Prentis ve Tivolililer mazoşizmin sınırlarını yeniden çizmiş.
Ekibimiz hemen meydana inmiş olan uzay aracını fark etti tabii. Aracın içinde tabiri caizse kefenlenmiş bir beden vardı ve bu aslında intergalaktik bir cenaze aracıydı. Hareketsiz saklama kabini ve güç hücreleri yerindeydi, meşhur dört harf de daha yazılmamıştı duvara. Bir anda ortaya Albar Prentis çıktı, cenazeciydi kendisi ve geçtiğimiz bölümdeki ilk hayaletin sahibiydi. Tivoli gezegenine mensup bu arkadaş pek de alışık olduğumuz uzaylılardan değildi, çünkü Tivolililer adeta başka uzaylılar tarafından işgal edilmek için yaşayan mazoşistlerdi resmen dediklerine bakılırsa. Cansız bedenin sahibi Fisher King’di ve Tivolilileri kurtan Arcateenian’ların geleneklerine göre gömülmek üzere “çorak ve vahşi bir yere”, yani Dünya’ya gönderilmişti. Prentis’in ise gelecekte olan bitenlerle ilgili hiçbir fikri yoktu.
 

Hayaletinizle görüntülü konuşmak ilginç bir deneyim olsa gerek.

Doktor ve ekibi Clara ile konuşmak üzere TARDIS’e döndüler. Madende ise Doktor’un hayaleti diğer hayaletlerden farklı olarak herkesin ismini sayıyordu: Moran, Pritchard, Prentis, O’Donnell, Clara, Doktor, Bennett, Cass. Clara’yı arayan Doktor durumu öğrenince öleceğini anladı ve zamanın akışını değiştiremeyeceğini anlatmaya çalıştı durumu kabullenmek istemeyen Clara’ya. En ufak bir değişiklik bile dallanıp budaklanarak göldeki dalgalar gibi kaos yaratabilirdi evrende. Doktor’un hayaletinin ise bir farkı vardı, sağ omzundan paltosu yırtılmıştı. Hayalet bir anda içeri girdi ve Faraday Kafesi’nin kapısını açtı. Doktor’un hayaletiyle konuşmasının ardından hayaletin fısıldadığı mesaj da değişti: “Kabin bu gece açılacak.” Bu sırada Prentis de uzay mekiğine geldiğinde Fisher King’in yerinde olmadığını ve duvarda malum yazıların yazıldığını gördü. Ardından da onun kurbanı oldu. Clara, Cass ve Lunn Faraday Kafesi’ne doğru giderken Doktor, Bennett ve O’Donnell TARDIS’ten dışarı çıkmaya karar verdiler, ama Doktor O’Donnell’ın gelmemesi için ısrar etti. Kafasına takılan bir şey vardı.


Neden en iyi companion adayları ölüyor hep?

Uzay mekiğinin içinde Prentis’i ölü buldular. Hareketsiz saklama kabinini de kiliseye taşımıştı Fisher King. TARDIS’e dönmek için koşturdular ve Fisher King’den kaçarken iki gruba ayrıldılar. Fisher King ise O’Donnell’ı buldu ve vurdu. Bennett’in kolları arasında ne yazık ki can verdi O’Donnell. Bennett ise Doktor’un hayaletinin saydığı isimlerin aslında ölenlerin sırası olduğunu fark etti, bu yüzden Doktor O’Donnell’ın dışarı çıkmamasını istemişti. Yine de belki olaylar o şekilde akmaz diye fazla ısrar etmemişti. Bennett’in kendisini sorgulaması üzerine amacının kendini kurtarmak değil Clara’yı kurtarmak olduğunu söyledi Doktor. Bu sırada gelecekte ise O’Donnell’ın hayaleti bir anda Faraday Kafesi’nin içindeki ekibimizin karşısında belirdi ve Clara’nın dışarıdaki telefonuna el koydu.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER