Gelelim Leon ve Hilal siz ikinize. Leon sana bi’ cesaret
geldi farkındayız da Hilal öyle kolay bir kız değil biliyorsun. Atağa geçtin ve
de tokadı yedin. Hamlene sen de şaşırdın tıpkı Hilal gibi. Ama itirafın çok
güzeldi valla. “Düşmanlarından ziyade arzularını alt edeni daha cesur sayarım
çünkü asıl zafer kişinin kendine olanıdır.” diye yaptığın alıntı üzerinden “Ben
ne yazık ki bu savaşta mağlubum Hilal.” diyerek kendi duygularını ifade ediş
biçimin şahaneydi. Halit İkbal’in Hilal olduğunu öğrendiğinde çok şaşırdın. Ama
bence bu duruma sevinmelisin. Çünkü bunu bir tek sana söyledi Hilal ve böylece
çok büyük bir sırra ortak etti seni. Her ne kadar sana meydan okuyor gibi
görünse de senin onu anlayacağını, o da çok iyi biliyor aslında. Ruh ikizisiniz
ikiniz ve de ruhlarınız çekiyor sizi birbirinize. Ne kadar kaçsa da insan, işte
bu yüzden karşı koyamıyor bu çekime. Sen ki bu durumun daha bir farkındasın.
Hilal itiraz edecek bu duruma, kendine engeller koymaya çalışacak düşman
tarafında olduğun için sana. Ama ne kadar kaçsa da o da teslim olacak aşka
zamanla. O bugüne kadar kaleminin gücüyle sığınmış duygularına. Sana kalemin
güçlü bir silah olduğunu söyleyerek bu nu çok güzel ifade etti aslında. Vatan
aşkını döktüğü satırlara, sana olan aşkını da ekleyerek o da boyun eğecek
duygularına.
Bu hafta Ali Kemal gruba katıldı ve ilk defa doğru yerde
durarak bir işe yaradı. Bundan sonra Mehmet’le birlikte hareket ederek vatan
için daha çok şeyler yapacak ve böylece sağda solda zaman öldürmekten de
kurtulacak. Başı da daha az derde girer böylece. Hilal de çok sevindi bu
duruma. Belki zamanla Yıldız da katılır onların safına. Birlikte verirler bu
büyük mücadeleyi. Ortak ülküde buluştukça bağları daha bir güçlenir, daha bir
kenetlenirler birbirlerine.
Tevfik Cevdet’in geri döneceğine hiç ihtimal vermediğin için
çok fazla şaşırdın, hatta hüsrana uğradın. Betin bezin attı, moralini bozdun
ama Azize’nin peşinden ayrılmama konusundaki istikrarını hiç bozmadın. Sen ne
fırsatçı adamsın yahu. Azize’nin boşanması elini güçlendirmiş, yüzsüzlüğüne
yüzsüzlük katmıştı. Şimdi hamilelik haberi seni daha da ısrarcı yapacak. Senin
hakkından Eftalya gelecek diyorduk o da kayıplara karıştı. Yarası çok ağır
olmamasına rağmen bi’ iyileşemedi gitti. Cevdet’in senin hakkındaki
şüphelerini annesine söylemesi çok iyi oldu. Belki o mani olur evliliğe. Gerçi
Azize’nin senin teklifine evet diyeceğini hiç düşünmüyorum ama sen yine de bu
durumun peşini bırakmayacaksın. Ne devlet umurunda ne de başka bir şey.
Zaman en iyi tayin edicidir. Yönümüzü, duruşumuzu, istikrarımızı
ortaya çıkaran sihirli bir kutudur. Canlıdır, hep hareket eder. Onunla akar
insan, ama bazen önüne geçer onun, bazen gerisinde kalır. Bazen onu aşar bazen
ondan kopar. Bazen onun ritminin içine girer, bazen onun ritminden sapar. İnsan
ona uyumlanmadığı sürece onun dışında yaşar. Bu da yaşamak değil sadece
varlığını sürdürmektir, çünkü yaşamak bu uyuma girmektir. Öne geçse de insan bu
an için gider oraya, tekrar geleceği yer için ayrılır zamandan. Bu hafta çok
fazla köşeye sıkıştı Cevdet, çok fazla çaresiz kaldı. Her köşeden yeni bir
hamleyle çıktı, her çaresizliğine çözüm üretti. "Başarılarımı vaktinden önce
yaptığım hamlelere borçluyum." diyen Kosta’ya ”Ben de” diyerek aslında Kosta’yı
da geride bırakarak zamanın çok önde yürüdüğünü vurguladı. Yunanlılar onu
yanlarında zannederken, o çok daha büyük bir oyunun içine hapsetti onları. Ne
Paşa’yı verdi onlara ne de rütbesini. Ne görevinden olup vatana yaptığı hizmeti
ortada bıraktı ne de ailesine zarar olacak bir durum yarattı. “Anam evladını
hain bilerek ölsün istemiyorum. Muvaffak olmak mecburiyetindeyiz, hem bu gece
hem daima." diyerek içimizi acıtan Albay tüm gücüyle asıldı yaşadıklarına.
Sonucu ne olursa olsun göze alarak adım attı. Ailesine olan sevgisini zaaf
olarak adlandıran Eşref’i, tüm imkansızlıklara rağmen kurtarmak için çırpındı
ve de başardı. Ne çıktığı yolu unuttu ne de yola birlikte çıktıklarını. Ne
yolunu değiştirdi ne de yolun onu değiştirmesine müsaade etti. Bir yere varmak
değildi hedefi ya da kendine bir şey elde etmek değildi amacı. Yürüdüğü yol da,
varacağı yer de, kazanacağı ödül de aynıydı ve onun adı vatandı.