İngiliz kanallardan ITV, 2014 yılında ekrana yeni bir dedektif draması dizi getirmeye başladı. Benim de tanıtmaya yeltendiğim dizi Grantchester, esasında bir uyarlamaa. James Runcie kısa dedektiflik hikayelerinden oluşan The Grantchester Mysteries isimli bir seri yazıyor ve şimdiye kadar altı kitabı çıktı. Dizinin ise şimdiye kadar yayınlanmış üç sezonu, bir de Noel özel bölümü. Sezonların bölüm sayıları da fazla değil, altışar bölümden oluşmakta.
Dizinin hikayesinin merkezinde ise bir rahip var. Yani bölümlere konu olan cinayetlerin, sorunların veya gizemlerin çözülmesinde payı büyük. Dönem dizisi de olan Grantchester'a 1950'li yıllarla giriş yapıyoruz. Mekan ise Cambridgeshire‘dan diziye de ismini veren Grantchester bölgesi. Ana karakter Sydney Chambers da oradaki Anglikan kilisesinin rahibi.
Ancak Sydney tabii ki dedektiflik konusunda yanlız değil. Dizinin başlamasıyla birlikte yolu gerçek bir dedektif polis olan Geordie Keating ile kesişiyor ve ona destek olmaya başlıyor. Hatta Geordie'nin görevi gereği alıştığı metodik yöntenlerine karşılık Sydney sezgiye dayalı yöntemleri takip ederek sonuca ulaşıyor. Bölümlerin her birinde kasabada bir olay yaşanmış oluyor ve ikili de buna eğiliyorlar. Sydney'in rahip olması nedeniyle belli bir statüsü olduğu için de öyle ya da böyle kendisini işine karışmış buluyor zaten.
Bölümler devam ederken kendi içinde belli bir ana hikaye de devam etmekte. Gün geçtikçe yakın arkadaş haline gelen ikiliden Sydney, 2. Dünya Savaşı sırasında yaşadıklarının etkisinden tam olarak çıkamamış. Bir de yakın arkadaşı Amanda'dan hoşlanıyor ama henüz açılabilmiş değil, üstelik elinden de kaçırmak üzere. Geordie'nin de zaman zaman dahil olduğumuz dört çocuklu kalabalık bir ailesi var.
Ayrıca Sydney'in biraz farklı bir rahip olduğunu belirtmenin de faydası var. Dinine bağlı birisi ama mantığı da elden bırakmıyor, işini ciddi ve düzgün yapma peşinde. Açık fikirli, viski-sigara içen, caz müziğe ilgi duyan da birisi. Katolik rahiplerin aksine Anglikan kilisesinde rahiplerin evlenmesi için bir sınırlama yok; dolayısıyla hem çekici birisi olduğu için hem de konumu gereği gözde bir bekar.
Benim diziye başlamam açıkçası Sydney'i canlandıran James Norton'ın başrolde yer almasından gelen meraktı. Kendisi Happy Valley dizisiyle daha tanınır olsa da ben War and Peace, Life in Squares, Death Comes to Pemberley gibi başka yapımlarda da izledim. Grantchester fazla geçmeden o seviyeden çıkıp kendisine bağlamayı başardı.
İngiliz dizilerinin özellikle taşra bir bölgede geçenlerinde genellikle manzarayı güzel kullanırlar, burada da şaşmamış. Ama ben özellikle fon müziklerini daha çok sevdim. Bölümlerdeki hikayelerde şaşırtma oranı için bir yere kadar diyebilirim ama o kadar da göz önünde değiller ve tahmin etmesi zevkli olabiliyor. Ana konusunda özellikle Sydney ve yakın çevresiyle olan ilişkisi bakımından iyi iş çıkarıyorlar. Bölümler de kendisini bir şekilde izletiyor.
Dolayısıyla en azından polisiyeye biraz ilgisi olan ve sert olmayan bir şeyler arayanlar için tavsiye bir dizi. Ayrıca dördüncü sezon onayının ne zaman geleceği hakkında bir bilgi yok şu gün itibarıyla ama dert de değil. Çünkü dizinin bütün sezon finalleri uyarlama olmasının da desteğiyle sanki bir sonraki gelmeyecek şekilde bitiyor.
Grantchester konusunda durum bu şekilde efenim.