Sabır, sabır yaaaa sabır!
Aha da tam sonunda ekranım kilitlendi! Takılı kaldı sanki, saatlerce bekledim, başta internet gitmiştir dedim, sonra acaba sorun bende mi diye düşündüm, saatlerce daha beklerdim... Hayıflandım... Ekranda takılmış sahneyi bir yerden hatırlıyordum, gülümseyerek resmi bilgisayarıma duvar kağıdı yapmayı denedim... Ve evet başardım... Takıldığım yer tabii ki alevler içerisindeki Khaleesiydi ve ben onun çıplaklığında kalmıştım. Biraz semirmiş bu beş senede diye aklımdan geçirdim, sonra eski bölümleri açtım baktım, utanmadan sıkılmadan...
 
Bütün hafta İngiltere'deydim, Kingslanding’de (Londra) ve özellikle Kıştepesi’nin (York) tarih kokan surlarında gezindim. İnsancıklar dertli, dizinin onları çeken ilk sezonlarındaki doğal ve vahşi gelişen sevişme sahneleri artık yok. Herbiri artık iyice tanınmış olarak aralarında gezinen oyuncularının cesur çıplaklıkları kalmadı artık diye üzülüyorlar. Osha’ya bile kızdı Pazartesi sabahı metroda işe gitmekteyken diziyi izleyen takım elbiseli adam. Soho’da barda birbirlerine girdi sarhoşlar, ‘Ah o eski Osha olacak, Ramsey’i baştan çıkarmak isteyecek, o çul gibi giysileri has ipek gibi önce omuzlarından aşağı kayar, sonra belinden süzülerek yere dökülür’ diye... Sonra geri dönüp 2'nci 3'üncü sezonları izlediler utanmadan sıkılmadan. Sıkıntı büyük a dostlar, Khalesi'nin son sahnesi bile kurtarmaz diyorum dizinin bize (bana) özlettiklerini. Dünya yuvarlak diyoruz, devamlı aynı yöne uçsak başladığımız noktaya geri döneriz diyoruz, ama misal ben daima batıya uçamıyorum, kısa bir süre uçtuktan sonra sonra doğuya geri dönüyorum. Sanki bu dizi de aynı şekilde, eski günlerini anımsatma çabasına giriyor ama hemen günümüze geri dönüyor bir türlü tam olarak anımsatamadan.
 
Masum(!) bir aile dizisi olarak başlayan taht oyunlarının bu bölümü beş seneden sonra aile bireylerinin artık büyümüş, serpilmiş, ama bir yandan da yaşadıklarından yorgun düşmüş bir ruh halinde, tekrar karşılaşmalarına odaklanmış. Kafamıza dank ediyor ki hem Sansa hem Jon son beş senelerinde boşa debelenmişler, ikisi de çocukluk günlerini özlüyor. Özlemlerinin bir kısmını geri kazanmaları için önlerinde hala iki-üç sezonları var. Tabii ki bu iki-üç senede Akgezenler surun ötesinden çıkabilip önlerine geleni yerle bir etmezse.
 
Essos’da da durum farklı değil. Bakmayın Khalesi'yi çıplak gördüğüm için sevindirik olduğuma, yaptığı hareketler dört-beş sene öncesinin ergen hareketleri. O seferinde sürüsünün yaşlılarını ve kadınlarını kendine bağlamıştı, üç de minik ejderhası olmuştu. Bu sefer tüm Dothraki’leri kendine bağlıyor ve üç orta boy ejderi var, bir iki sene köle körfezinde dolaşıp şehirlerini kazanıp kaybetmekle uğraşır gibime geliyor. Umarım Tyrion’un istediği gibi yedi sene daha oralarda takılmaz. Cüce! Anlıyorum seni, Missandei aklını başından aldı ama sen onu bence seneye ayartırsın sonunda da muradına erersin, yedi sene bekletme beni!
 
Veeee Kral Toprakları... Tyrell ordusunun toplanması bir seneyi bulsa, bir senede de Kral Toprakları'na ulaşması sürse, bir sene de şehirde iç savaşla uğraşsalar... Hmmm evet, bir hareketlenme başlıyor... Bonus olarak seneye Kartal Yuvası şövalyelerini bile parlak zırhları içersinde savaşa bir yerlere giderken görebiliriz. Dorne nerede Marteller yine kayboldu? Artık iki sene sonra da onları görürürüz donanma kurmuş şekilde kuzeye açılırken herhalde... Haaa bir de ben Kraken'lerden ve gemicilerden nefret ediyorum söylemiş miydim? Kibritçi kız Arya’dan da, yaşlı Lord Frey’den ve oğullarından da, sör Erik Donderion’dan da, Riverrun Lordu olan, Stark'ların o bir türlü ok fırlatamayan dayılarından da, bu Robin Aryyn de ok atamama da dayısına çekmiş işte görüyoruz...Uffff ne çok sevmediğim karakter var ortada görünmeyen.


Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER