Biri olmak önemlidir. Zaman alır. Feleğin çemberinden geçmek
gerekir. Hayatının her anında insanın karşısına “biri olmak” için çeşitli
yollar çıkar. Tercihlerimiz bizleri o yollardan birine sokar. Bazen de çevremiz
bizleri biri olmaya zorlar. Ferit Kamacı, bu ikinci yoldan geçen, o yolda gül
koklamak isterken dikenler eline batan bir genç. Farklı dengelerin bulunduğu
bir dünyada biri olmaya çalışıyor. Ferit karakterini canlandıran Cihangir
Ceyhan’ı adeta ağzım açık izledim. Karakterini o kadar iyi giymiş ki müthiş
oynuyor. Onun oyunculuğuna ilk kez Camdaki Kız dizisinde Nalan’a başkasına aşık
olduğunu söylediği yüzleşme sahnesinde vurulmuştum. Orada da o kadar gerçekti
ki. Dengeler: Biri Olmak dizisinde de beklentimi karşılayan bir oyunculuk
buldum. Dizideki castın tamamı müthiş bu arada. Cast direktörünü tebrik ederim.
Oyunculuklar muazzam.
İlk iki bölüm itibari ile Dengeler: Biri Olmak atmosfer
yaratma konusunda da usta eseri bir başarıya sahip. Daha ilk dakikadan dizi bir
düğün sahnesi ile başlıyor. Sonra o düğünün içine alıp o tekinsiz atmosfer ile
bizi baş başa bırakıyor. İki bölüm boyunca o dünyanın gerçekliği seyirciyi
içine alıyor. Dizi her sahnesinde bu gerçeklikten kopmadan seyirciyi (yüzüne su
çarpma etkisi uyandıran) final anına getiriyor. İki bölümün de finali çok
iyiydi. Dizinin jenerik görüntüleri ve müziğine bayıldım. Atmosferi tek başına
jenerikte hissediyorsunuz. Süleyman Mert Özdemir’in eline sağlık.
Hikaye olarak dizi Türkiye’nin varoşlarında hayata tutunmaya
çalışan insanlara odaklanıyor. Türlü umutlar ile çeşit çeşit suça bulaşan
gençler dikkat çekiyor. Keşke bir kurgudan ibaret olsa dediğimiz bu atmosfer ne
yazık ki hayatımızın bir gerçeği. O tekinsiz dünyaya bir kapı aralamak
konusunda dizi çok başarılı. Hayalleri olmayan ya da kurduğu hayallere
ulaşamayan insanların dünyası burası. Sarp Kalfaoğlu bir senarist olarak bunu
çok iyi yansıtmış. Özellikle diyalog yazımı çok iyi. Sarp beyin Tiktok platformuna
olan mesleki aşkını (buradaki kastım bir senarist olarak hikaye toplama aşkı)
kendisini sosyal medyadan takip ettiğim için biliyorum. Bu yönü de diyaloglara
yansımış, onun elini ciddi manada güçlendirmiş.
Senaryoyu bir bütün olarak değerlendirecek olursak da dizi
bu zamana kadar yapılmış olan suç temalı Türk dizileri içinde zirvelere oynar
ama bir handikapı var: Dizinin temposunu düşüren, ikinci bölümde dizinin
sarkmasına neden olan, karakter fazlalığı. Sarp bey bir evren yaratmak
istediğinden bahsediyor ve bu evren için biriktirdiği birçok karakter var
anladığım kadarıyla. Diziyi izlerken iki bölüm boyunca belki 20 farklı karakter
ile tanışmışızdır. Takdir edersiniz ki her bir karakter de dizide belli bir süre
yer almak zorunda. Ama bu hikaye özel olarak da “biri” hakkında. En azından
adıyla ve fragmanları ile bu hikayenin başrolünün Ferit Kamacı olduğunu
düşünüyorum. İki bölüm boyunca Ferit karakterine ayrılan süre bence çok az
kalmış. Dizi evrenine giriş yapılırken evrendeki bütün karakterleri tanıtmak
gerekliliği hissedilmiş. Bu bir zorunluluk mu yoksa tercih mi ilk sezonu
izleyince karar verebileceğimiz bir şey ama bu hali ile dizinin temposunu ciddi
manada düşürmüş.
Dizinin ilk bölümü Faysal ve akrabalarının bir çete
çatışması sonucu yok olmasıyla geçiyor. Bu arada diğer karakterleri tanıtmaya
da fazlaca zaman harcıyor. Bence burada asıl karakterin zamanından çalan
sahneler var. Mesela Nejat karakterinin Cabbar’a ceza kestiği sahneye harcanan
zaman Ferit-Faysal ilişkisine harcansa, Ferit’in Faysal’ın intikamı için
girdiği yol daha anlaşılır olacaktı. Ferit’i tanıdığımız çorbacı sahnesinde
onun şiddete meyilli bir insan olduğunu anlıyoruz ama Faysal ile yakınlığının
seyirciye tam anlamıyla geçmediği kanaatindeyim. Ferit’in sevgilisi ile polis
olayları mesela. Bu sahneleri sonra da görsek olurdu bence.
Klasik bir yazar tuzağına düşüyor Sarp bey. Her bir karakteri
anlatmayı o kadar istemiş ki dizi iki bölüm boyunca karakter tanıtımı ile
geçiyor. En az zaman da baş karaktere ayrılmış. Allah'tan Ferit’in sahneler çok
iyi yazılmış ve Cihangir Ceyhan müthiş oynamış da onun hikayesini izlemek için
3. bölümün başına otururum diyebiliyorum. Olay örgüsü namına çok bir şey yok.
İlk bölümü Faysal ailesinin öldürülmesi ile geçen dizi, ikinci bölüm asıl olay
örgüsü namına hiçbir şey olmadan dünyayı ve karakterleri tanıtan sahneler
izletiyor. Asıl olay örgüsüne etki eden tek eylem Ateş’in işleri büyütme isteği
ve Hidayet'i kaçırması. Zamanın çoğu Hidayet’i ve babası ile ilişkisini tanımak
ile geçiyor. Ferit’e dair elle tutulur hiçbir şey yok nerdeyse. İki bölümü de
kurtaran şey finalleri ve gelecek namına Ferit’in gösterdiği potansiyel. Bu
hali ile Sıfır Bir kitlesini çekecek bir dizi olmuş ama daha fazlasını çekmek
için olay örgüsünü iyi kurgulamak gerekirdi diye düşünüyorum. Her hafta
yayınlanacak bir bölüm bu dizinin potansiyel kitlesini bulmasına sebep olur mu
bilemiyorum. Tüm bölümleri aynı anda izleseydik bir rüzgar yaratırdı. Bu hali
ile ilgi çekici birçok karakterin olduğu, gelecek adına potansiyel barındıran
bir hikaye olmuş. Bütün karakterlerin tanıtımını iki bölüme sığdırmaya çalışmak
ciddi bir handikap oluşturmuş. Emeği geçenlerin ellerine sağlık. Devamını
izlemeyi düşünüyorum ama herkes benim gibi düşünür mü emin değilim.