Ben Vasilli nihayet baba olduğunu anladı ve oğluna karşı davranışlarında değişti diye düşünürken yanılmışım meğer. Kaybetme korkusu yüzünden atmış o adımları Leon’a. Oğlunun mutluluğu için değil, askeri bir birliktelik için onaylamış bu evliliği. Kendi hatasını görmek yerine Leon’u hatalı bularak, baba değil komutan Vasilli olarak arzı endam etti bu hafta yine. Leon çok güzel konuştu ailesiyle ama anlamadı yine babası. Çünkü onun için varsa yoksa mesleği ve rütbesi. Ali Kemal’le ilgili gelişmeler olsa da bu konu hakkında ki adımlarını görsek Vasilli’nin. Belki onun kırılma noktası da bu konuda ki yüzleşme ile olur kim bilir.
 
Sevgi mahkumiyettir aslında. Bizi öyle bir esir alır ki çıkmak istemeyiz içinden. Onun kuşattığı alanda nefes alır dışına çıktığında nefessiz kalırız ama bunu bile bile yine de bu esaretin gönüllüsü olmaya devam ederiz. Onu yaşamak isteriz, kopmaması için direniriz. Çünkü akıl itiraz etse de, tüm dünyevi ölçülere ters düşse de kalp hissettiğini emreder bize.  Leon tam da böyle bir yerde işte. Başında ki deli sevdayla açılan kapıdan korkusuzca girerken içeri, her şeyiyle karşısında duran bu yürekli kızın dünyasını keşfetmekte. Ülkesinin askeri bu kızın topraklarını işgal ederken, o kız da onun kalbini işgal etmekte. O, askeri üniforması içinde sevdiği kıza düşman görünürken, sevdiği kız isterse bu üniformadan vaz geçebileceğini söylemekte. Kim kimi işgal ediyor birbirine karışırken, aidiyetin olmadığı bir fonda ikisi de birbirlerine duygularını haykırmakta. Leon olabileceğinden umutlu adımlarını bu yönde atarken Hilal olmayacağını düşünerek kendine engeller koymakta. Oysa şartlar ne olursa olsun, duygular o kadar aşkın ki hiçbir sınırı tanımamakta. Onlara ne kadar engel konursa konsun onlar bildiğini okumakta.

 
 
Duygularına mı boyun eğerler yoksa hayatın dayattıklarına mı zaman içinde göreceğiz. Ama şimdi ikisi de çok büyük bir sınavda. Yan yana olmak isteyen bu iki genç, yine karşı karşıya. Bir yanda askeri kimliği ile silahları gören Leon diğer yanda suçu işleyenlerden biri olan sevdiği kız.” Biz istersek bu savaşı unuturuz, biz istersek bu savaşı durdururuz”  diyen Leon şimdi “Keşke bir yolu olsa lakin yapamayız, gücümüz yetmez” diyen sevdiği kızla savaşın tam da ortasında. Doğru da söylese yalan da söylese namlunun ucunda. Ya aşkını kaybedecek ya da ülkesine ihanet edecek. Ya sevdiği kızdan vazgeçecek ve onu ipe gönderecek ya da direnişe silahları kendi eliyle gönderecek. Hangisini seçerse seçsin yanacak zira taraf olamayacak kadar zor bir durumda, tarafsız kalamayacak kadar ise bıçak sırtında.


 
Çift yönlüdür dünyada her şey. Gecesiyle gündüzüyle, doğusuyla batısıyla iki ucu da barındırır kendisinde. İyisi olduğu kadar kötüsü de vardır içinde. Kötüyü tanıdıkça baş etmeyi öğrenir insan ama kötüden, kötülükten daha tehlikeli bir şey vardır ki orada daha da zorlaşır her şey. Çünkü görünen başkadır asıl olan bambaşka. Temsil ettiği şeyle, arkada işlediği şey birbirinden o kadar farklıdır ki ikisini bir arada düşünmek neredeyse imkansızdır. İşte Charles böyle bir karakter. Gece kadar karanlık, gece kadar sessiz.  O kadar ikiyüzlü ki bi’ tarafı melek diğer tarafı tam bir şeytan. Tevfik’le yarışacak kadar kötü ama büründüğü iyilik maskesi yüzünden ondan daha tehlikeli. Adaleti sağlayıcı görünürken insanları gözünü kırpmadan öldürecek kadar cani. Masum insanları kolladığını gösterirken asıl yüzünü gizleyerek onları aldatan bir katil. Yanındakileri bile kendine inandırmış bir düzenbaz. Sadece kendi çıkarlarına hizmet eden bir iblis.
 
Şimdi Tevfik’le kol kola vererek yapıyor planını İngiliz, karşılarında hangi planı yaparlarsa yapsınlar bozacak bir millet olduğunu unutarak. Çünkü onlar ne kadar strateji yaparlarsa yapsınlar, yaptıkları hiçbir şey Anadolu’da ki direnişi durduramayacak. Onlar neye inanırlarsa inansınlar, binlerce insanın inandığı bir komutan var ortada ve de bu komutanın sahip olduğu koca bir ideal. Yangın yeri olsa da bugünler de ülke, inancıyla ve azmiyle çıkacak düzlüğe. Karanlık olsa da bugünler aydınlık sabahlara uyanacak bu millet. Yeniden kalkacak ayağa, yeniden doğacak küllerinden. Yeniden var olacak, onu yok etmeye çalışan bunca düşmana inat.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER