Olay var dediler geldik.
Bodrum Masalı kaldığı yerden fısıldamaya devam ediyor hikâyesini, biz de kaldığımız yerden kulak veriyoruz onlara.

Evren tutuklandı tutuklanacak derken tüydü, e hadi o koşuyor sen niye koşuyorsun Ateş oğlan demeden polisler elleri boş dönmek zorunda kaldı. Ateş’i Cahit’le karşı karşıya kalmaları büyütecek belli, her gittiğinde bir tuğla alıyor baba duvarından. Evren’e hepsinin de hesabını soruyor tek tek ama Cahit’in de dediği gibi; “Sen de böyle bir baba varken, düşmana gerek yok.”

Ateş’in mevzunun peşini bırakmama niyeti iyi, Cahit’in evini basmaları sonucu oteller birliği ile ilgili bilgi sahibi olması da iyi ama plan az biraz kötü derken hooop bizim Ateş oğlan onun da üstesinden geldi.

Mor ada mı, bayılırım mora, biz de gelelim mi?

Timuçin Esen’le Alperen Duymaz’ın ilk sakin, normal diyalogunu izlerken, bu ikisini karşılıklı sahnelerde daha çok görelim, diye bağırdım. Timuçin Esen’in oyunculuğu tartışılmaz, e kadrodaki genç kesim arasında parıl parıl parlayan da Alperen olunca, seyirlik şölen oldu. Daha çok görelim, daha çok, daha çok…

“Anasına çekmiş bu oğlan, anasına…” nasıl güzel bir övgü cümlesidir, ah be Faryalı, kalbindeki yangına sağlık.

Ateş yine gitti Aslı’ya tekne dedi, Ateş yine gitti Aslı’ya otel dedi, plan dedi, yardım dedi. Bu giderek suç ortaklığına, bu giderek silah arkadaşlığına kayıyor ama olsun, kökleri sağlam olur, sarsılmaz.

“Aslı’yı ayırarak.” dedirtir adama, onu ayırtır da kendine saklatır.

Oteli kurtarmışız gibi sarılalım.

Plan kötü olmasına kötü de yarıştı, oto sanayiydi, koşturmaydı derken bir bakmışız bizim Kelebek’le Ateş oğlan ortak olmuş. E, ucunda otel var, ucunda ekmek kapıları var o ayrı da böyle bir sevimli oldular.

O “Senin kafanı ancak ben kırabilirim.”ler gitti, zaferle sarılmalar geldi, derken Su perisi her şeyin içine etti.

Kötüler timinde de işlerin dengesi değişti, gerçi kötüler dediğim bir tek Uzay ama olsun. Alara, Uzay’a aşkını itiraf etti, Cenk Su’ya yardım etmeye çalıştıkça daha çok battı, Uzay pislikleştikçe pislikleşti. Gerçi o da ayağına dolanır, hiçbir yalan sonsuza dek gizli kalmaz.

Onların plan da mantık yoksunuydu, hadi Alara parayı çaldı babasına yakalanmadan gitti diyelim, Ateş hemen alacak mıydı o parayı? Mümkün mü öyle bir şey?

Ateş’in oteller birliği başkanı olan Uzay’ın üvey babasının karşısında sağlam durmasını kaç para karşılar? Ateş her geçen gün büyüyor, dizi başladığında 18’di, şu an ona bir beş yaş ekledi.

Dizide genel olarak diyalogları seviyorum ama en çok Faryalı’ya, Aslı’ya bir de Kelebek’e gülüyorum. -Evet, kötü espriler dahil.-

Ateş’e yanmaktan gülemiyorum ama onun tepkileri de şahane.

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER