Merhabalar efendim. Taptaze, çıtır çıtır bir Kore dizisi tanımıyla karşınızdayım. Oh My Ghostess hali hazırda 12 bölümü yayınlanmış olan, toplamda 16 bölümlük, atıştırmalık bir yaz romantik komedisi.  Konusu şöyle; Shin Soon Ae genç yaşta eline erkek eli değmeden, hayatın zevklerini tadamadan mevta olmuş bahtsız bir fanidir. Yiyemediği hurmalar kendisini tırmaladığından, ruhu huzur bulamamış, hayalet olarak dünya üzerinde süzülmeye başlamıştır.

Öleli üç sene olan sevimli hortlak, bir türlü ulvi ruhların olduğu öbür tarafa geçememiştir. Shin Soo Ae bunun sebebinin “Bekaret Kini” olduğuna inanıyor, bir erkekle birlikte olursa kininden kurtulup öbür tarafa geçebileceğini düşünüyordur.  Soo Ae, hayaletlikte üçüncü yılı dolmadan kininden kurtulamazsa kendini kaybedip kötü bir hayalete dönüşecek ve cennetin ırmaklarını rüyasında görecektir.
 

Helloğğ!!

Shin Soo Ae, güzel kadınların bedenini ele geçirerek kendini kininden kurtaracak adaleli bir Ademoğlu bulmaya çalışır. Ne yazık ki ne zaman bulduğu adamlardan birine dokunacak olsa adamlar hastanelik oluyordur.  Soo Ae’nin kininden kurtulmak için “Yaşam Gücü Erkeği”ni bulması gerekiyordur. Bir tek “Yaşam Gücü Erkeği” böyle bir temastan sağlam çıkabilecek güce sahiptir. (Hayır normalini buldun da, yaşam güçlüsünü arıyorsun)

Shin Soo Ae’nin peşinde onu yakalamaya çalışan üfürükçü bir teyze vardır. Bu teyze Shin Soo Ae’den kurtulmayı kendine amaç edinmiştir (O kadar adamı mundar edersen peşine takılırlar tabi). Shin Soo Ae bu teyzeden kaçarken saklanmak için Na Bong Sun’un bedenine girer.


Bir bedende iki kadın. Çok tehlikeli!
 
Shin Soo Ae, üfürükçü teyze gidince Na Bong Sun’un içinden çıkmaya çalışır ama çıkamaz. Na Bong Sun’un içinde hapsolmuştur. Na Bong Sung 25 yaşlarında vur kafasına al ekmeğini ağzından bir kızdır. İki yıldır ünlü bir İtalyan lokantasında asistan şef olarak çalışmaktadır. (Öyle asistan şef falan dediğime bakmayın bildiğiniz bulaşıkçı kız). Na Bong Sun’a ailesinden kalan tek miras hayaletleri görme ve duyma yeteneğidir oda takdir edersiniz ki pek para etmemektedir. Bong Sun içten içe restorandaki şefi Kang Sun Woo’ya aşıktır ama adamı her gördüğünde sesi içine kaçtığından adama iki yılda üç cümle kuramamıştır.


Ne kadar da hayallerimdeki erkek!
 
Shin Soo Ae, Na Bong Sun’ın içinde hapsolmasını fırsat olarak görür ve onun hayatını yaşamaya başlar. Shin Soo Ae ,  Bong Sun olarak yaşamanın avantajları olduğunu fark eder. Bong Sun erkeklerle dolu bir mutfakta çalışıyordur (Kör istedi bir göz Allah verdi iki göz). Soo Ae bu fırsatı hemen değerlendirir ve iş arkadaşlarına yazmaya başlar. Bong Sun’un iş arkadaşları Bong Sun’daki değişime bir anlam veremiyorlardır . Soo Ae’nin restoranda bulaşmadığı tek kişi soğuk nevale şef Kang Sun Woo’dur.


Ne demek tuzla şekeri karıştırdım?
 
Bong Sun, bir gün bir kazara şefle yakınlaşır ve bu yakınlaşmanın şefi kötü etkilemediğini fark eder. Soon Ae’nin aradığı overlok makinesi ayağına gelmiştir. “Yaşam Gücü Erkeğini” bulmuştur. Sonunda kininden kurtulup öteki tarafa geçebilecektir.  Tabi “Yaşam Gücü Erkeği” Kang  Sun Woo’yu ayartmak Soon Ae’nin sandığı kadar kolay olmayacaktır. Soon Ae üstüne gittikçe Kang Sun Woo kaçıyor,  Soon Ae’nin “Beni al”, “Gel hiç acımayacak”, “Bir kereden bir şey olmaz” içerikli tekliflerini geçiştiriyordur. Kang Sun Woo, Bong Sun’un içine Feriştah yenge kaçmış gibi davranmasını da psikolojik rahatsızlığına veriyor ve kıza acıyordur.  


Bi' kereden bir şey olmaaaz...

Soon Ae Bong Sun’ın içine girdikten sonra ölümüne neden olan olayları ve ailesini hatırlamaya başlar. Ailesini bulur ve Bong Sun’ın bedeninde, ölümünün üstesinden gelemeyen ailesine yardım etmeye çalışır. Ölüm sebebini tam olarak hatırlayamıyor ama ölümüyle ilgili bir şeylerin yanlış olduğunu hissediyor.


Yumoşla mı yıkadın bunu?

Bong Sun’ın ısrarcı kişiliği zamanla Kang Sun Woo’nun sert kabuğunu kırmayı başarır. Sun Woo bu eksantrik kıza karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştır. Soon Ae Kang, Sun Woo’nun kalbini kazandığına sevineceği yerde üzüldüğünü hissediyor. Artık kendisinin nerede başlayıp nerede bittiğini hissedemiyor, içindeki duyguların Bong Sun’a mı yoksa kendisine mi ait olduğunu kestiremiyor. Uğruna ölünecek bir aşkı, öldükten sonra tatmaya başladığından korkuyor. Arada Bong Sun’un bedeninden çıkmayı başarıyor ve arkasında kafası karışmış bir genç kız bırakıyor.


Sevdiğim çocuğu başkasıyla görünce ben

Oh My Ghostess bence tartışmasız bu yazın en eğlenceli Kore dizisi. Şahsen hayaleti canlandıran oyuncu Kim Seul Gi’yi çok başarılı ve komik buluyorum. Park Bo Young’ın canlandırdığı  yırtıcı kadın karakteri, ağlamsık, sümsük, aciz kız karakteri izlemekten bayan ruhuma iyi geldi açıkçası. Bong Sun’ın için hayalet girdiğinde dişi bir Nuri Alço’ya dönüşmesi her seferinde beni güldürmeyi başarıyor. Soo Ae gibi hortlağım olsun binlerce lira borcum olsun derken buluyorum kendimi. İkili ilişkilerin bitmek bilmeyen bir adım ileri, iki adım geri olan flört aşamasında bedenimin kontrolünü evcil hortlağıma bırakmak iyi olabilirdi diye düşünüyorum. Farklı şeyler izlemekten hoşlanıyorsanız Oh My Ghostess’e bir şans verin derim. Pişman olmayacaksınız.