Onlar erememiş muradına, biz çıkamadık kerevetine!
14. bölüm tanıtımlarını ilk izlediğimde, sinir katsayımda yükselme olduğunu hissettim. Aşk denilen şeyi bir kere bile izlememişken, yine mi ayrılık izleyeceğiz yeter ama artık dedim kendi kendime. Sonra, “Ters köşe olacaksın Gizem bak şahane bir bölüm gelecek!” diye avuttum kendimi. Zaten, fragmandan bölümün bütünü düşünmek yanlış olurdu. Bölümü izlemeye başladığımda da, fragmanın bende uyandırdığı ön yargıyı bir kenara bıraktım.

İzlerken o kadar sinirim bozuldu ki, en son yaşlı teyzeler gibi televizyonla kavga ederken buldum kendimi. O yüzden bu yazıyı okurken, tatlışko şeyler okumanız pek mümkün değil. Artık yeni sezon yavaş yavaş başlamışken, şapkamızı önümüze koymamız gerekiyor. Hem 14 bölümün toplamından, hem de bu bölümden bahsetmek istiyorum.

13. bölümde kaldığımız yerden açtık bölümü. Lale evet ya da hayır hiçbir şey diyemeden, yere yığıldı. Tabii biz bu sahneleri izlerken, aklımızdan bin bir türlü şey geçti. En çok da: “Bu Pelinsu sinsisi neler dedi kıza?” diye düşünüp durduk.

Bölümün ilk 45 dakikası, gereksiz flashbacklerle doluydu. Daha sahneyi izleyeli 5 dakika olmuş, Onur Lale’nin yaptıklarını düşünürken hemen aklına hastane sahnesi geldi. Orada Lale’nin sadece sesini duymalıydık mesela. Bölümün anlamlı ve gerekli olan tek flashbacki, Pelinsu’nun Lale’ye neler söylediğiydi.

Sen böyle dengesiz olmayı nerden öğrendin by Songül

Pelinsu, Lale’yi evlilik sözleşmesiyle tehdit etmişti. Lale de, buna boyun eğdi ve Onur’u kırgınlıklardan, kırgınlıklara sürükledi... İlk bölümden beri, Lale güçlü bir kadın profili diyoruz hepimiz. En çok da bunu seviyoruz zaten. Güçlü bir kadın, Pelinsu’nun saçma tehdidine boyun eğer miydi? Üstelik savurduğu tehdit, tehdit bile değilken. Neymiş sözleşmeyi herkese söylermiş! Söylesin… Utanacak olan aile Sarıhan’lar olurdu. Çok çok Songül sinirlenirdi.

Kaybedecek neyi vardı Lale’nin? Annesi üzülmesin mi? Yaptıklarının benim nezdimde hiçbir açıklaması yok. Doktor Onur’la dertleşirken de, bahane olarak “Zaten annem sözleşmeyi bilse evlenmemize izin vermez.” tarzında cümleler kurdu. Bırak da buna Songül karar versin! Biz de diyelim ki, Lale her zamanki gibi güçlü durdu ve Pelinsu’nun saçmalıklarına göz yummadı. Ayrıca, Songül Onur’u o kadar seviyor ki, eminim ona değil; ailesine kızardı.

Canım Onur! Lale’nin bütün kırıcı davranışlarına rağmen, vazgeçmedi Lale’den. Elinden geleni yaptı. Hiçbir şekilde yalnız bırakmadı. Lale ise onu sürekli kovup, itip durdu. “Sen stres yaşamayacaksın, ben hep yanına olacağım.” diyen adama bu yapılır mı? Lale sahip çıksın artık Onur’a. Onur’u sürünürken görmek istemiyorum. Bu kadar sürünen erkek profili benim feministliğime bile fazla! Çünkü ortada onu süründürecek hiçbir şey kalmadı artık. Tek hatası, Pelinsu’yla ilişkisini devam ettirmekti. O sorunu da, Lale’ye olan hislerinden emin olduğu anda çözdü zaten. Bu bölüm Onur’a üzüldüğüm kadar hiçbir şeye üzülmedim. Ağlayacaktım neredeyse… 

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER