Bu şahane filme vizyona girdiği ilk gün gitmeme rağmen yazmaya nerden başlasam diye düşünürken üç hafta geçmiş bile. Bugün itibariyle de filmi üç kere izlemiş bulunmaktayım. Üçüncü izleyişimde bile aynı heyecan ve kahkahalarla bir dakika bile sıkılmadan izledim.
Bir filmi her defasında aynı mutlulukla izliyorsam o film tamam demektir benim için. Gülse Birsel’in kalemini her zaman takdir eden ve örnek alan bir insan olarak filme gitmeden önce de beklentim bir hayli yüksekti. Bu hissiyat galiba Avrupa Yakası izleyen herkes için geçerlidir diye düşünüyorum. Ülkemize böyle bir dizi armağan ettiği için kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır.
2004 yılında tüm ülke Avrupa Yakası ile yeni bir aile kazandı.
Bu sebepten dolayı da filme zaten beklentim tam olarak gitmiştim. Haksız da değilmişim. Bir film düşünün ki insanların gülmekten gözlerinden yaşlar geliyor, film yarıya girdiğinde salondan ‘’aaa’’ sesleri yükseliyor ve de film bitince tüm salon filmi alkışlıyor. Uzun zamandır hiçbir filmde böyle bir ilgiye şahit olmamıştım. Ekipten biri olsam bu kadar gururlanırdım herhalde.
Aile Arasında, gerçekten de herkesi aynı duygularda buluşturmayı başaran bir aile filmi…
Tüm ekip adeta birbirleriyle paslaşmış ve herkes birbirine yer açmış. Galiba en önemlisi de bunu başarabilmek. Şimdi biraz da bu muhteşem ekipten bahsetmek istiyorum.
Engin Günaydın’ın bir projede ismini görünce bile içinizi pozitif enerji kaplıyorsa aynı düşünceleri paylaşıyoruz demektir. Eminim ki filmde oynadığı her sahne yıllar sonra izlendiğinde bile bugünküyle aynı etkiyi yaratacak. Gitmeyenler için söylüyorum hayran kalacaksınız. Oynadığı her karakterle ve sanatçı kişiliğiyle benim gözümde hep farklı ve özel bir insan olmuştur Engin Günaydın. Fiko karakteriyle de bence şimdiden tüm izleyenlerin kalbine yerleşti.
Ve Demet Evgar… Bir insan yer aldığı her projede seyirciyi kendisine nasıl tekrar tekrar hayran bırakabilir? Öyle farklı bir enerjisi var ki ne yaparsa yapsın insan gözlerini ekrandan ayıramıyor. Sahne ışığına gerçekten sahip olan oyuncuların en başında gelir benim için. ‘’Güzel bir kadından iyi komedyen olur mu?’’ algısına sahipseniz filmi gidin izleyin derim. Düşünceleriniz bir hayli değişecektir.
Ve tüm oyuncu kadrosu… Keşke herkesi uzun uzun yazabilsem. Başta büyük usta Erdal Özyağcılar, Fatih Artman, Ayta Sözeri, Devrim Yakut, Derya Karadaş…
Hepinizin emeklerine sonsuz saygılar. Müthiş bir ekipten, unutulmaz bir aile filmi.
Ve son olarak da Ozan Açıktan. Kendisi hem filmlerini hem de karakterini çok beğendiğim ve gerçekten de örnek aldığım bence son yılların en başarılı yönetmeni. Temposu bir an bile düşmeyen bir film çekerek komedinin çok zor bir tür olduğunu düşündüğüm sinema sektöründe zoru başardığını düşünüyorum ve saygılarımı sunuyorum.
Uzun lafın kısası, ben filmi çok beğenen biri olarak sonuna kadar keyifli saatler geçireceğiniz bu filmi kaçırmayın derim.
Gülse Birsel, başta kendim olmak üzere birçok insana kadınların da bu sektörde çok başarılı ve farklı işler yapabileceğini gösteren en iyi örneklerdendir. Bu sebepten de ayrıca sevgilerimle…
Siz değerli insanlar iyi ki varsınız!