Ölümlü olduğunun; üzüntülerinin,
sevinçlerinin, tüm başarıları ve yenilgilerinin onları kaçınılmaz sona bir adım
daha yaklaştırdığının bilinciyle lanetlenmiş bir türdür insanoğlu... "Günü yakalamak,
anda kalmak” gibi new age öğretiler de, temelde geleceğimize ya da geçmişimize
değil, bugüne bakmamızı öğütler bize. Bugüne bakalım ki, bizi o kaçınılmaz sona
götürecek bilinmezliklerle dolu yolu unutalım… Oysa gelecek henüz tarafımızca
talan edilmediğinden, en ince ayrıntısına kadar koklanıp ellenmediğinden
uzaklardaki bir sevgili gibi caziptir.
Bilinmezliğin korkusunu da, umudunu da
taşır içinde. Zihnimizde eğip büküp şekillendiririz geleceği. Bütün
seksapalitesi de burada yatar. Bugün, yanıbaşımızda yatan kırk yıllık eşimizse;
yarın, bütün kıvrımlarını kendimize göre şekillendirdiğimiz o baştan çıkarıcı
sevgilidir. İnsanoğlu hep o özlenen sevgiliye doğru koşar işte... Bugününü
umursamadan, yarının onu sonuna götüreceğini bile bile koşar. Aynı, kıyıya
vardığında sadece birer köpüğe dönüşecek olan dev dalgaların, kıyıya duyduğu
özlem gibi…
Her şeyin zıddıyla var oluşu, belki de bu
hayatın en temel gerçeklerin biridir. Umutsuzluk yoksa, umut da yoktur. Aynı
şekilde umudun olduğu yerde, muhakkak umutsuzluk da olacaktır… Meryem,
kendisine saygı duyabileceği, çocuklarının karşısında dimdik durabileceği bir
hayat özlemiyle boşanmak istedi Hızır’dan. İstedi ki, sevdiği adam ya her
şeyiyle onun olsun, ya da onurunu ve öz saygısını koruyarak yeni bir hayata
adım atsın. Meryem, geleceğe dair umutları olan, hayata karşı dimdik durabilen
bir kadın... Bunun için Çakırbeyli ailesinin anayasasını kökten değiştirmeye,
en sevdiklerini karşısına almaya hazırdı. Meryem, kendisi ve çocukları için
daha yaşanası bir gelecek inşaa etmeye kararlıydı. O kadar kararlıydı ki, tüm
namluların ailenin üzerine çevrilmiş olduğu bir gece, avukatı, çocukları ve
Hızır’la dışarı çıktı. Gelecek gözlerini o denli kör etmişti ki, bugünün
tehlikelerini göremedi. Meryem’in umutları, bombanın Ömer’in yanında
patlamasıyla iğdiş edildi…
Ömer öldü mü, kaldı mı onu gelecek bölüm
öğreneceğiz. Ama bildiğimiz tek şey, eğer Ömer’e bir şey olduysa Meryem’in
planlarının tamamen değişeceği… Bölümdeki patlama sahnesi, Türk dizileri içinde
izlediğim belki de en iyi patlama sahnesiydi, eğer okuyorlarsa tüm ekibi
gönülden tebrik ederim.
Yazı devam ediyor...