Bölümlük olarak ilerleyen dizide Çolak'ın üçüncü bölüm planı düğün sırası saldırı çıktı. Ayrıca kimin adına çalıştığına dair bazı şeyler öğrenme fırsatı bulduk ki gelecek bölümün malzemesi şimdiden hazır sayılır. Ateş'in çabaları sayesinde detayları öğrenseler bile saldırının köyde gerçekleşeceğini tahmin etmek zor olmasa gerekti. Ancak düğündeki saldırının gelin üzerinden yapılacağı aklıma gelmezdi, onun hakkını vereyim. Kısa mesaj gelene kadar şüphelenmemiştim, spor ayakkabı kısmıyla tasdiklenmiş oldu.
Ama Yarbay'ın eşinin elinde odunla beklemesi ve gelinin 'düşmanları' taradığı sahne biraz absürt gelmedi desem içimde kalır. Belki de sunum şeklindendir.
Üstelik tam da Bahar'a gelmişken durası ve onu rehin alası tuttu. Bunu da artık gelinin Yavuz'un yanına geleceğini anlamasına vermek istiyorum. Peşinden de Yarbay gelmiş oldu. Bölümü tam orada kapatsak bile Bahar'ın ölmeyeceği tabii ki belli. Yeni bölümün ilk fragmanında da kısacık olsa bile yer aldı sonuçta.
O zaman gelelim biraz da dizideki çiftlere:
-- Bu bölümde Fethi'nin de bizzat dile getirdiği gibi Merve'nin daha 40'ı bile çıkmadığı için Yavuz dışarıya soğuk durumda. Hatta gönül defterini kapattığından bile bahsetti. Gerçi konu oysa açılır elbet, sorun değil orası. Ama Bahar'ın öyle olduğu pek söylenemez. İnatlaşma durumunda olsalar bile bakışlarından belli olmaya başladı bile. (Bir de Brad Pitt yakıştırmasından ziyade Ekrem Bora'nın gençliğini kabul etsek? Tşk.)
-- Hafız ve eşi arasındaki durum ise en sorunlu olandı. Doğumlar üzerinden iyi ve kötü haberi eş zamanlı gösterme yoluna gittikleri gibi bu sefer de Erdem Yarbay'ın geri dönüşü ve Hafız'ın bebeğini kaybedişini öğrenmesiyle benzer bir durum izledik. Hatta üstüne bebeğin cenazesini de araya kattılar.
Bu sorunun üstesinden gelebildikleri takdirde devamının zaten gelebileceğini ve çocuk sahibi olabileceklerini halen düşünmekteyim. Hafız'ın içinde olduğu durum zor olsa da ben eşini de gayet anlıyorum. Zaten durumları konusunda anlamadığım kısımlar 'Kader böyleymiş' ve 'Her işte hayır vardır' cümleleri olduydu. Gelecek bölüm fragmanında gündeme boşanma geliyor ama bu ikili birbirlerini güzel seviyor; o kadar ileri gitmezler herhalde.
-- Fethi-Eylem cephesi ise gergin bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. Empati anlaşmazlığının ardından bu sefer de Eylem'e işini yaparken denk gelen Fethi'nin söylediklerine tepki göstermesi çıktı. Bahar'ın kafası karışık olabilir ama Eylül'ün durumu çok daha farklı. Hele gelecek bölüme Çolak ile röportaj yapmak isteyen Eylem'in girişimleri var bir de. O da başka bir kriz çıkaracak muhtemelen.
Bunlarınki de olursa böyle acayip şekilde olacak işte. Ama olursa herhalde Yavuz-Bahar'dan daha çabuk olur gibime geliyor nedense...
(Fethi'de de kalp yarası varmış meğerse. Aldatılma?) Aklımdayken Fethi'ye ufak bir şey yazasım var: Şehirde her şeyden bir-iki tane olmasını 'güzel dizayn' edilmesine bağladı da biz ona dizayn değil, küçüklük diyoruz. Küçük bir şehirde alternatif azlığıyla yaşıyorsunuz işte; dizayn ne yahu? He canım güzel bir dizaynı var orasının.
-- Ateş ve küçük hanım Nazlı kısmı ise bölümün eğlence kısmıydı. Konumu bulma, hitap meselesi derken bölümün komedi kısmına dahil oldular, iyi de oldu. Dizinin böyle şeylere de ihtiyacı var zaten. Ateş şıpşevdi olduğu için kafası çabuk karışsa bile en azından ortadaki sınır probleminin farkında, Nazlı ise henüz biraz daha rahat durumda. Ayrıca annenin durumdan şüphelenmesi de şimdilik başka bir detay. Yarbay'a ise herhalde daha çok vardır.
Durum şimdilik ve bu bölümlük de böyle yani.