Eda Serkan aşkı; kaç haftadır kıskançlık, oyun ve kendini ifade edemeyen iki aşıktan kaynaklı yuvasından uzaktaydı ve nihayet Serkan’ın benliğini bulduğu aşkı hatırlamasıyla yuvasına dönmüş oldu.

 

Hayatın akışında bir düzen yok, yani bizim anlayabileceğimiz bir düzen yok. Hayatın gerçekliğinde bir karar aldım ve onu sonuna kadar yerine getireceğim, yani hayatı planlarım doğrultusunda yaşayacağım diye bir şey yok. Serkan, Selin’e evlenme teklif ettiğinde duygularını kontrol edebileceğini ve hayatını bir düzen içerisine sokabileceğini düşündü. Ama Eda’ya yeniden âşık olmasıyla birlikte her şey kontrolünden çıktı. Eda’ ya karşı hissettiği duygular o kadar güçlü ki, ne kadar engel olsa da Eda’ya karşı koyamıyor, sürekli kendini onun yanında buluyor. Bunun yanı sıra Eda’nın ondan vazgeçtiğini ve aşkının karşılıksız olduğunu düşünüyor; tek taraflı bir aşk ile nasıl yaşayacağını bilmediğinden de Eda’ya karşı soğuk davranırsa, onun karşısında duvar gibi durursa her şeyin yoluna gireceğini düşünüyor. Ama işte, o en olmadık zamanda atan kalp atışlarını susturmak o kadar kolay olmuyor.

 

Duygularımızı her zaman olduğu gibi ifade edemeyiz. Yani seni seviyorum yerine senden nefret ediyorum demek gibi. Aşk ile Nefret arasında ince bir çizgi olmasının nedeni de budur belki. Eda ve Serkan iki kırgın aşık ve çoğu zaman birbirlerine olan duygularını zıt kelimelerle ifade ediyorlar. İnsanlar kırıldıkları zaman hissettiklerinin tam tersini söylemeye eğilimine girerler, böyle yaptıklarında; canlarının acımayacağını ya da can kırıklıklarını saklayabileceklerini düşünürler ama paylaşmadıkları duyguları onları gerginleştirir, tıpkı Eda ve Serkan’ da olduğu gibi…

 

Eda’ya gelince tam da kendine has bir şey yaptı aslında, risk aldı. Ya Serkan’ı sonsuza kadar kaybedecekti ya da kazanacaktı...Serkan’ın hafızasının yerine gelmesi için çok büyük bir korku yaşaması gerekiyordu ve Eda’yı kaybetmekten çok korkan Serkan belli etmese de aşklarını hatırlamaya çalışıyordu. Eda’nın düğün hazırlıkları ile iyice panik yaptı ve Selin’in de onu yatıştıramayacağını anladı, çünkü onun tek ilacı Eda’ydı. Aşk böyledir işte hem derdimiz hem dermanımız. Serkan aslında pek çok şeyi hatırlamaya başlamıştı ama hatırladığı şeyler çok dağınıktı. Aralarında bir bağlantı kuramadığından kafasında bunları anlamlandıramıyordu ve kendini en çaresiz hissettiği anda bir yumrukla beraber resmin tüm parçaları bir araya geldi.

 

Genel olarak çok güzel bir bölümdü, dikkatim hiç dağılmadan çok da gülerek izlediğim bir bölüm oldu. Her ne kadar Eda’dan habersiz gerçek bir nikahın kıyılmasının nasıl mümkün olduğunu anlamasam da bir dahaki bölümde bunu bir mantık çizgisine oturtacaklarını umut ediyorum.