Bu kız niye böyle?
Galiba ilk iki bölüm içinde bir yerdeydi, ekibin sürekli çatışma içinde olmamasını ve hikayenin dışarıya taşmasını istediğimden bahsetmiştim. Bölümdeki lüks davet olayını bu şekilde göreceğimizi bilseydim istediklerime biraz daha dikkat ederdim. Bölümün geneli güzeldi aslında ama özellikle davet başladıktan sonra yavaş yavaş elimizde kalmış gibi hissettirdi. Mesela:

- Yavuz ve ekibin kadını korumak için orada olması tamam da o nasıl araba? Korumadan bahsederken devletin sağladığı imkanların kapsamı epey geniş tutulmuş anlaşılan.

- Çolak denen şahıs kadını bize Yavuz getirecek diye güya onu tetikçi ile zora soktu ama sahiden biz kaç dakika hele de merkezinde Bahar'ın olduğu gereksiz diyaloglar silsilesi izledik? Adam, evcilik oynar gibi Yavuz'la oynadı durdu. Sonra bölümün sonuna doğru, bir de en olmayacak şekilde kadını ele geçirme hamlesi yaptırdı. Yavuz'un bölüm sonunda açık hedef olmasına mı yanayım, derdini anlatamazsa ne olacak kısmına mı... Dizi süresi doldurmak için yarabbim neler neler dönüyor.

- Çolak Yavuz'u zorlamak için bir garson öldürdü de o nasıl bir ölümdü? Adamın gıkı çıkmadı, kimsecikler de ne olanı ne de Yavuz'un garsonu ortadan kaldırmasını görmedi. Fethi ve Ateş dahil.

- Bahar ciddi ciddi Yavuz'un kendisi için oraya geldiğine inandı. Mantıksızlığı fazla kurcalamadı, görevle ilgili de şüphelenmedi... Sağ olsun Fethi ve Ateş'i de bulunduğu süre boyunca görmedi. Hatta girişte de Mücahit karşılamadı o zaman bu kızı. Ayrıca siz beni hiç anlamamışsınız diyerek 100,000 TL bağış yapmak isteyen adamın çekini yırttı ama çok affedersiniz bu durumda ben de kendisini pek anlamamış durumdayım.

- Mors Alfabesi kullanmak neydi ya öyle? Seriously?!

+ Yavuz'un beyazlar içindeki hali 10 numara beş yıldızdı, bayıldım...

+ "Merve'nin 40'ı çıktı mı ki? Zaman atlaması da olmadı, yedi hafta falan ancak. Erken ya..." diyerek başına oturduğum bölümde neyse ki öpücüğün temeli en azından mantıksız değildi. Çolak'ın zorlaması adı altında sanıyorum bunu kabul edebilirim. Normalde hala erken efendim. Gerçi kız tarafı dünden razı ama şimdilik olmaz. Nein.

(Gelecek bölüm bir de seni öpmek zorundaydım o durumdayken diye olayı çevirecek, sonra bu durum ve Bahar'ın tavrı kafasını kurcalayıp duracak. Hadi buyur uğraş... Yavuz olmak da zor yahu.)

+ Çift kısmına birazdan gireceğim ama Fethi'nin Eylem ile birlikte gördüğü adamı bir de partide görmesi güzel bir hamle olmuş. Eylem'in sevgilim demesi tam olarak kafama yatmadı ama burayı nasılsa daha elleyecekler, hadi bakalım.



Kapatmadan biraz çiftlere de dokunursak:

* Nazlı ve Ateş ikilisini bu bölümde izlemek yine zevkliydi ama gözüme takılan bir husus da oldu: Dayı oğlu. Ateş gibi ultra çapkın birisi için çok amatör bir kıvırma değil miydi? En geri zekalı olan bile yemezdi resmen ki ekiptekiler de yemedi haliyle. Onun dışında ikilinin halleri genel olarak iyiydi.

* Eylem'in teröristlerin elinden kurtulduktan sonra Fethi ile olan konuşması beklediğimden daha sakindi. Bunda Fethi'nin özür dilemesi de etkili oldu tabii. Bundan sonrası içinse aklımda iki husus var: Eylem sen manyak mısın, kızım niye söylemiyorsun gördüğün resimleri? Habercilik aşkın mı tuttu yine?! Tutsa ne olacak? Diğeri de Fethi'nin gördüğü resim. Eylem'de de Fethi gibi bir can kırıklığı var gibi bir hal var ortada. Sırf bu haller bile ikiliyi daha iyi hale getiriyor.

* Hafız-Fatma ve Bahar-Yavuz konusunu yeterince deştik bence. Feyzo'ya da daha sıra gelemedi zaten.

Sanıyorum bu bölümlük de bu kadar. Bugün bölümden önce dizinin 13 bölüm sonunda sezon finali yapıp yapmayacağını düşündüm mesela. Yaza kalacakmış gibi bir havası yok sanki. Bakalım daha neler olacak...


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER