Bu kadar şeyin üstüne, bir de sahte nikah mevzusu olsaydı eğer, benim için bardağı taşıran son damla olurdu herhalde. İyi ki Şadi var!
Lale’nin styling konusuna değinmeden geçemeyeceğim. Daha önce demiştim çok daha bol ve rahat giysilerle görmeliyiz onu diye. Çünkü bu kadın hamile! Bir ara tarzı düzelir gibi oldu. Spor ayakkabılar, bol elbiseler tercih ediliyordu. Sonra yeniden eski haline geri döndü. Şimdi hamileliğinin son haftaları ve siz 9 aylık hamile kadına topuklu bot giydiriyorsunuz. Etrafımda birçok hamile gördüm. Son haftalarda bırakın topukluyu, normal ayakkabılarıyla bile zor yürüyorlardı. Konuyu onaylatmak için de anneme sordum, “Son aylarda
Tablo gibiyiz de, bizi harcıyorlar be matmazel!
Komedi kısmını izlemesi eğlenceli, en azından kurgusal açıdan aralara Lale Onur serpilmiş bir bölümdü. Ama aynı zamanda “Yine” genel mevzularla bölümü tamamladık. “Yine” Lale ve Onur dışında herkesi izledik. “Yine” romantiklik namına hiçbir şey yoktu. Haftalardır adı zikredilmeyen doğum kursu, 5 dakikalık nefes egzersizleriyle son buldu. Çok daha zaman ayrılmalıydı bence. Mesela, en baştan beri Lale ve Onur’un kursta neler yaşadığıyla ilgili uzunca bir flashback yapılmalı, altta da Buray’ın şarkıları dışında bir şarkıyla taçlanmalıydı. Sahne çok daha anlamlı olurdu ve uzun uzun Lale ve Onur izlemiş olurduk böylece.
Bölümün sevdiğim tek şeyi, Onur’un panik halleriydi. Bundan sonra Lale ve Onur üç kişiler. Bakalım neler olacak hep birlikte göreceğiz.
Her zamanki gibi, yine umut ederek yazımı sonlandırıyorum: Umarım, haftaya güzel bir bölüm bizi bekliyordur. Görüşmek üzere…