Wednesday: Çarşamba günü doğanlar, dertli olurlar!

Wednesday: Çarşamba günü doğanlar, dertli olurlar!
“Sevilmek mi istersin? Sakın sapma
Şu anda gittiğin yoldan ayrılma!
Şimdi neysen olduğun gibi ol da
Olmadığın hiçbir şeye kapılma!”

Edgar Allan Poe, Şiirler

Farklı ağaçların meyveleri tatlıdır ama kimse onların tadına bakmak istemez çünkü farklı olana büyük bir ön yargı ile yaklaşılır ve bu ön yargılar silsilesi kulaktan kulağa kalpten kalbe yaşamdan yaşama; büyüyerek, sapkınlaşarak, karanlıklaşarak yayılır…

Görünenin ve bilinenin daha da ötesindekini görmek, kimsenin fark etmediği detayların içinde yüzmek, gerçek dünyanın en sıra dışı ve bir o kadar da olağan yansıması olan fantastik evrenlerde, ütopyalarda yaşamak, o evrenleri kurgulamak, anlatmak bana her zaman çok güzel gelmiştir ve içimdeki bazı adını koyamadığım sancılara şifa olmuştur.

Bu farklı taraflarımın, anlatımlarımın birçok kişiye kusurlu ve normalin fazla dışında göründüğü; hatta bazı beyni boş, ruhu dar, fikri sabit diller tarafından ucuzca ve kesin hükümlü yargılamalara maruz kaldığım günlerden geçerken, bu yargılamalara içimde yeşerttiğim rengarenk bahçelerle kafa tutmaya çalışırken yine asla tesadüf olduğuna inanmadığım, evrenin en ihtiyacım olduğu anda bana küçük bir hediyesini sunduğuna inandığım Wednesday ile kesişti yolum ve bu yoldan Wednesday ile birlikte geçerken hem kendi dünyama bir sürü yeni anlam ve ilham ekledim hem de dünyamdaki birçok farklı duyguyu ve farkındalığı ortaya çıkardım. O yüzden bu yazım sizlere yepyeni bir fantastik dünyanın kapısını aralarken birçok farklı hissin de izlerini taşıyacak…

“Haklıydın günlerin bir rüya derken
Ama kanatlanıp çekip gittiyse
Umut bir gecede ya da bir günde
Bir hayal uğruna bir hiç uğruna
Büsbütün kayboldu denir mi buna?
Gördüğümüz, göründüğümüz veya
Her şey rüya içindeki bir rüya…”

Edgar Allan Poe, Şiirler

Her Şey Bir Düş ile Başlar…

Amerika’nın en tanınan karikatüristlerinden biri olan Charles Samuel Addams, kara mizah ve ürkütücü karakterleriyle kurguladığı karikatürleriyle popülerliğe ulaşmıştır.

Kara komedi, hastalıklı mizah ve darağacı mizahı olarak da adlandırılan kara mizahta; ciddi ve konuşulması acı veren konular; hafifletilmiş ve normalleştirilmiş bir dille anlatılır. Ölüm, suç, intihar, yoksulluk, hastalık, ırkçılık gibi tabu ve temalar kara mizahta sıklıkla kendine yer bulur.

Mimari ve edebiyat üzerine eğitim alan Charles Addams, arkadaşları tarafından “farklı ve anlaşılması zor düşlere sahip, tuhaf biri” olarak tanımlanıyordu.

 Çocukluk ve gençlik yıllarında mezarlıklarda sıkça vakit geçiren Addams; en ünlü karikatürü olan Addams ailesinin yaratılış ilhamını ise Dudley Bulvarı’ndaki bir malikaneden aldı. Düşlerini, gerçeklerini, gördüklerini, bakıp da hiç göremediklerini kusursuzca harmanladı ve şimdi dizi olarak tam doksan ülkede en çok izlenen, internette ve kitaplarda sıkça araştırılan, merak edilen Addams ailesini kurgulamış oldu.

“Apaçık ve hazır olanı reddetmek, uzaktaki ve belirsiz olanı tercih etmek insan doğasının sapkınlığının bir özelliğidir”

Edgar Allan Poe, Bitmiş Adam

Birileri Daha Koyu Bir Renk Yapana Kadar Siyah Giymeyi Bırakmayacağım!

Wednesday dizisini temellendiren Addams ailesi, çeşitli olağanüstü yetenekleri olan, karakter ve dış görünüş olarak yaşadıkları toplumdan oldukça farklı özellikleri bulunan bir ailedir. Dizinin ana karakteri Wednesday Addams’ın annesi Mortica Addams; cadıların soyundan gelen, geçmişte yaşanmış olaylar ve anılarla ilgili psişik görü yeteneğine sahip olan, ataları ile güçlü ruhsal bağlantılar kurabilen bir kadındır. Uzun ve simsiyah saçları, vücudunu baştan aşağıya saran siyah elbiseleri, dudaklarından asla eksik etmediği kırmızı ruju ve o yer yer tehditkâr yer yer masum bakışlarıyla Addams ailesinin en öngörülemez, en dikkat çeken üyelerinden biridir. Cadılık güçlerini kavga ve kaos yaratmak için değil sahip olduğu en değerli şey olarak gördüğü ailesini korumak için kullanmayı seçen Mortica her daim aşkın ve sevginin peşinden gitmiş bir kadındır. Psişik cadılar, kumrular ve kuzgunlar olarak ikiye ayrılır. Kumrular daha iyi ve daha yumuşak görüler görürler. Kuzgunların görüleri ise karanlık, sert ve yok edicidir. Mortica bir kumrudur. Kızı Wednesday ise bir kuzgundur. Mortica’ya göre yaşam aşkın ve sevginin üzerinde şekillenir, büyür ve anlamlanır…

Ailenin en sıcak en samimi üyesi olan Gomez Addams, Wednesday’in babasıdır. Oldukça çılgın bir baba olan Gomez Addams, her ortama kimseye kendini belli etmeden girebilmekte, her şeyi kimseye belli etmeden çalabilmektedir. Bunun dışında her türlü tehlikeli işin altında imzası bulunan Gomez Addams, Wednesday’ın en yumuşak tarafı sayılır.

Addams ailesi için evrendeki tek renk siyahtır her manzara siyahtır ve birileri daha koyusunu yapana kadar onlar siyah giymeye devam edecektir!

Bir An Bile Vazgeçmedim Kendi Yolumdan!

“Sadece kendi içimizde yaşıyorduk”

Edgar Allan Poe, Seçme Hikayeler

Dizinin ana karakteri olan Wednesday Addams, Çarşamba günü doğduğu için bu ismi almıştır ve annesi Mortica’ya göre Wednesday, Çarşamba günü doğduğu için her daim dertleri kendisine çekecektir… Wednesday, Addams ailesinin anlaşılması en zor tarifi en karmaşık üyelerinden biridir. Olaylara olan farklı yaklaşımlarıyla, her soruna kısa zamanda çözüm bulmasını sağlayan kıvrak zekasıyla, her bilgeye, ülkeye, mitolojiye, edebiyata olan ilgisiyle, başkalarına ve başkalarının sevgisine güvenmeyişi nedeniyle dışarıya ördüğü kalın duvarlarıyla Wednesday Addams hepimizi kendisine çekmeyi başarıyor. Kimsenin kapısına bile yaklaşamayacağı ürkütücü ve karanlık yerleri gezmek, tehlikeli oyunlar oynamak, sırlarla dolu kitapların içine dalmak Wednesday’in olmazsa olmazlarının başında geliyor. Uzun ve her daim örgülü kuzgun karası saçları, siyah kıyafetleri ve meraklı bakışları Wednesday’i dış görünüş olarak tanımlayabileceğimiz özelliklerin başında geliyor.

O, kalabalık arkadaş sohbetlerinde bulunmak yerine kadavralar üzerinde çalışmayı seviyor, sosyal medyayı insanı her gün daha da dibe çeken bir bataklık olarak görüyor ve asla telefon kullanmıyor. Yanından asla ayırmadığı daktilosu ile bir yandan korku romanını yazarken bir yandan da kendi hayatıyla ilgili detayları satırlara döküyor. Giderek daha çok kendi dünyasına çekilen, kendisine kitaplarıyla dolu yeni bir yaşam alanı yaratan, sevgisini göstermenin insanların en büyük zayıflığı olduğuna inandığı için sevgi eylemini mümkünse ebediyen kullanmamak üzere rafa kaldıran Wednesday Addams için Nevermore Akademisi’ne adım atmasıyla adeta yepyeni bir hayat başlıyor. Tek başınalığının karşı konulamaz hafifliği ve huzuru ile günlerini geçirip duran ve yaşamın bundan ibaret olduğuna inanan Wednesday, kendisiyle ilgili hiç bilmediği duyguların kapağını da Nevermore Akademisi sayesinde açıyor. Açılan tüm bu duygu kapakları sadece Wednesday’in değil Addams ailesinin ve Nevermore’nin tüm üyelerinin de kaderini değiştiriyor.

“Yalnızlık güzeldir ama yalnızlığın güzel olduğunu söyleyecek birisine de gereksinim duyulur.”

Edgar Allan Poe, Tuhaflık Meleği

En İlginç Bitkiler, Gölgede Yetişir: Nevermore Akademisi

Toplum tarafından tuhaf bulunan, kimsenin adlandıramadığı yeteneklere ve özelliklere sahip kişilerin eğitim gördüğü Nevermore Akademisi öğrencileri arasında; kurt adamlar, vampirler, sirenler, gorgonlar, cadılar ve hydralar bulunur. Nevermore eğitim amaçlı kurulmuş bir akademi olsa da diğerleri tarafından orası her zaman; dışlanmışların, kabul görmeyenlerin, farklı olduğu için yalnızlaştırılanların bir araya toplandığı, asla ayak basılmaması gereken yasak bir bölge olarak görülmektedir. Normal okullarda kendisine yer bulamayan Wednesday Addams, ailesi tarafından hem sosyalleşmesi hem de yeteneklerini doğru bir şekilde kullanabilmesi için Nevermore’a kaydedilir. Montica ve Gomez Addams da Nevermore Akademisi mezunudur. Wednesday, Nevermore’de sadece kalın ders kitaplarının değil, ailesinin geçmişin tozlu sayfalarına gömmeye çalıştığı sırlarının da sayfalarını açacaktır.

“Ben de içtim o sudan
Tüm susamışları kandıran sudan.”

Edgar Allan Poe, Şiirler

Dert, En Yalnız Sayıdır!

Nevermore Akademi’de eğitim gören her öğrenci içinde bir yerde aynı Wednesday’de olduğu gibi büyük bir burukluk hissediyor. Onlar sahip oldukları yetenekleri bir nimetten çok bir lanet olarak görüyorlar. Yetenekleri büyüdükçe yalnızlıkları da büyüyor, artıyor. Onlar farklılaştıkça insanların yargıları, bakışları, sevgisizlikleri aynılaşıyor…

“Hiç olmazsa bir avuntusu var ruhumun…”

Edgar Allan Poe, Bütün Şiirleri

Hadi gelin Nevermore’nin bu yalnızlığa ve sevgisizliğe mahkum edilmiş öğrencilerine hep birlikte göz atalım:

Kurt Adamlar: Her dolunayda kurda dönüşen diğer zamanlarda insan bedeninde yaşayan kurt adamlar, Nevermore’nin en kalabalık öğrenci gruplarını oluşturuyor. Ani öfke patlamalarıyla, insanı çoğu zaman dehşete düşüren saldırgan taraflarıyla, ön sezilerinin güçlülüğü ile tanınan kurt adamlar; Nevermore’de kurt adamlar ve kurt kadınlar olarak ikiye ayrılıyor. Zira kurt soyu Nevermore’de kadınlar üzerinde de zehrini ortaya çıkarıyor. Wednesday’in en yakın arkadaşı Enid de dizideki kurt kadınların en güzel örneklerinden biri.

Sirenler: Derin ve gizemli denizlerde yaşayan, şarkılarıyla insanları manipüle eden, hissizleştiren ve etkisi altına alan sirenler, deniz kızlarının en tehlikeli türünü oluşturuyor. Özellikle gençlik dönemlerinde güçlerinin zirvesine ulaşan sirenler pullarla kaplı parlak bir deriye ve ışık saçan sarı gözlere sahiptirler. Öfke ve kızgınlık anlarında kontrol dürtülerini asla tam anlamıyla sağlayamayan sirenler Nevermore’de güçlerinin doğru kullanımı üzerine detaylı bir eğitim alıyorlar.

Gorgonlar: Saçları ve gövdesi yılanlardan oluşan, bakışlarıyla herkesi taşa çeviren Tanrıça Medusa’nın soyundan gelen gorgonlar,  fazla tehlikeli bir yeteneğe sahip oldukları için toplum tarafından neredeyse hiç kabul görmüyorlar. Gorgonlar bir insan bedenine sahip olsalar bile hatta bir kalp taşısalar bile diğerleri tarafından asla inan olarak tanımlanmıyorlar. Onlar sadece,  Medusa’nın lanetini taşıyan uğursuz yaratıklar…

Vampirler: Dış görünüşlerinin kusursuzluğunun yanı sıra ölümsüzlükleriyle de tanınan vampirler Nevermore’de kana susamışlıklarını kontrol altında tutmayı,  karanlık yanlarıyla yüzleşmeyi ve kendilerinden olmayanlarla yaşayabilmeyi öğrenmeye çalışıyorlar.

Cadılar: Doğadaki elementlerle büyü yapabilen, geçmişle bağlantı kurma, rüyada gezme, geleceği görebilme gibi yeteneklere sahip olan öğrenci grubudur.

Hydralar: Çok ender görülen türlerden biri olan Hydralar’ın geçmişi Yunan mitolojisine kadar uzanmaktadır.  Devasa bir gövdeye, iri ve çıkık kırmızı gözlere, uzun bir kuyruğa ve sivri dişlere sahip olan Hydralar dönüşümlerini kendileri gerçekleştirebildikleri gibi duygusal yakınlık kurdukları sahiplerinin komutlarıyla da dönüşüm yaşayabilirler. Bir Hydra’nın gücü ve saldırganlığı sahibiyle arasındaki ilişkiye bağlıdır. Sahibinin isteği üzerine bir Hydra bir insanı öldürebilir hatta bir şehri bile yok edebilir.

Hydralar’ın bu sahipsel dönüşümü ortaya çıkınca Nevermore girişleri yasaklanmıştır. Uzun yıllardır kimse tarafından görülmeyen Hydralar, Wednesday’in akademiye ayak basmasıyla tekrar ortaya çıkmaya başlar. Hydralar’ın geri dönüşünü ortaya çıkaran Wednesday, sahi olduğu tüm gücü Hydralar’ın yıkımını önlemek için kullanmaktan asla çekinmeyecektir.

“Dert türlü türlüdür. Felaketin ise şu yeryüzünde birçok biçimi vardır.”

  Edgar Allan Poe, Bütün Öyküleri


Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER