Ah benim gül yüzlüm <3
Lale bu bölüm insanlık için küçük, bizler için önemli adımlar attı. Ve ilk kez Onur’a “aşkım” dedi. O sahnede birbirimize baktık annemle. Onur da şaşırıp, Lale’ye “Sen bana aşkım mı dedin?” deyince, annemin tepkisi: “Valla biz de şaşırdık.” oldu. Normal sevgililerin birbirine sürekli söylediği bir şey için bile ne kadar beklemişiz onu da fark ettim o arada.
 
Ben Lale’yi artık biraz daha “dişi” izlemek istiyorum. Evet hamilelik ve hormonlardan dolayı, annelik yönü ağır basıyor şu an. Ama bu durum sona erdiğinde, yani hamilelik sonrasında çok daha kadınsı ve duygularını belli etmekten çekinmeyen, eşine sahip çıkan bir Lale Yenilmez Sarıhan izlemek istiyorum.
 
Lale ve Onur sahnelerinin dozu biraz daha artınca, izleyicinin istekleri göz önüne alınınca, reytinglere anında yansıdı. Hem de Lale ve Onur’un sosyal medyada konuşulma oranı da arttı. Sitemizin, Oğlan Bizim Kız Bizim köşesinde Kimola Analytics verilerine göre, Lale hakkında 6024 tweet, Onur hakkında ise 5839 tweet atıldı. Çünkü aşk; her zaman kazandırır. En azından dizilerde…
 
Sosyal medyadan bahsetmişken, resmi hesapların kullanımından da bahsetmek istiyorum: Hesaplar, samimi yönetilmeye çalışılıyor evet. Ama izleyicinin heyecanını yüksek tutacak şekilde değil. Ya, bölüm galerisindeki fotoğraf paylaşılıyor, ya da bir önceki bölüm gördüğümüz sahnenin aynısı. Ve bu sürekli tekrarlanıyor. İzleyiciyi bölüme hazırlamak ve heyecanını diri tutmak adına, fragmanda ve galeride olmayan bir adet fotoğrafın paylaşılması bile, heyecanı yükseltir.
 
Evet sevgili arkadaşlar haftaya düğünümüz var herkese duyrulur by Yıldız
 
Filiz’in Pelinsu’ya yaptığı oyun, aldığı intikam kalp No:309 izleyicileri! Ne güzel yaptı ama. İçimin yağları eridi. İzlerken şahane keyif aldım! Keyif aldığım bir yer daha, Bumerang Pelinsu’nun sürekli Onur’ yanaşma çabalarının hayal kırıklığıyla sonuçlanmasıydı. Kibar Lord’um gayet zarif ve kendine yakışır bir şekilde reddetti.
 
Bölümün izlerken “Ama yeter artık!” dediğim yeri: Doktor Onur mevzusunun uzatılması oldu. Sürekli “Doktor Onur olmasaydı.” diye uzanan onlarca cümleyi duymaktan gerçekten çok sıkıldım ve gereksiz buldum. Yahu, Lale hastanede bayıldı. Orda kim olursa olsun, ona yardım edecekti. Sürekli “iyi ki vardı iyi ki yanımdaydı.” cümlelerini tekrarlamaya hiç gerek yoktu. Lale, Doktor Onur’u tanıdığı için kendimi iyi hissettim diyebilirdi. Ama olması gereken bir durumu abartıp, zaten mesleği jinekolog olan bir adama superman muamelesi yapmaya da hiç gerek yok.
 
Bir dk anneciğim elinizi indirmeyin çekiyorum by Onur
 
Sevmediğim bir yer daha, Nilüfer’in çocuksu tavırlarıydı. Sürekli: “Ay yok ben barışmayacağım Kurtuluş’la. Ay vazgeçtim. Yok ben annemi yalnız bırakamam.” vs diye onlarca anlamsız cümle kurdu. Eğer annesini çok düşünüyorsa, baştan evlenmeseydi. Öyle değil mi? Üstelik, ağzından iyi bir kelime çıkacak, Nünü’sünü yeniden kazanacak diye bekleyen Kurtuluş’a da yazık.
 
Bölüm, Songül’ün sözleşmeyi öğrenmesiyle sona erdi. Elbette bunu yapan kişinin Pelinsu olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak, Songül’ün elindeki kağıtta, sözleşme yaptığı mı yazıyordu, yoksa sözleşmenin bir kopyası mı vardı, emin olamadım. Sözleşmeyi yollaması biraz zor bir ihtimal gibi geliyor bana. Eğer öyleyse, Pelinsu o kağıda nasıl ulaştı, neyle ulaştı bunu görmemiz lazım.
 
Yeni bölüm fragmanları şahane! Tekrar tekrar izlenir. Üstelik 1. Fragmanda sadece Lale&Onur var ve bu ilk kez oluyor. Eleştiriler, sosyal medyada yazılanlar sonuç verdi ve hem Lale ve Onur evleniyor hem de iki fragman yayınlandı. Tebrikler No:309 izleyicisi! Haftaya görüşmek üzere…
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER