Anlat Karadeniz..

Anlat Karadeniz..
Yılları aldı götürdü deniz. Dakikaları, saatleri, günleri, haftaları. Zamanı aldı götürdü deniz. En acı hatıraları, en mutlu anları. Karanlığa gömülü olanları aldı götürdü deniz. Günahları, sevapları…
 
Aldığı her şeyi zamanla geri verdi deniz. Dalgaları karaya vurdukça dibe gömülenler birer birer gün yüzüne çıktı. Maviliğe karışan kanıyla denizin derinliklerine gömülen Soluk Benizli de vuran dalgalarla beraber gün yüzüne çıktı.
 
Yıllardır yaşadıkları korkuların ardından gün ışığına kavuştuklarını düşünen Nefes mutluydu. Çocukluğunu alan o adamın yok olduğuna inanmak istiyordu. Ama kapanmamış yaraları sızladıkça, içini titreten o gerçeği hissediyordu. Vedat hala yaşıyordu. O kirli nefesi bir adım ötelerinde, saldıracağı an için gün sayıyordu.
 
Mustafa kurtulmuş, parçalanacağı düşünülen Kaleliler birbirine sıkıca tutunmuştu. Herkes mutluydu. Ama Nefes’in içini kaplayan sıkıntı dinmek bilmiyordu. Ceylan’ın kendi kızı olduğuna inanmak istiyordu. Ama Vedat’ı çok iyi tanıyan yanı onu engelliyordu. Hisleri onu tutuyordu. Olmuyordu, içinde bir parça Ceylan’ı sarmalayamıyordu.
 
Vedat’sa aldığı her nefesle intikam yeminini yineliyordu. Nefes’le Tahir’in mutlu olduğunu gördükçe içindeki kıvılcımlar güçleniyordu. İsteyip de alamadığı sadakat ve sevgiyi onların gözlerinde gördükçe deliriyordu. Ama Nefes’in de dediği gibi; sadakat sadece istemekle olmuyordu. Hak edilmesi gerekiyordu.
 
Kaleli ailesi uzun süredir uzak kaldıkları huzura kavuşmuş, gelecek güzel günlere umutla bakıyordu. Bebek heyecanını yeniden yaşayan Mustafa ve Asiye heyecanlı, Vedat’tan kurtulduklarını düşünen Nefes ve Tahir mutluydu. Çünkü onların sevdaları birkaç yumrukla yıkılamayacak kadar güçlü, hikayeleri mutlu sonu hak edecek kadar değerliydi. Ama bunların hiçbiri son değildi.
 
Bu hikaye daha yeni başladı.
 
Sen anlat Karadeniz. Biz seni dinleriz.



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER