Poyraz Karayel: Süpürge ve tekerlekli sandalye
Dekorasyondaki Bahri Umman stili gözlerden kaçmıyor.
Merhaba,

Siz de mafya-polisiye dizisi diye bildiğimiz Poyraz Karayel’i son iki haftadır komedi niyetine seyredenlerden misiniz? Koskoca 130 dakikada elle tutulur iki gelişme vardı: Adil Topal’ı görmemiz (inşallah) ve Sefer-Sema çiftinin evliliği.
 

%2,5 şanstan Cumhuriyet altınına: İmkânsız aşk algoritması

Ne yalan söyleyeyim kahkaha attığım yerler oldu dizinin kırkını çıkardığımız bu bölüm de. İsmail’in (İsmail dediler) estetik cerrahla olan George Clooney-Brad Pitt muhabbeti, Poyraz’ın Bahri’nin evdeki yemeğe elinde altınıyla (tam altın mıydı o?) dalması, Ayşegül’ün Poyraz’ın ses titretmeli-göz doldurmalı duygu sömürüsünü geri püskürtmesi, Zülfikâr’ın Taşkafa’yı genetik mühendisliğiyle itham etmesi filan güzel şeyler. Lakin dizinin şirazesi bir hayli kaydı, artık takip edemiyorum gidişatı, daha kötüsü heyecan da duyamıyorum. Bir de üstüne mantık hataları kümülatif ve ekponansiyel olarak artmaya başlayınca, insan üzülüyor. Şahsen o süpürgeden sonra bende bir şeyler koptu. 


İşte o süpürge! 

Süpürge doruk noktasıydı tabii, fakat tatsızlık bir değil ki. Sırtından vurulduğu halde böğrüne tampon yapılan Turgut Karaca hangi amaca hizmet etti, siz anladınız mı? İtici kızını Poyraz’a emanet etmek için mi girip çıktı diziye yani? Ayrıca sen o kadar şifrelemelerle filan uğraş, giderayak tam bir amatör gibi evden telefon et. “Sen Adil Topal’ı bulamazsın, isterse o seni bulur.” ya da bunun gibi afili bi’ laf işte, hemen akabinde izbandut gibi bir herif gelip Poyraz’ı sonunda müşerref olduğumuz ve yanlış anlamadıysam tekerlekli sandalyedeki Adil Topal’ın sarayına götürdü. De, Adil Topal Bahri Umman’ın bi’ 10 yaş büyük hali gibiydi. Yani sadece yaş açısından demiyorum. İlk izlenimdeki tavrı da bir hayli babacandı sanki. Macit Koper ustadır, saygı duyarız, ağırlığını hemen hissettirdi zaten, ama Adil Topal böyle bir adam mıydı? Du bakalım belki o işin içinde de iş vardır diye avunuyorum. Ayrıca diziye gelişiyle büyük heyecan uyandıran Özkan Uğur hep böyle komedi malzemesi olmayacaktır umarım, üzülürüz. 


Yine en az 300 TL gömecek taksiye Khaleesi

Bahri Baba da evlatlarının mutluluğunu uzaktan izleyip, el öptüren tonton bir dedeye dönüştü zaten. Despina’nın lafıyla o adamı (İhsan mıydı?) salmayacaktın baba, yanlış yaptın. Koltuğu emanet ettiği Sadreddin hakeza. Aşık oldu iyice saftirikleşti. Lütfen şu İpek-Songül muhabbetini öğrensin de duble bir psikopatlıkla geri dönsün. Adam ya odasında Songül’e laf yetiştiriyor, ya İpek’in götünde dolaşıp kızın abisi sandığı ahlaksızlık ve genişlik kavramına yeni bir boyut getiren Selçuk’a bilmeden iyilik yapıyor. Songül’e adres tarif ederkenki hata da Elf gözlerimden kaçamadı. O evi bilmiyor ki Songül, yakınlarda diyorsun? Bari konum ataydın. 

Bahri Baba ve avanesi Adil Topal’ı öldü biliyorlar ve doğal olarak arayışı bıraktılar ama bu sezon genel olarak bir aksiyonsuzluk içindeler. Eskiden tırışkadan da olsa bir depodur, bir gece kulübüdür basarlardı. Tabii bunu bir amaç doğrultusunda yaparlardı. Başka mafya elemanları vardı, hepsinin başı Zafer Biryol (özlemim büyük) vardı. Şimdi meyhane masalarında karı-kız muhabbeti yapan adamlara döndüler. Eskiden de yaparlardı, yapsınlar da zaten ama başka misyonları da olsun. 


Sema: Senden önce evlendim, n’aber? 

Karı-kız demişken, bu dizi ilk sezonda bir erkek dizisiydi, şu an erkek başına neredeyse iki kadın düşüyor. Üçgenler, üçgenler. Zülfikâr’ın dediği gibi, gurban olduğum Allah verince çifter çifter veriyorsa demek. Poyraz polis oldu, polisliğini göremedik doğru dürüst. Sürekli bir alengirli işler peşinde kendi kendine. Şevket müdürün odasında uzun zamandır görmediğimiz Atatürk fotoğrafını görünce Poyraz’ın polis olduğunu hatırladım. Şevket, kahvesini yudumlayıp kameraya Pokemon’daki Roket Takımı tadında bir bakış atınca da “Kaç para ulan bir Mümtaz?” diye haykırdım. Murat Daltaban tiyatroya ağırlık verecek diye diziden çıktı sanmıştın, başka bir dizide oynadığını okuyunca yıkılmadım değil. Adil Topal ismini ilk onun ağzından duymuştuk halbuki. Hangi kumpaslarla ve ne sebeple Poyraz’ı Bahri’nin yanına sokmaya çalıştığını öğrenseydik hiç fena olmazdı. 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER