Poyraz Karayel izleyen her insan bilir ki, kaplumbağa görmek kötüdür. Bir de ters dönmüş, daha doğrusu Neşet tarafından ters çevrilmiş kaplumbağa. İyi şeyler olmayacak. Tam da bu sahnenin arkasından, dünyanın en güzel diyalogu, Neşet tarafından yangından kurtarılan Ayşegül ve Poyraz arasında geçti. ‘Yanardım, ben olsam yanardım. Madem beni kurtaran Ayşegül değil, cayır cayır yanardım.’ diyen Poyraz kalp ben. Aşkın medenisinin olmayacağına inananlardanım. Medeni olmak zorunda olduğumuzu hangi ara kimden öğrendiysek, kıskançlıktan ölsek söyleyemez, ‘O kimdi?’ diye asla soramaz, meraktan çatlasak ağzımızı açamayız. Uzay çağında geldiğimiz nokta bu olmamalıydı halbuki. Aşık olunca içinden bir Recep İvedik çıktığını söyleyen Poyraz’a hemen burada katılıyorum. Bahadır Boysal’ın çok güzel anlattığı gibi hâlbuki ‘Duyarlı değilim, Adanalıyım’.
Aşırı tatlılarda bugün
Sinan’ın ‘Havuza işersen renk çıkıyor.’ dediler konulu hikayesini ne kadar sevsem azdır. Toplu kullanılan bir havuzu olan her mekanda anlatılan bu efsane ile bir anda çocukluğuma, yazlıktaki uzun yazlarıma ışınlandım. Havuza işenince renk çıkma dedikodusu her yaz ortamı sarar, sonrasında hiç kimse denediğini itiraf etmese de o rengin çıkmadığı bir şekilde anlaşılır, yazın kalanı fazla neşeli geçerdi. Poyraz Karayel’in kimselere benzememesi işte bu yüzden. Bir mafya dizisi izlediğini düşünebilirsin, sonra bir anda çocukluğuna dertlenirken bulursun kendini. Düşünenin ellerine sağlık.
‘Onlar da hep insandılar’
Ve tabii, Poyraz’ın tam hastaneyi yakan adamı vuracakken, çocuğu yanına gelince adamı vuramaması, o ikisine bakarken gözlerinin içi. Böyle sahneler, neden Poyraz Karayel izlediğimizin dev posterlere asılmış tanıtımları. Öyle bir dizi ki, en nefret edeceğimiz insana bile kıyamıyoruz, onun insan olduğunu bile unutamıyoruz. Üstelik fazladan tek bir kelime sarf etmeden, bir damla duygumuz bile sömürülmeden, gerçek bir incelikle.
‘Sefer’i özlüyor musun?’ sorusuna verdiği cevabın her harfini kafamıza çivileyecek kadar içten derdini anlatan Zülfikar’a (bunu çok yazamıyorum, gözyaşım burnumun ucunda ve üstelik ‘bu aşk bir bahr-i ummandır’), ve Fikrimin İnce Gülü eşliğinde dünya evine giren taze evli çiftimiz Bahri ve Despina’ya çok sevgiler göndererek, iyi seyirler dilerim.