Hayaller kurulmak içindir. Hayaller peşinden koşulmak içindir. Hayaller gerçekleştirilmek içindir. İnanmakla başlar tüm hayaller. Yapabilirim demektir hayaller. Hayaller tükenmez. Tüketilmesine izin verilmez. Hayaller hep kurulur. Susma kalbim söyle, Defne'nin hayalini gerçekleştiren Ömer'e 'bravo' demedik mi? Defne'nin yüzündeki sevince ortak olmadık mı? Ömer'in sevdiği kadını mest edişine, gülümsemesindeki o gururu hepimiz gördük. Defne'nin bir değil, yüzlerce, binlerce hayalini tek tek gerçekleştirmeye hazır bir adam Ömer. Söyle kalbim susma! Defne mutlu oldukça, Ömer daha da mutlu olmuyor mu? Ömer bir yıl önce kanatları kopan Defne'sine İstanbul'a nazır kanatlarını yeniden geri verdi.
 
Bir gökdelen, İstanbul ve ışıklar; sevgi dolu, umut dolu, aşk kokan bir pikniğe şahit oldular. İstanbul, İstanbul olalı, böylesine gerçekleşen temiz bir hayalin parçası olabildi mi acaba? Sevdiği adam ne güzel de tanımıştı Defne'sini. Seçtiği şiirle de gecelerine damga vurdu. Aşk işte sen o olursun, o sen olur. Tanırsın, ne sevdiğini bilirsin.
 
Susma kalbim söyle! Ömer'in "Ailem yok, bir tek sen varsın, sen de..." diye başladığı cümlesine üzülmedik mi? Bu cümleyle kalbimiz nasıl sızladı. Yalnızlığına ortak, yuvasına baş tacı yapmak istiyor Ömer Defne'sini hem de bir an önce. Bu yüzden her şeyi geride bırakmak, yeni bir başlangıca daha hızlı bir şekilde geçiş yapmak istiyordu. Defne'nin ailesi ile olan sorunları halletmek, huzurlu günlere, sevdiği kadınla yelken açmak en büyük arzusuydu. Aceleci davranmasının tek sebebi tez kavuşma isteğiydi. Defne'nin açıklamaları, sebepleri ona bahane gibi geldi. Aslında Defne ömrünü Ömer'le geçirmeye çoktan hazırdı. Yine yanlış anlaşılmalar, aralarında ki harareti fazlasıyla arttırdı. Ömer'in telefonu Defne'nin yüzüne kapatmasıyla kedicik gitti, yerine panter Defne geldi.
 
Söyle kalbim susma! Defne'nin kapı çarparak, kızarak içeri girişine, kendinden emin, ne istediğini bilen güçlü kadın hallerine, hesap soran tavrına bayılmadık mı? Hem de nasıl bayıldık! Korkmayan, tutuğunu koparan, sevdiği adamı da aşkıyla tahrik eden hallerine, Ömer'i sarsa sarsa verdiği ufak itiş elektrik şoklarını sevmedik mi? Tabii ki sevdik. Ömer'in yüzündeki "Bu benim Defnem mi ? İnanmıyorum, ama inanmak istiyorum." bakışını da çok sevdik. "Benim, için sadece sen varsın! Ne istediği mi o kadar iyi biliyorum ki." diye haykıran Defne bir harikaydı.Başımız döndü aşktan.
 
Son kez söyle kalbim, bu aşkın haki gömlekli sahnesi de kafamıza yazıldı mı? Unutulmazlar listesine aldık mı? İnternet özel var mıdır diye de kara kara düşündük mü? Evet, hepsini yaptık. Çünkü bu aşkı sevmemek, bağlanmamak elde değil. Biz bu aşkı yeşilli elbiseyle, kırmızı çilekle, sarı lalelerle, siyaha boyanmış duvarla, beyaz papatyalarla tüm renkleri içinde barındıran halleriyle sevdik. O zaman sev kalbim sev, hep sev... Vazgeçme bu aşktan kalbim. En sevdiğim dörtlükle de bu haftaki yazımı sonlandırayım.
 
“Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan
Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan
Özlenen sen, özleyen sen, özleten sen
Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan”
Ümit Yaşar Oğuzcan
 
Kısa Notlarım:
 
* Türkan Teyze şu Pamir'i ağzına lütfen almasın. Ömer bir an önce açıklasın.
* Ömer- Bebek İso- Defne üçlüsü bir harikaydı. Çocuklu hallerini görmeyi çok istiyorum. Ömer'in toplantı odası, çalışanların şoku ve yorumlar harikaydı.
* Koriş'im ruh eşini mi bulmuş? Çok güldüm.
* Ayşegül ve İso'nun mesajlı konuşmaları bir harikaydı.
* Sinan ve Seda çok tatlılar.
* Ömer'in sakallarını uzatmasını, hem de dokunamadığı için isteyen, çok beğenen bir Defne varmış.
* Ekmek arasının kurduğu cümle "İlişkilere dışarıdan müdahale yapılmamalı." fazla direkt gönderme gibiydi.
* Pamir hala ürkütücü geliyor. İso Bebek ile halleri komikti.
* Aytekin ve onun yerin dibine gömülüş sahnesine gelince. Hak etti mi? Siz verin kararı.
* Ömer ve onun şu an yaşadığı kabuslar ve sıkıntı;  "TSSB!" travma sonrası stres bozukluğu. İlk aşaması flashbackler, ikinci aşaması, uykusuzluk, konsantre bozukluğu ve üçüncü aşaması öfke nöbetleri ya da yalnız kalma eğilimi, unutma çabası. Peki Ömer ne yaşadı? Bu tip rahatsızlıklar; kişiyi sarsan kayıplar, kazalar ya da suç işlemiş gibi hissettikleri durumlarda ortaya çıkar. Aile iyileşme aşamasında önemli rol oynar. Ömer'in Defne'nin ilacı olacağını kabullenmesi, sıkıntılarını anlatmış şart. Ama yaşadıkları Defne yüzünden kaynaklıysa ya da ucu Defne'nin de incinmesine dayanacak kadar bir bunalım anında yaşanmış şeylerse, bizi gözü yaşlı bölümler bekliyor olabilir. Dizimiz komedi olunca güzel sonuçlar elde edeceğimize inanıyorum.
 
Mutluluk, sağlık ve sevgi yuvalarınızdan eksik olmasın...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER