Cansu Tosun: Vahide Perçin ile her sahne ayrı bir ders

Cansu Tosun: Vahide Perçin ile her sahne ayrı bir ders
Star’da Cumartesi akşamı ilk bölümüyle ekrana gelen Göç Zamanı dizisinde Zümrüt’ü canlandıran Cansu Tosun, Milliyet ile yaptığı röportajda dizide annesini oynayan Vahide Perçin’den övgüyle bahsetti. Perçin’le kamera karşısına geçtiği için şanslı olduğunu söyleyen Tosun, “Onunla her sahne ayrı bir ders” dedi. 

 Göç Zamanı dizinin genç oyuncusu Cansu Tosun yeni rolü Zümrüt’ü şöyle tanımladı;
 
Vizyonu, hayali ve umutları olan bir kız. En önemlisi annesinin ona verdiği özgüven onun böyle olmasına yol açmış. En çok da Zümrüt'ün annesi kızının okumasını ve kendisiyle aynı kaderi yaşamaktansa amaçlarının peşinden gitmesini isteyen kişi. Yani Zümrüt tüm gücünü annesinden alıyor aslında ve onun gibi dimdik, güçlü bir kız olmaya çalışıyor. Bazen korkuları onu yenmeye çalışsa da o yoldan gitmek için her şeyi yapabilecek bir kız.“ 



Çekimlerden önce şive çalışmasında bulunduklarını söyleyen Tosun, dizide Vahide Perçin’in kızını canlandırmanın kendisi için büyük şans olduğunu ve onunla geçen her sahneyi ders olarak gördüğünü söyledi. Zümrüt'e baktığımızda diğer oynadığım karaktere göre farklılıklar barındırıyor. Zümrüt kaderine yenik düşmüyor, amacının peşinden koşuyor.

Cansu Tosun, yeni projesi Göç Zamanı'nda köyden şehre gelen bir karakteri oynuyor. "Göç hikayelerini seviyorum" diyen Tosun, bu tür rollerin üzerine yapışmasından korkmadığını söyledi. 

Bu diziye nasıl dahil oldunuz? 

Projeden ajansım vasıtasıyla haberim olmuştu. Senaryoyu okuduktan sonra yönetmen ve yapımcımız benimle görüşmek istedi. Bir araya geldik. Projeyi birde onların ağzından dinledim. Okuduklarımdan ve dinlediklerimden sonra proje için heyecanlandım. Birlikte çalışmaya karar verdik. 

Canlandırdığınız Zümrüt nasıl birisi? 

Vizyonu, hayali ve umutları olan bir kız. En önemlisi annesinin ona verdiği özgüven onun böyle olmasına yol açmış. En çok da Zümrüt'ün annesi kızının okumasını ve kendisiyle aynı kaderi yaşamaktansa amaçlarının peşinden gitmesini isteyen kişi. Yani Zümrüt tüm gücünü annesinden alıyor aslında ve onun gibi dim dik, güçlü bir kız olmaya çalışıyor. Bazen korkulan onu yenmeye çalışsa da o yoldan gitmek için her şeyi yapabilecek bir kız. 



Zümrüt için nasıl bir ön hazırlık çalışmanız oldu? 

Oyuncu arkadaşım Ayta Sözeri, beni Mardin'den gelen ve birkaç yıldır ailesiyle İstanbul'da yaşayan bir kızla tanıştırdı. Onunla çok sohbet ettik, uzun uzun dinledim. Sonrasında oyunculuk hocam Merve Taşkan'la karakter üzerinde çalıştık. Çekimlere başlamadan önce de tüm oyuncularla birlikte şive hocamız Aydınia da ayrı bir çalışma yaptık..

Dizi çekimleri Mardin'de başladı, sonra İstanbul'a geldiniz. İki şehir arasında nasıl farklar var? 

Mardin çok özel bir şehir.  Her şeyden önemlisi mimarisine ve tarihine bugüne kadar sahip çıkmışlar. Çok kıymet vermişler. Oraya gittiğinizde sanki bir hayal alemine giriyorsunuz. İnsanlar azla yetinmeyi iyi biliyorlar. Dolayısıyla orada farklı bir atmosfer ve huzur  var. Tabii diğer taraftan bazı ailelerde yaşanan aile baskısı, kadına gösterilen şiddet yada verilmeyen değer insanı üzüyor Ama bu Mardin'e özgü bir durum değil, ülkenin her şehrinde görülebilen bir durum. İstanbul'a baktığımızda ise inanılmaz bir coğrafyaya sahip bir şehir görüyorum. Farklı kültürlerden, farklı inançlardan insanların bir aramda yaşayabildiği bir yer.



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER