replik, edebi alıntı, şarkı sözü, minibüs arkası sözü vs.):
Simyacı’dan çok sevdiğim bir alıntı olsun o zaman, şimdiye kadarki yolculuğumun da özeti: “Bir düşü gerçekleştirme ihtimali yaşamı ilginçleştiriyor.”

Röportaj: Cansu Uras
Fotoğraflar: Emre Yunusoğlu
Fotoğraf Asistanı: Alper Kemal Özkorkmaz




BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER