Hepinize merhabalar! Yazın sıcaktan
nefes alamadığımız şu günler de bir kısmımız tatil yaparak zamanını geçirirken,
belki de birçoğumuz boş vakitlerimizi değerlendirme çabasındayız. Yazın da
benim için vakit geçirmenin anlamı dizi ve film izlemek. İçimizi sıkan kış
dönemi dizilerinden yazın yayınlanan daha enerjik ve mutlu dizilere çoktan
geçiş yaptık. Benim de bu yazıyı yazmamın sebebi yaz boyunca en çok izlenmelere
ulaşan “Afili Aşk” dizisini yorumlamak.
“Afili Aşk” dizisinin başrollerini
Çağlar Ertuğrul ve Burcu Özberk paylaşıyor. Burcu Özberk’i “Güneşin Kızları”
dizisinden beri takip etmekteyim. Benim ekranda enerjisini beğendiğim genç
kadın oyunculardan biri kendisi. Genel olarak canlandırdığı Ayşe karakterinin
tedirginliği ya da hüznünü gerçekçi bir şekilde yansıtıyor. Sadece ara ara karakter
olarak çok tekrara düşülüyor ki bunun sebebi de senaryonun akışı. Çağlar Ertuğrul’u
ise belki de birçoğumuz gibi Fazilet Hanım ve Kızları dizisinden sonra takip etmeye
başladım. Dram gerektiren sahneler de rolünün hakkını gayet yeterli bir şekilde
veriyordu bence. “Afili Aşk” dizisiyle daha baskın olan komedi tarafını görmüş
olduk. Gerçek hayatta kendisi nasıldır tabi ki bilinmez ama şu anki oynadığı
role çok yakın bir karaktere sahip olduğu hissini veriyor. Belki de bu yüzden
dizinin komedi tarafını rahatlıkla sırtlayabiliyor. Diziye oyunculuk anlamında en
büyük katkıyı sunan ise şüphesiz ki usta oyuncu Altan Erkekli. Kendisi iyi ki
dizinin kadrosunda var, onun olduğu sahneleri izlerken zaman akıp gidiyor.
Bir dizinin başarılı olması için en
önemli etkenlerden biri partnerler arasındaki uyum ve enerji. İki kişi arasındaki
uyum ne kadar gerçek olursa, izleyicilere de duygular daha fazla geçiyor. Afili
Aşk dizisinin bu izlenmelere sahip olmasının sebebi başroller arasındaki
enerjinin rahatlıkla hissedilmesi. Dizinin en büyük problemi bence senaryo ile
ilgili. Bizim bu aşka inanmamız için en önemli şey eksik… Ayşe ve Kerem
arasındaki hissedilemeyen sevgi ve saygı… Sevgi dediğimiz duygu sihirli bir
mucizedir aslında. Ayşe ve Kerem’in de bu mucizenin içine birlikte çekilmesi
gerekiyor. Bize yansıtılması gereken 1.bölümün sonundaki fabrika da
dertleştikleri sahneydi. Çünkü Ayşe ve Kerem’in en gerçek oldukları an oydu. Ne
oyun, ne de zorunluluk içerisindeydiler. İçlerinden geldiği gibi davrandılar.
Hem karakterleri daha yakından tanıdık hem de ne kadar ayrı dünya insanları
gibi gözükseler de aslında ne kadar uyumlu olduklarını gördük. Umarım ileride
daha fazla böyle sahneler izleyebiliriz.
“Afili Aşk” bir romantik-komedi
dizisi. İlk bölümler de hem komedi kısmı hem de romantik kısmı senaryonun
içindeyken ben en son izlediğim bölümde ikisini de bulamadım. Komedi unsurları
belki Samet Yiğiter-eşi arasında kurulmaya çalışılmış ama bir izleyici olarak
bana sahneler çok zorlama gibi geldi. Bölüm boyunca ise Ayşe ve Kerem adına
gördüğümüz tek şey çiftin birbirlerini kıskanmalarıydı ki bu durum bölüm
boyunca yaşandı. Replikler birbirini tekrarlamaya ve gerçekçilikten uzaklaşmaya
başladı. Dizi güzel çatışmalar, güzel sahneler vaat ediyor. Umarım ileri ki bölümler de Ayşe ve Kerem’in bolca
dertleştikleri, sırlarını paylaştıkları, birbirlerine bağırmaktan çok
anlayabildiği sahnelerin olduğu bölümler izleriz. Zira şu an başroller arası
yakalanan güzel uyum diziyi daha ne kadar devam ettirebilir maalesef hiçbir
fikrim yok. Sağlık, mutluluk ve huzurla kalmanız dileğiyle..