Hayatın bir matematiği var, biz çoğu zaman anlamasak da.
Bunlar bazen sürprizlerle çıkar karşımıza bazen zorluklarla. Bazen yolumuzu
kolaylaştırır bazen yolunda giden ne varsa zorlaştırır. Bazen ona ulaşmak için
çırpınır dururuz bazen bizi bulmasın diye köşe bucak saklanırız. Yaşadıklarımızdan
bazıları varlığıyla zulmederken bize, bazıları yokluğuyla kül eder bizi. Kimi
sınırlarımızı darmaduman ederken kimi sınırların içine hapseder. Hepsi ayrı
ayrı sınar bizi, ayrı ayrı geçirir elekten geçer gibi. Memnun olsak da olmasak
da bize sormaz. O hesap yapanlara bakmadan kendi hesabında akar. Ama ne
yaşarsak yaşayalım asla yarı yolda bırakmaz. Tamamlanmamız için her defasında
yeni fırsatlarla kapımızı tıklatmaktan hiç geri durmaz.
Ali Kemal savaş yıllarının kayıp çocuğu. Yokluğuyla ailesini
yasa boğmuş, onları birbirinden koparmış, anneyi hayatın dışına atarken babayı
kendi içine kapatmış, kardeşi ise hem anneden hem babadan mahrum bırakmış.
Gerçek ailesi bunları yaşarken başka bir aile ise onu bağrına basmış. Bir gün
bile başka bir ailenin çocuğu olduğunu düşünmeden onu kendilerine öz evlat
yapmış. Bir aile yokluğuyla kavrulurken,
diğer aile savrulmasın diye ona sevgiyle kucak açmış. O ise ne kadar
sevildiğini bilirse bilsin yine de oraya ait hissedememiş kendini ama savaşın
verdiği karmaşa nedeniyle ailesine de ulaşamamış. Hep bir yanı kırık, hep bir
yanı eksik kalmış. Ne terk edip gidebilmiş ne de tam anlamıyla yerleşebilmiş. Ne
gerçek ailesini bulabilmiş ne de içinde büyüdüğü aileye kök salabilmiş.
Şimdi en olmadık bir zamanda yıllardır içini kemiren
gerçeğe ulaşıyor Ali Kemal, hem de düşman bildiği insanların kendi ailesi
olduğu gerçeğiyle beraber. Tam da canıyla bedel ödemek üzereyken, bu bedeli
ödetmek isteyenin öz babası olduğunu duyuyor. Tıpkı ölüm fermanının imzalandığı
genç adamın kendi öz evladı olduğunu duyan Vasilli gibi. Tabii ki kafalar ayrı
karışıyor, işler ayrı karışıyor. Bir yanda yargılanmış ve infazına karar
verilmiş Ali Kemal, diğer yanda onu yıllarca gönlündeki ateşle arayan gözü
yaşlı Veronika. Bir yanda Ali Kemal’in düşman bildiği insanlar diğer yanda kanıyla
canıyla ait olduğu yerin orası olduğunun ortaya çıkışı. Bir yanda vatanını
işgal eden bir millet diğer yanda o millete mensup olduğunu öğrenmenin acı
gerçeği. Ailesini bulduğuna mı sevinsin Ali Kemal yoksa kayıp olmanın daha iyi
olduğunu mu düşünsün? Kendini mi inkar etsin yoksa bu gerçeğe mi boyun eğsin?
Üzülmekle sevinmenin birbirini götürdüğü, kabul etmenin ağır bir yüke
dönüştüğü, bir yangından daha büyük başka bir yangına düştüğü bir durumun
ortasında, ölüm mü daha kolay Ali Kemal için yoksa bu gerçekle yüzleşerek
yaşamak mı? Şimdi bambaşka bir sancılı süreç başlıyor onun için.
