Maymunlar İmparatorluğu’nda 20 yıl geçiren ikili: David Watts & John Mitani

Maymunlar İmparatorluğu’nda 20 yıl geçiren ikili: David Watts & John Mitani
Darwin’in Evrim Teorisi, yüzyıllar boyunca en çetin tartışmaların konusu oldu. Geçmişten bugüne sayısız bilim adamı, bu teoriyi kanıtlamaya kendini adadı. Antropolog Profesör David Watts ve primat davranışlarıyla ilgilenen ekolojist John Mitani ise bu teoriyi en iyi şekilde sorgulayabilecek bir yerde tam 20 yıl geçirdiler. Uganda’nın Ngogo bölgesindeki, bugüne kadar bulunmuş en büyük şempanze grubu olarak bilinen savaşçı maymunların muazzam imparatorluğuna konuk oldu. Discovery Channel’ın çarpıcı belgeseli ‘Savaşçı Maymunların Yükselişi’nde Watts ve Mitani’nin 20 yıl boyunca vahşi doğada tanık oldukları yaşam ekranlara gelecek. Ngogo bölgesindeki savaşçı maymunların aralarındaki güç savaşlarına ışık tutan belgesele imza atan Watts ve Mitani’ye kulak verdikten sonra kendinizi Discovery Channel ekranlarında, bu sıra dışı ikilinin rehberliğinde vahşi doğanın derinliklerine dalın ve savaşçı maymunların politik hırslarına tanık olun!


 
Çocukken merak dürtüsü ve doğaya olan ilgi daha fazladır genelde. Şempanzeleri gözlemleme çalışmalarınıza ne zaman başladınız? Çocukluktan gelen bir merak mı bu?

David Watts: Hayır, aslında çocukken pek merakım yoktu bu konuda. Üniversitede okurken ilgimi çekti şempanzelerin yaşamı. Sahada biraz araştırma yapma fırsatı buldum. Gerçekten çok keyif aldım ve o zamandan itibaren devam ettim. Uzun bir süre dağ gorilleri üzerine araştırma yaptım. John (Mitani) da şempanzeler dışında başka canlılar üzerine çalışmıştı. Ancak şempanzeler 20 yıldan daha uzun zamandır adeta hayatım oldu.
 
John Mitani: Şahsen ben dürüst olacağım bu konuda. Bence bu, sadece bir kaza. Büyürken, bu tarz bir alana özel bir ilgi duymadığımı düşünüyorum. Okuduğum üniversitede bu konu üzerine araştırma yapanlar vardı. Ben de ilgi duydum ve olaylar birbirini takip etti. Aslında şempanzelerle olan hikâyem, tamamen bir rastlantıdır. Doktorayı takiben şebek maymunları, orangutanlar, iki Asya insansı maymunu ile yıllarca çalıştım. Beni, doktora sonrası danışmanım Peter Mauler’in çalışması, şempanzelerin yaşamına yönlendirdi. Mauler, hayvan davranışları incelemesi konusunda en önemli isimlerden biriydi. Dünyaca ünlü İngiliz primatolog, etolog ve antropolog Jane Goodall’la yıllar önce çalışmıştık. Gombe’deki şempanzelerin yerel davranışlarını Jane ve Peter’la birlikte incelemek beni bu alana yönlendirdi. Bu yüzden ona ve de diğerlerine teşekkür borçluyum.


 
Şempanzeleri incelerken yaşadığınız en unutulmaz olay neydi sizin için?

J. M.: David’le birlikte şempanzeleri araştırmaya başladığımızda, ilk etapta onların bizim varlığımıza alışmaları için ciddi çaba sarf ettik ve çok çalıştık. Onların güvenini kazanmak için bayağı uğraştık. Normalde bizi görünce kaçan Hare adlı bir erkek şempanzenin beni görünce kaçmadığını görünce çok duygulanmış ve ağlamaya başlamıştım. Siz de aylar geçtikten sonra bu ana tanık olacaksınız belgeselde. Artık benden kaçmıyor oluşuna inanamadım. Bu size ne kadar anlamlı gelir bilemiyorum ama benim açımdan oldukça özel bir andı.  
 
D. W.: Benim de iki özel anım oldu. Erkekler grubu bir ağaçtan atlayıp gittiler. Ben de onların ardından bayağı uzak mesafeden onları takip etmeye çalıştım. Normalde kaçıp sığındıkları yere geldiklerinde öğlen olmadan orayı terk ederlerdi. Fakat o gün farklı bir şey oldu ve oradan kaçmamaya karar verdiler. Bana doğru yaklaştılar ve benimle hiç ilgilenmediler. Onları takip etmemden ötürü hiçbir rahatsızlık duymadılar. Bir de John’un Hare ile yaşadığı şeyi ben de deneyimledim. O an da benim için çok özeldir.
 
Hare’dan bahsetmişken erkek şempanzelerin, grup içindeki hiyerarşi durumu nasıldı?

D. W.: Genelde erkek şempanzenin herkesi korkuttuğu ve herkesin de ona itaat ettiğini gözlemledik. Herkes ona saygı gösteriyordu ve gerçek bir alfa erkeğiydi. Bir şempanzenin bu konuma gelmesi için oldukça çaba sarf etmesi gerekir. Bu çaba sonucunda oradaki konumunu güçlendirir ve orada yıllarca kalır. Ngogo’da topluluğun bir numarası olan ve bunu dokuz yıl sürdüren bir şempanze vardı. Fakat sonunda ya öldü ya da başkası tarafında başarıyla alt edildi. Meydan okuma, sıklıkla müttefiklerden yardım almaya bağlıdır ama bazı noktalarda da alfa erkeği terk edilir. Bu yüzden de mücadeleyi kaybeder. Daha sonra da başka bir şempanze bir numara olur. Ancak çoğu zaman Ngogo’da eskiden bir numara olan alfa erkeğinin artık bir numara olmasa da iki, üç veya dört numara olarak yaşamına devam ettiğini keşfettik. Üzerine araştırma yapılan diğer şempanze topluluklarında alfa erkeğinin gücünü kaybetmesi durumunda bir süreliğine ortalıktan kaybolduğu veya ortalarda nadir görüldüğü gözlemleniyor. Genellikle oradan çıkıp gidiyor ve diğerlerinden uzak durmaya çalışıyorlar. Çünkü diğerleri onunla karşılaştıklarında artık ona dostça davranmak zorunda değiller. Fakat bu Ngogo’da görülen bir şey değil.
 
J. M.: David’in de söylediği gibi Ngogo’da gözlemlediğimiz lider alfa erkeğiyle, diğer çalışma yapılan şempanze topluluklarındaki lider olan alfa erkeğinin görevden alınma şekli oldukça farklı. Bu da Ngogo ve diğer yerler arasındaki büyük farklılığı açıkça ortaya koyuyor.


 
Darwin’in Evrim Teorisi’ni de göz önünde bulundurursanız, maymunların kendi aralarındaki yönetimsel ilişki ile insanoğlunun politik davranışları arasında nasıl benzerlikler gözlemlediniz?

D. W.: Erkek şempanzelerin yaptıkları ile insanların politik davranışları arasında benzerlikler görüyoruz. İnsanlar dışındaki çoğu hayvanda, eğer hayvanlar sosyal gruplar halinde yaşıyorsa ve bu grupların içinde birden fazla erkek varsa, erkekler birbirleriyle, özellikle dişilerle kimin çiftleşeceği üzerine rekabet eder. Ancak birbirleriyle dostça ilişkileri yoktur ve işbirliği yapmazlar. Şempanzeler büyük bir istisnadır. Erkekler, topluluklarındaki diğer maymunlarla yarış halindedir ama aynı zamanda birbirleriyle dostça ilişkileri vardır. Birbirleriyle, dişilerle geçirdiklerinden çok daha fazla vakit geçiriyorlar. Birbirlerini eğitiyorlar. Üçüncü bir erkekle küçük bir dövüşe girileceği zaman, birbirleriyle ittifak kuruyorlar. Bu, onlara kendi topluluklarında yüksek statüye ulaşmaları için yardımcı oluyor. Onları uzun bir süre zarfında izlediğimizde, bazı erkeklerin olgunlaştıkça, ittifak kurabilecekleri diğer maymunlara bakmaya başladıklarını görüyoruz. Kooperatif ilişkileri geliştiriyorlar ama aynı zamanda birbirleriyle rekabet de ediyorlar. Bazı erkekler yaşlandıkça, artık müttefikler kadar iyi olmadıklarında, birileri diğerlerinden daha hırslı olduğunda bu ittifaklar zamanla değişiyor. İyi ilişkileri koruyorlar ve bunları rakiplerine karşı kullanıyorlar. Bunu, siyasetin şempanze versiyonu olarak düşünebiliriz. Şempanzeler ile insanlar arasında büyük farklılıklar var. Onlar biz değiller ama bence bu bir yapı. İnsanlarda gördüğümüz siyaset biçimlerinden çok daha karmaşık bir psikolojik yapı söz konusu.
 
Bu projede karşı karşıya kaldığınız en ilginç olay neydi?

J. M.: Galiba benim için en ilginç bulgular filmde de öne çıkardığımız Ngogo şempanzeleri hakkında keşfettiklerimizdi. Erkek şempanzelerin politik manevraları, avlanmaları, komşularının çoğunu öldürdükleri ve bunun sonucunda büyük bir toprak genişlemesi yaşadıkları gerçeği. Dürüst olmak gerekirse sadece tek bir şey yok. Bu şempanzeleri çok ilginç kılan tonla unsur var.
 
D. W.: Ngogo topluluğunun kendi içinde bu kadar büyük olmasının önemli bir keşif olduğunu düşünüyorum. Kimse bu topluluğun bu kadar büyük ve birbirlerine bu denli bağlı olacağını bağlı olacağını ummuyordu. Ngogo topluluğunun boyutu, çalışmalarımız süresince de önemli oranda büyümeye devam etti. Avlanma ve et paylaşımı gibi konularda o kadar ilgi çekici şeyler gördük ki birçok şempanzeyi inceleme nedenlerimizden biri de buydu. Ngogo’da bu kadar fazla sayıda şempanze varken ve komşularına bu denli agresif davranırken insanların neden başka yerlerde araştırma yaparak bu fırsatı değerlendirmediğini anlamıyorum.


 
Çekimlerin 20 yıl sürdüğünü duydum. Bundan 20 yıl sonra sizce maymunların hayatında neler değişecek?

J. M.: Bence tahmin etmek imkânsız. İnsanların Ngogo’da ve Afrika’nın genelinde bu canlıları yaban hayatta 400 yıldan fazladır inceliyor ve de şempanzeler için hâlâ yeni şeyler söylemeye devam ediyor oluşu, şempanzeleri incelemeyi oldukça ilginç kılıyor. Benim de bunu yapmaya devam etmemin nedenlerinden biri de bu. Bize her zaman yeni şeyler söylemeye devam ediyorlar.
 
D. W.: Ayrıca Ngogo ve Kibale Ulusal Parkı harika yerler. Ancak her noktada olduğu gibi şempanzelerin vahşi doğada neler yaşadıklarının farkında olmalıyız. Onların geleceği güvende değil. Şempanzeleri koruma çalışmalarının başarısı ve Uganda gibi ülkelerde yaşayan insanların tutumu, şempanzelerin geleceği ve onlarla ilgili yeni unsurlar keşfetmemizi etkileyecek. Size şempanzeler hakkında hâlâ bilmek istediğimiz birçok şeyi söyleyebiliriz, ancak şu soruyu görmezden gelemeyiz: “Bundan 20 yıl sonra hâlâ orada olacaklar mı?”
 
‘Savaşçı Maymunların Yükselişi’, 15 Mart Çarşamba saat 21:00’dan itibaren Discovery Channel’da ekranlara geliyor.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER