Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin belgesel kategorisine yer alan Kanun Hükmü (The Decree) filmiyle ilgili kriz büyüyor.
Dün yazılı bir açıklama yapan festival yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu, Ulusal Belgesel Film Yarışması bölümüne seçilen Kanun Hükmü filminde yer alan bir kişiyle ilgili yargı sürecinin devam ettiğini saptadıklarını belirtti.
Yargı süreci bitene kadar filmin festivalden çıkarıldığı duyuran Boyacıoğlu, "Bu nedenle yargıya intikal etmiş bir konuda yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkilememek adına filmin bu yılki seçkiden çıkarılmasına karar verilmiştir. Biz; sinemanın bağımsızlığına, sanatçıların fikirlerini özgürce yansıtabilmesi gerektiğine yürekten inanıyoruz. Belgeselde yer alan kişi ile ilgili yargı süreci tamamlandıktan sonra Film, Antalya’da gösterilecektir," sözlerine yer verdi.
Sosyal medya hesabından bir açıklama
yayınlayan yönetmen Nejla Demirci, belgeselde kanun hükmünde kararname ile görevlerinden ihraç edilen doktor Yasemin Demirci ve öğretmen Engin Karataş'ın hikayesini anlattıklarını belirtti ve şu ifadeleri kullandı:
"Doktor Yasemin Demirci ve öğretmen Engin Karataş hakkında kesinleşmiş herhangi bir yargılama süreci söz konusu değilken festival mazeret olarak belgeselin bir karakterinin yargı sürecinde olduğunu iddia ediyor.
Belgeselimiz henüz yapım aşamasındayken yapımı yasaklanmış ve bu sebep ile yargıya başvurmuştuk. Nihayetinde AYM eserimi ifade özgürlüğü, bilim ve sanat özgürlüğü çerçevesinde değerlendirdi ve tarafıma tazminat ödenmesine karar verildi. Sinema faaliyetini topluma aktarmak için yola çıkmış bir festivalin 60. yılında doğru olmayan ve dahi doğru olsa bile kendisini ilgilendirmeyen bir yargı süreci işten ayrılma işleminin hukuka aykırılığıyla ilgilidir.
Belgeselin konusu ise sivil direniş ve mücadele örneğidir. Mahkeme üzerinde belgesel filminin hiçbir baskı etkinliği yokken KHK ile öğretmeni işten çıkaran yönetimin fiili baskısı vardır. Filmi kaldırılma gerekçesi aldatmacadır, mahkemeyi etkileme potansiyeli mevcut iktidarda fazlasıyla vardır, filmler sadece toplumu bilgilendirme amaçlıdır.
Bu yaşanan hukuksuzluk, açık seçik sansürün muhatabı sanat özgürlüğünden yararlanması gereken Türkiye toplumudur. Hukuk, demokrasi isteyen Türkiye toplumu mağdur edilmiştir. Bu yaşanan belgesel sinemaya bir darbedir. Bunun sorumlusu Antalya Altın Portakal Film Festivali'dir."
Bugün ise 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Ulusal Belgesel Film Yarışması, Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması, edebiyat Uyarlaması Senaryo Yarışması ve Belgesel Film Yarışması seçici kurullarında görevli jüri üyelerinden ortak bir açıklama geldi. Açıklamada filmin seçkiye geri alınmasıyla görevlerini yerine getirebilecekleri ibaresi de yer alıyor.
Demet Akbağ, Ayşegül Aldinç, Onur Saylak, Özcan Alper, Mehmet Günsür, Ali Aga, Sema Kaygusuz, Behiç Ak, Zeynep Dadak, Deniz Tortum, Elif Refiğ, Hazar Ergülü, Paolo Bertolin, Ali Ercivan, Hakan Bıçakçı, Anna Maria Aslanoğlu, Ezel Akay, Engin Palabıyık, Senem Erdine ve Ahmet Gürata yaptıkları
açıklamada yönetmen Nejla Demirci'ye destek vererek şunları söyledi:
"Ülkemizin en köklü film festivalinde Nejla Demirci'nin 'Kanun Hükmü' belgeselinin ani bir kararla yarışma programından çıkarılmasını şaşkınlık ve üzüntüyle karşıladık.
Filmlerde suç unsuru arayan bu bakışı ve sansür yaptırımının normalleşmesini kabul etmiyoruz. Yıllardır süren Antalya Altın Portakal Film estivali geniş bir mutabakatla topluma aittir. Demokratik ilkelerden, ifade özgürlüğünden ödün veremez. Bu bağlamda sanatçılar için güvenli bir alan olmaya devam etmesi yaşamsaldır. Jüri üyeleri olarak bizler de meslektaşlarımızla yan yana durmayı görev biliyoruz.
Aşağıda imzası bulunan jüri üyeleri olarak, 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali'ndeki görevimizi, 'Kanun Hükmü' filminin Belgesel Yarışma seçkisine geri alınmasıyla yerine getirebileceğimizi kamuoyuna duyururuz."
Senaristbir, kendi
açıklamasında yanlıştan dönülmesi için festivalin bütün paydaşlarını ve sektör bileşenlerini sorumluluk almaya çağırdı. Oyuncular Sendikası, festival yönetiminin kararını sansür olarak
nitelendirerek alınan karardan geri dönmesini talep etti ve görev bırakma kararı alan jüri üyelerini tebrik etti. Film Yönetmenleri Derneği film seçkiye geri alınmadığı takdirde festivalin hiçbir yerinde olmayacağını
duyurdu. Festival yönetimine politik baskıya karşı sinemayı koruma ve kollama sorumluluğunu hatırlatan SİYAD, filmin seçkiye geri alınması çağrısında
bulundu. Kararı kabul edilemez ve siyasi olarak niteleyen SE-YAP ise sektörü kararın karşısında olmaya çağırarak filmin seçkiye geri alınmasını
talep etti.
Gazete Duvar'dan Anıl Mert Özsoy'un
haberindeki iddiaya göre, Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimine Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından film seçkiden çıkarılmaz ise finansal destek kesileceği söylendi. Ayrıca Antalya Valiliği de filmin çıkarılmaması halinde festivalin yasaklanacağını yine belediyeye bildirdi.