Sezon finalinde ortaya çıkacağını düşündüğümüz bu olay bana
göre biraz daha çarpıcı işlenebilirdi. Çok daha etkili olabilirdi. Biraz sönük
kaldı diye düşünüyorum ki dizimizin yüksek gerilim hattı olduğunu
hatırladığımızda bana hak verenlerin çok olacağını tahmin ediyorum. İki ailenin
arasında büyük bir köprü olacak bu sır biraz güme gitti sanki. Herkesin teker
teker bu ana şahit olması çok daha güzel olurdu. Hepsi öğrenecekler elbette ama
ilk andaki kadar etki yaratmayacaktır ki Veronika bile çok gelişigüzel öğrendi
bu durumu bence. Nasıl bir sonla bu sezonu kapatacağız, bu haftadan sonra çok
daha merak ediyorum. Gerçi Cevdet konusu açığa çıkmadan tekrar bağlandı ama
bizi heyecan bağımlısı haline getiren dizimizin tıkanmaması için yeni açılımlar
yapması gerektiği gün gibi ortada. Her bölüm sonu bambaşka ters köşelere gark
olduğumuz dizimizde bakalım sezon finaline kadar nasıl sürprizlere gebe?
Şimdi bir müddet kabul etmeyecek Ali Kemal gerçeği. Ölüme
giderken duyduğu için çok idrak edemedi diye düşünüyorum. Gerçi idrak ettiği
kadarı bile ona yetti ve her fırsatta Yunan komutanı olmasını kaldıramadığı
için “Sen benim babam değilsin” dediği Cevdet’i bile sahiplendi. Onun bile
babasının Vasilli olmasından daha iyi olacağını düşündü. Şimdi içinde daha bir
bölünecek Ali Kemal, daha bir parçalanacak. Türk olduğunu kanıtlamak için
Kuvvacılar’a daha bir yardım edecek. Daha fazla ispat etmeye çalışacak asıl
kimliğini ve milliyetini. Veronika yardım edecek ona. En çok da onun bayramı
oldu bu sırrın açığa çıkması. Vasilli’ye kalsa açığa çıkmazdı zaten. Tamam
Cevdet’ten yediği kazık boğazında dururken buna ne kadar inanabilirdi? Ama
delile rağmen yine de işkence sandalyesine oturttu Ali Kemal’i. Adamın kalbi
buz tutmuş. Askerlik ve savaş onun duygularını köreltmiş. Oğlunu kaybetmiş bir
baba olduğu için değil de kendinden uzaklaşan karısını geri kazanmak umuduyla
yaklaştı konuya. Gerçi Leon’a karşı da öyle Vasilli. Babadan çok komutan ona
da. Adam her şeyini terk etmiş, kendini işinin içine hapsetmiş. Gerçek hayatta
da çok vardır böyle insanlar. Kendi gerçekleriyle hesaplaşmak yerine, hem
kendini hem de gerçekleri terk eder bazı insanlar. Böyle baş ederler
acılarıyla. Yok sayarak ve kaçarak tutunurlar yaşama. Oysa ne tutundukları
hayattır ne de onların yaptığı hayata tutunmaktır.
Veronika Cevdet’in ailesi için vereceği infaz emrinin
onlarda açacağı yarayı çok güzel anlattı Vasilli’ye. Leon’un mutlu olmasını
istiyor Veronika. Onun kalbinin sesine destek veriyor. Çünkü o da Leon gibi
kalbiyle yaşayan bir insan. Acısıyla yaşadığı yaslı köşesinden bu tip olaylarla
çıkıyor sadece. Savaşın yol açtığı yıkımlar da elinden geleni yapmaya
çalışıyor. Daha önce Hilal’in affı için yazdığı gibi yeniden mektup yazıyor Venizelos’a.
Kendince çırpınıyor bu insanların kurtuluşu için. Kendilerinin yaşadığı bir
acıyı kocasının başkalarına yaşatmış olmasını aklı zaten bir türlü almıyor. Bu
kadar yıldır hiçbir ize rastlamadığı halde oğlunun yaşadığı ümidine tutunarak
nefes alan Veronika, ansızın oğluna kavuşuyor şimdi. İpin ucundaki bu genç
adamın yasını tuttuğu evladı olduğunu duymakla kalmıyor, aynı anda yara izini
görerek ikna oluyor. Yaşıyorsa da uzaklarda olacağını düşündüğü Dimitri’nin,
birçok kere karşılaştığı Ali Kemal olduğunu anlamasıyla şaşkınlığa tutuluyor.
Karşı taraflarda olsalar da aynı düşünceleri paylaştığı Azize’nin kaybolan
çocuğuna annelik yaptığını öğrenerek daha bir minnet duyacak Veronika. Zaten
sevdiği bu aileyle bambaşka bir konuda yan yana gelmekle onlara daha fazla
uzatacak elini.
Yazı devam ediyor..