Bazen, ne yaparsak yapalım, ne kadar imkânları zorlarsak zorlayalım, istediğimiz değil de alın yazımızda ne varsa o oluyor. Lale ve Onur da bunun çok güzel bir örneği bana göre. Hiç ummadıkları bir anda, hayat onları karşılaştırdı ve anladık ki Kader, çoktan onları birbirlerine yazmış. Onların ilişkileri, bildiğimiz ilişkilerden çok daha farklı başladı. Belki de o yüzden çok sevdik onları.
Bu bölüm yine enerjisi yüksek, Lale ve Onur sahnelerinde gözümüzü kırpmak istemediğimiz, şahane güzel bir bölümdü. Valla bölümler o kadar güzel ilerliyor ki, nazar değecek diye korkuyorum. Ay dilimi ısırayım da, nazar değmesin!
Valla ben, Lale ve Onur’un sahnelerinde resmen gözlerimden kalp çıkartıyorum. Onur’un, Lale’nin her şeyiyle ilgileniyor olması, kıskanması, Lale, onu koşuya davet etsin diye kıvranmaları şahaneydi! Dozunda kıskanan, sevdiğini sahiplenen erkek candır! Ve bana sorarsanız, Onur’un içinde sağlam bir maço var. Bunu kötü anlamda söylemiyorum. Dediğim gibi, dozunda ve sevgiden olan her şey güzeldir. “Yok, öyle bensiz bir yere gitmeler Lale Hanım!” cümlesi de, bunun ispatıdır. Doktor Onur, bizimkine karşı, sürekli bir mücadele içinde farkındaysanız. Onur da sürekli ağzının payını veriyor. Çünkü Lale’yi acayip kıskanıyor! Tam da istediğimiz gibi. Tansiyonu düşen Lale’nin rapordaki kan değerlerini bile önemsemesini unutmam, unutturmam! Üstelik Doktor Onur’a tıbbi olarak da şahane cevap verdi. Yani, Onur’dan, Doktor Onur’a bir gol daha!
Yaa, Onur öyle bakmasana, güneşleniyorum burada!
İlk bölümün yorumunu yazdığımda, Demet Özdemir ve Furkan Palalı’nın muhteşem bir ikili olacağını yazmıştım ve bu bölümler de, bunun kanıtı diye düşünüyorum. İkisi partner olarak çok yakıştılar! Daha henüz Lale ve Onur’un aşkları başlamadan, bu kimyayı hissediyorsak, bir de “aşk” başladığında neler hissedeceğiz kim bilir?
Sizler de, gördünüz mü, bilmiyorum ama sosyal medyada Lale’nin sürekli yemek yemesine bir sürü eleştiri yazmış insanlar. Yok, abartılı yiyormuş. Öyle olmazmış. Yahu, kadın hamile! Hamile bir kadının iştahıyla, normal birininki bir olabilir mi? İçinde her gün büyüyen bir canlı taşıyor. Ruh hali, hamileliği doğrultusunda değişiyor. Siz hamile olunca öyle yemek yemezsiniz olur biter. Ayrıca, ben ekstra keyif alıyorum hamile psikolojisinin yüksekte olduğu sahnelerden. Üstelik Demet Özdemir muhteşem bir oyuncu ve abartabileceği sahneleri bile, çok doğal oynuyor.
Hatırlarsanız, 3. bölüm yorumumda Onur Sarıhan’ın stylingini, smokin giymesini eleştirenler için: “Onur’un holding dışında, gündelik hayatta sahnelerini de gördükçe bu durum değişir” demiştim. Nitekim öyle de oldu. Üstelik Lale’nin de katkısıyla! Artık kıyafetlerini seçerken, Onur’un aklına Lale geliyor. Anlayacağınız, Onur’un kıyafetinden, kalbine kadar dönüşümünü izliyoruz, daha da izleyeceğiz. Samet ve Onur’un arabadaki sahnesinden yola çıkarak, Onur’un edebiyatçı, Lale için bir şeyler karaladığı, yönünü de görür müyüz dersiniz?
Yazı devam ediyor..