Fredrik Malmborg: Bir yapımcı olarak ancak son aldığınız reyting kadar değerlisiniz

Fredrik Malmborg: Bir yapımcı olarak ancak son aldığınız reyting kadar değerlisiniz
Ekim ayında Ay Yapım, Bu Şehir Arkandan Gelecek, Fi, İçerde ve Cesur ve Güzel'i dörtlü paket olarak yurt dışı pazarlamasının Eccho Rights'a verdiğini duyurunca firma bizim de radarımıza girmiş oldu. Ezel, Kurt Seyit ve Şura, Elif, Hatırla Gönül, Kış Güneşi, Kaçak gibi dizilerin pazarlamasını yapan İsveç kökenli firma yaklaşık 5 yıldır Türk dizilerinin pazarlanması konusunda servis veriyor. Biz de 3-6 Nisan 2017 tarihleri arasında Cannes'da düzenlenen içerik fuarı MipTv'de Eccho Rights'ın direktörü Fredrik Malmborg ile sohbet ettik.

● Fredrik, sizin adınızı "Yapımcı Birliği" diye özetleyebileceğim Sparks adındaki ağın yöneticisi olarak duyduk. Güzel bir yapıydı, Okurlarımız için özetlersek eğer misal Türkiye’den bir yapımcı Almanya’da iş yapacaksa bu birliğin üyesi biriyle çalışıyordu. Fransız bir yapımcı da Türkiye’de iş yapacaksa da Türk bir şirketle çalışıyordu. İnsanları birbirine bağlıyordu. Sparks'tan sonra Eccho Rights nasıl gündeme geldi?
Evet, 10-12 yıldır bu ağ mevcut. Harika bir deneyim oldu çünkü yapımcılarla nasıl çalışılacağını öğrendik. Platform özünde sadece eğlence formatları için kurulmuştu çünkü o dönem popüler olan buydu, ilgi çekiciydi. Sonra, yavaş yavaş eğlence formatlarının yaratıcılık açısından düşüşe geçtiğini gördük. Biz de diziler üzerine çalışmaya başladık ve o işi nasıl yapmamız gerektiğini öğrendik. Geleneksel dağıtım modelinde yapımcı kanala gider, haklar çeşitli paketlerde satılır. Onları temsil edebileceğimiz, satış acenteleri olabileceğimiz bir sistem geliştirdik. Temsil ettiğimiz yapımcılarla çok yakın ilişkiler kuruyoruz. Türkiye’de gelişen model de bu ama diğer ülkelerde farklılıklar görülebiliyor. Üç yıl önce Sparks ağını kapatmamıza rağmen hala bu düşünce yapısını sürdürüyoruz. Fikirlerin gelişmesinde de daha aktif bir rol oynamaya çalışıyoruz. Yapımcı elinde iyi bir oyuncuyla gelirse İskandinavya, Latin Amerika, İspanya ve Hindistan gibi bölgelerde ona uygun bir senaryo arayışına giriyoruz. Daha yaratıcı bir ortaklık kuruyoruz. Yapım başladığında bu konuda da tavsiyelerimiz oluyor ve çok güçlü bir lansman yapıyoruz. Artık daha seçiciyiz. Az sayıda içeriğimiz var ve çok iyi işlerin peşine düşüyoruz.

● Yani Eccho Rights kaç senedir faaliyet gösteriyor?
Eccho Rights markası altında çalışmaya beş yıl önce başladık. Sparks ağının dağıtım kolunu bu markaya çevirdik. Sonrasında da Sparks’ı kapattık çünkü eğlence formatlarında işlevsel olsa da demin anlattığım gibi çok farklı yönleri olan dizi sektöründe aynı verimi alamadık.

● Eccho Rights’ın adını geçtiğimiz yıl biraz daha fazla duymaya başladık. Hatta net olarak şöyle tanımlayayım MıpCom'da Ay Yapım elindeki en güçlü beş işin dağıtımını bir anda Eccho Rights’a verdiği açıklandı dolayısıyla bizim de radarımıza girmiş oldu. Bu anlaşma nasıl gerçekleşti?
Biz Ay Yapım’la uzun zamandır çalışıyoruz. Ay Yapım daha önceden Sparks Network’un üyesiydi. Sonrasında, EZEL dizisi ile 2009 yılından itibaren yurtdışı satışlarında birlikte çalışmaya başladık. Ardından Son, Karadayi ve Kurt Seyit Sura gibi dizilerle ortak calısmamız devam etti. Ay Yapım’la işbirliğimizden çok memnunuz. Süreç Film, Most Production, Endemol Shine Türkiye ,Kanal 7 ve Green Yapım’la da benzer bir işbirliğimiz var. Elif çok başarılı oldu ve 25 ülkeye satıldı, 12 tanesi yayında ve her ülkede kanal izlenme ortalamasını neredeyse üçe katladı.

Evet, Elif yurt dışı satış potansiyeli çok yüksek ve bu anlamda başarılı bir dizi. Bekliyor muydunuz bunu?
Beklenmedik bir başarıydı. Sattığımız ilk ülke Endonezya’ydı. Oyuncuları Cakarta’ya götürdüğümüzde onlarla tanışmak için 3000 kişi kuyruk oldu. Kolombiya’nın en büyük kanalı Caracol’da yayındayız ve Elif onların yerli dizilerini geçiyor. Kanalın alım görevlisi ilk beş bölümü altyazılı olarak izledi, o kadar etkilendi ki bırakamadı ve sadece Türkçe olarak 10 bölüm daha izledi. Medyapım ve Süreç Film’le de işbirliklerimiz var. Kiraz Mevsimi’nin hakları Fox Tv’ye geri dönmeden önce bizdeydi. İtalya’ya sattık ve çok başarılı oldu. Diziyi yaklaşık 15 ülkeye sattık. Show TV’de yeni başlayan ve Süreç Film’in yapımcılığını yaptığı Yeni Gelin çok başarılı bir dizi. Birçok ülkenin ilgisini çekiyor.

● Öyle mi? Genelde yerli komedileri satamadığımız söylenir...
Çünkü biz diziyi komedi olarak satmıyoruz. İspanyol bir kız, Türk bir çocukla evlenir ve bir değil, tam dört kaynanası olur. Bu fikir üzerinden ilerliyoruz. Endemol Shine ile Kış Güneşi’ni yaptık. Latin Amerika’da Tele Mundo kanalında lansmanını yapmak üzereyiz.

● Kış Güneşi bizde yayından kalkan bir diziydi, pek seyredilmedi. Bu durum yurt dışı satışlarını etkiliyor mu?
Birçok ülke en az 100 bölüm istediğini söylüyor. Yoksa onlar için dizi çok kısa kalıyor. Fakat bazı ülkeler daha kısa diziler tercih edebiliyor. Mesela ATV’de yayınlanan Son’u İsveç’e sattık. Alabilecekleri tek dizi oydu çünkü çok uzun bir içerik almalarına imkan yoktu. Çok da başarılı oldu. Dizinin İspanya, Rusya ve Hollanda dahil dört adaptasyonu oldu. Fatmagül’ün Suçu Ne’nin Hint versiyonu geçtiğimiz Pazartesi yayına girdi. Müthiş bir prodüksiyon oldu. Kanal sahibi uluslararası satışlardan pay aldığı için karlı bir anlaşma da oldu.

Başka bu tip adaptasyon haberi var mı?
Var. Aşk-ı Memnu uyarlaması da Hindistan’da Temmuz ayında yayına girecek.

● Fatmagül’ün Suçu Ne ile Amerikalılar ilgileniyordu. Bu konuda bir gelişme var mı?
Diziyi Amerika’ya satmak için hala uğraşıyoruz, şimdilik olmadı. Fakat, şimdi Meksika için bir adaptasyon hazırlıyoruz.

● Çok evrensel bir hikaye aslında neden Amerikalılar ilgilenmedi?
Birçok Amerikan yapımcı ile görüştüm. Amerika’daki problem şu, bir dizi fazla kadına yönelikse ve komedi değilse korkmaya başlıyorlar. Amerika’da aile meseleleri sadece komedi üzerinden işleniyorsa riski az sınıfına giriyor. Eğer ciddi bir şekilde işlerseniz başarısızlıktan endişelenmeye başlıyorlar. Modern Family ya da Friends yapabilirsiniz ama aile draması yapmak işlemiyor. Bazı istisnalar var elbette.

● Bunu bile bile Son’u Amerika’ya uyarlarken neden kadın merkezli bir yol çizdiler o halde? İzlediğimiz fragmanda kadın karakter ön plandaydı.
Orada birçok politik etken devreye girdi. Herkes pilot bölümümüzü çok sevmişti. ABC ve Fox ortak yapımıydı. ABC dizinin tüm haklarına sahip değildi. O yıl, tüm haklarına sahip oldukları dizilere öncelik vermeye karar verdiler ve sadece iç yapım olarak yürütecekleri işler satın aldılar. Oyuncu seçiminin çok iyi yapıldığını düşünmüyorum, başroldeki aktrist daha çok Mission Impossible gibi aksiyon rollerine uygundu. Amerikan versiyonunda Türkiye’deki 100 dakikalık senaryoyu aldılar ve sahneleri birebir çekerek 17 dakikaya indirdiler, çılgınca bir şeydi. Karakterleri geliştirmeye hiç zaman ayırmadılar. Hollanda versiyonunda aynı senaryoyla 45 dakikalık bölüm çektiler. Amerika’da pilotlar o kadar mekanik bir şekilde ilerliyor ki, her şeyi tanıtıma ve ilk bölüme koymazsanız olmuyor. Hiçbir şey hissedemiyorsunuz. son beş yılda Amerikan dizilerinin yurt dışı izlenmeleri %55 oranında azaldı. NOTA çıkardığı raporda 80 ülkede geçtiğimiz yılın en popüler 30 dizisi anketi yaptı. Bu dizilerin kaçının yabancı olduğunu ve ülkelere nasıl dağıldığını incelediler. İlk sırada hangi ülke vardı, biliyor musunuz?

● Hangi ülke?
%25 ile Türkiye. Amerika ise sadece %7’de kaldı. Düşüş devam ediyor ve bu bizim için büyük bir fırsat. Çünkü yeni şeyler satın almak zorundalar. Bir yapımcı olarak ancak son aldığınız reyting kadar değerlisiniz. Eğer Amerikan seyircisine iş yapıyorsanız Trump’a oy verenleri de memnun etmek zorundasınız. Bunu yapmak çok zor. Oysa ortalama bir Türk seyircisini hedef almak, çoğunluğu temsil etmek çok kolay. Bu yüzden Türk dizileri çok iş yapıyor. Türkiye’de bir bölüm dizi çektiğinizi düşünün. Reyting geliyor, çevrimiçi izleme geliyor; ülkede başarılı olmazsa iptal ediliyor. Dizinin asıl ülkesindeki seyirciyi memnun etmek zorundasınız. Bazı istisnalar oluyor tabii ki.

● Biz bu durumu yanlış analiz ettiğimiz için sıkıntı çekiyoruz zaten. Örneğin Kara Para Aşk  bizim tarafımızdan çok beğenilmiş bir iş değildi, ortalama reytinglerle yayınına devam etti. Ama yurt dışı satışları çok yüksek oldu.
Doğru. Bu aynı zamanda bence  Ay Yapım’ın en büyük başarısı ,Türkiye’de iş yapacak şeylerle dünya seyircisini memnun edecek şeyleri çok iyi harmanlayabiliyor olmak.

● Dramanın tüm dünyada evrensel kodları, kuralları var. Baktığımızda her birimiz anlayabiliyoruz. Yine de Türk içeriğini alıp tüm dünyaya pazarlamak bir yabancı için ilginç değil mi?
Bir İsveçli olarak İstanbul’u çok seviyorum, oraya her geldiğimde enerji doluyorum ve Türk dizilerini çok seviyorum.

● İşin sırrı bu diyorsunuz. Peki İsveç televizyonlarına kaç Türk dizisi sattınız?
Son’un tüm bölümleri altyazılı olarak yayınlandı ve çok başarılı oldu. Büyük kanallardan biriyle 20 Dakika dizisini yaptık. Geçen yıl da devlet kanalında Paramparça’yı günlük olarak yayınladık, ikinci sezonu da satın almaya karar verdiler. Paramparça’nın İsveç'teki reytingleri çok parlak olmasa da büyük bir hayran kitlesi oluştu. Kanalı o kadar çok aradılar ki, dizinin devamını satın almak zorunda kaldılar. Saat 19.00’da, rakiplerde haber bültenleri yayınlanırken her gün yarım saatlik bölümlerle ekrana geldi.

Hikayelerimizi seviyorsunuz demek ki...
Gerçekten öyle. Dün başıma çok komik bir şey geldi, anlatayım size de.. Netflix’le 500 saatlik büyük bir Türk dizileri paket anlaşması yaptık. Carlton’da gerçekleştirdiğimiz kokteyl partisinde otelin müdürü geldi, 50 yaşında çok havalı bir Fransız kadındı. Ve bana Türk dizilerinin lansmanını mı yaptığımızı sordu. Netflix’te Ezel ve Kurt Seyit ve Şura’yı izliyormuş, müptelası olmuş. Fransa gibi ülkelere girmeyi pek başaramadık, seyirci beklentileri çok farklı. Ama yavaş yavaş bu da gerçekleşiyor. Mesela İtalya da çok ilginç bir deneyimdi. Kiraz Mevsimi Mediaset’te çok başarılı oldu. Oyuncuları İtalya’da bir talk show’da ağırladılar ve tüm seyirci ayakta alkışladı. Programın yapım ekibi şok geçirdi. Türk dizilerinde öyle bir hikayecilik var.

Son soru, siz Türk dizisi izliyor musunuz?
 Bu Şehir Arkandan Gelecek’i her hafta izliyorum ve çok seviyorum. Romantik yönüm pek gelişmemiş olabilir ama bu diziye bayılıyorum.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER