1973 doğumlu ve BAFTA adaylığı olan Grand Theft Auto V'da Trever Philips'e hayat vermesiyle tanınan, Westworld'de canlandırdığı Rebus karakteriyle de bilinen Steven Ogg, televizyonun uzun zamandır popüler dizisi The Walking Dead'de Negan'ın psikopat sağ kolu Simon ile asıl çıkışını yaptı ve performansıyla birçok insanın hem beğenisini hem de nefretini kazandı.
Altıncı sezon finalinde diziye katılan Ogg'un dizideki rolü sekizinci sezon finalinden hemen önce, 15'inci bölümde sona erdi. Negan'ın ellerinde hayata veda eden Simon'a veda ettik. Ben de oyuncuyla telefonda görüşüp dizi, karakteri ve son bölüm hakkında konuştum. Saat farkımız nedeniyle Amerika'ya göre öğlen saatlerinde yaptığımız röportaj bize göre akşam saatlerinde gerçekleşti tabii. Röportaj nedeniyle geçmek bilmeyen bir günü bitirdiğimde telefonun diğer ucunda Steven Ogg ve röportaja eşlik edip aktörü bana paslayan bir temsilci vardı.
Röportaj boyunca Simon'ın tam aksine sempatik tavırlar sergileyen Ogg, sorulara cevap verirken de gayet rahattı. Hatta standart bir şekilde 10 dakika kadar sürmesi gereken röportaj süresini üç dakika kadar aşsam bile herhangi bir müdahale gelmedi ve Ogg röportajın sonuna kadar sorularıma sabırla cevap vermeyi sürdürdü.
● En klasik soruyla başlayalım diyorum. Simon'ın kaderini ne zaman ve nasıl öğrendiniz?
Dizinin yürütücüsü Scott Gimple söyledi. The Walking Dead'in 100. bölümünü kutladığımız The Greek Theatre'daki etkinlik sırasında. "Şey, evet.. Sen ölüyorsun," gibi bir şeydi. "Bunu yarın öğrenmek daha iyi olurdu. Şimdi ben bunu nasıl kutlayacağım?" diye düşündüğümü hatırlıyorum. Zor bir durumdu orada olmak ama bu, hayatın ve The Walking Dead'de olmanın bir parçası.
● Yapım tarafından söylenmeden önce Simon'ın ölümünü bekliyor muydunuz ya da hayal etmiş miydiniz? Ben Dwight'ın daha erken öleceğini düşünüyordum.
Senaryolarımızı çekimlerden kısa bir öncesine kadar almıyoruz. Bir oyuncu olarak bölüm bölüm oynadığınızdan ne olacağını hemen bilmiyorsunuz. Ne zaman gidişatı gördüm? Bir anlamda Simon'ın ne yaptığı ve nasıl yaptığı konusunda onurlu kalmasını istemiştim. Ama çok fazla çıkış yolunuz yok. Oyuncu olarak "Pekala. Bunun nereye gittiğini biliyorum. O zaman yapalım," diye düşündüydüm. Yaptığımdan, karakterden ve fırsattan dolayı memnunum.
● Jeffrey Dean Morgan'la o kavga sahnesini oynamak nasıldı?
Harikaydı. Başta ikimiz de çekinceliydik. Savaşçı değiliz, eğitimli değiliz ve genç de değiliz. Doğru şekilde yapmadığınızda kendinize zarar verebilirsiniz. Fazla prova yapma fırsatımız da olmadı çünkü çekecek bir sürü sahnemiz daha vardı. Bir yandan da çalışmaya devam etmek zorundasınız ve Jeffrey'in konuşacağı yedi sayfası daha vardı! Ama başladığında içine giriyorsunuz. Güzel görünmesini istedim. Boğma kısmındaki sesleri çıkarmak en zoruydu. Çünkü inandırıcı olması için nefesimi tuttum, neredeyse bayılıyordum.
Simon Reyiz inda house!
● Bölümün sonunda Simon'ı aylak olarak görüyoruz. Oynaması eğlenceli miydi? Karakterin duvarda harika bir zombi suratı vardı.
Eğlenceliydi. Bütün o makyaj sürecinden geçmek mükemmeldi ve aylak olacağım için mutluydum. Keşke ekranda daha fazla zombi Simon olsaydı, Simon'ın zombiye dönüşümünü görmeyi isterdim. Ama ortaya çıkandan ve zombi Simon'ın ekrana geliş halinden gerçekten memnunum. Sadece öldürmeye odaklı bir Pitbul'un ruhunu vermek istedim, hala savaş modunda olan agresif bir zombi. Vedayı bu şekilde yapmak harikaydı.
● Simon Negan'ı öldürmeye çalışmasa bir şekilde hayatta kalır mıydı ya da onu öldürmesi için şansı var mıydı?
Açıkçası Simon'ın başta sadece Negan'ı tanıtan birisi olduğunu düşünmüştüm. Benim için bu kadar bir şey olduğunu. Sonra yavaş yavaş arttı, biraz daha derken bir anda sağ kolu oldu. Onun etrafında kurulu büyük bir plan hiç olmadı. Simon asla güce aç birisi olmadı, bence yaşananlar bu noktaya getirdi.
Kavgalarında bir bakıma saygı vardı. Negan'ı öldürmekle ilgili konuşurken "Bu işi çabuk ve sessizce, saygı içerisinde halletmeliyiz," diyen biri. Negan onlar için çok şey yaptı. O yüzden yumruk yumruğa girdiler. Kazanacağı, onu bitireceği konusunda kendine güveni vardı. Ama öyle olmadı. Simon'ı hiç liderliği isteyen biri olarak görmedim ama iyi bir lider. Eğer liderliği alsaydı da idare ederdi. Ancak onun yöntemi kesinlikle daha farklı ve kanlı olurdu.
Welcome to the Jungle!
● The Walking Dead, Türkiye'de de oldukça popüler bir dizi. Buradaki fanlarınıza ne söylemek istersiniz?
Dizinin global açıdan popüler olması çok iyi. Böyle bir dizide yer almanın bir güzelliği de dünya genelinden fanlara sahip olmanız, onlardan size mesajlar ve sorular geliyor olması. Türkiye'nin de bunlar arasında olduğuna sevindim. Çünkü bir gün Türkiye'ye gelmek istiyorum. Türkiye benim ezelden beri listemde olan bir yer.
● En kısa zamanda sizi Türkiye'ye bekleriz. İnsanlar sizi Grand Theft Auto veya Westworld gibi diğer projelerinizden de tanıyor ama The Walking Dead'den beri hayatınızda ne değişti?
Kesinlikle daha fazla insanla konuşur ve daha fazla fotoğraf çekilir oldum. Hem de çok çok daha fazla fotoğraf. Ama en büyük değişim selfie çekme konusunda profesyonel hale gelmem olsa gerek.
● Simon, Daryl gibi çizgi romanlarda olan biri değil. Yeni, sadist, beklenmedik bir kötüydü. Bu durumun avantajını yaşadınız mı?
Hem kişişel anlamda ve bir oyuncu olarak benim için hem de senaristler için eğlenceli ve özgür bir durum oldu. Çünkü bir klavuz yok. Böylece doldurulması gereken her türlü boşluğa koyabilirsiniz, beklenti yok. Bence bu sebeple Simon birçok kişiyi şaşırtabildi. Bunu her daim yapabilirsiniz tabii ki, çizgi romanlarındaki bir karakteri değiştirirsiniz. Ama bence Simon'ı ilginç yapan onunla ilgili bir plan olmamasıydı. Ne yapacağını bilmiyorsunuz, tahmin edilemezlik daha havalı yapıyor.
● The Walking Dead sonrası için herhangi bir planınız var mı?
Biraz dinleneceğim. Bu ay içinde The Short History of the Long Road'in çekimleri başlayacak. New Mexico'da birkaç hafta sürecek bağımsız bir film. Babasıyla bir karavanda yaşayarak büyüyen ve o ölünce kendi başına kalan bir ergen hakkında. Bir de başrolde oynadığım Solis filmi var, post-prodüksiyonda. Uyandığında kendisini uzayda kapana kısılmış Troy Holloway'i oynuyorum ve zamanı dolmadan önce onu kurtarmak için bir seferberlik başlıyor.
● Birkaç hafta içinde sizi Westworld ikinci sezonda da göreceğiz. Rebus için sırada ne var?
Rebus'un eğlenceli bir dönüşü oluyor. Tabii ki çok ya da istediğim kadar çok yer almış değil. The Rebus Show olmasını isterdim. Ama dünyanın içinde ve hâlâ oradayım.
● Son sorum. Yayınlanan TV projelerinden son dönemde takip etme fırsatı bulduğunuz oldu mu?
Bir arkadaşım sayesinde Peaky Blinders izlemeye başladım. Peş peşe izleme yapıyorum, kaliteli ve eğlenceli bir dizi. Cillian Murphy de bir harika. BBC'nin dizisi. BBC'deki başka şeyleri de takip ediyorum aslında.
The Walking Dead'in sekizinci sezon finali 16 Nisan Pazartesi akşamı 21:30’da FX Türkiye'de yayınlanacak.