Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz: Hızır Reis dönüyor, aklı olan kaçar!

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz: Hızır Reis dönüyor, aklı olan kaçar!
Bazı diziler vardır; zamanları dolar, finalini yapar uğurlanır. Bazıları da yaz gelir kısa bir tatil molası verir ama dönüşünde bomba gibi geleceğini belirterek koca yazı nasıl geçireceğimizi düşündürür ya hani. İşte EDHO bunların başını çeken dizilerden biri bana göre. 3. sezonuna bizlere her türden duyguyu tattırarak yine mükemmel bir başlangıç yaptı. Salı akşamlarımın da vazgeçilmezi döndüğüne göre resmen sezonu açtığımı hissediyorum. Zirvenin sahibi geri geldi, hoş geldi…
 
Sezon finalinde masaya yakışır bir şekilde Rüstem’i uğurlayarak, mafyalıktan emekliye ayrılan Hızır Reis'imizi hep mutlu ve huzurlu görmek isterdi bu gönül. Fakat birazcık aile ve memleket huzurunu bile reva görmediler yine reisimize. İnatla "Ben tövbeliyim" deyip kendini çekse bile asla işlerin içinden kurtulamamak ne kadar da kötü. Tam anlamıyla bir bataklık aslında. Çıkmak için uğraştıkça batar ya insan. Hayatı boyunca kendini korumayı geç; ailesini, sevdiklerini, tüm çevresini bile tehlikeye sokmak… Böyle bir hayatı insan izleyince bile daralıyor. Kaçmak isteyip kaçamamak, kaçırmaya çabalarken kaybetmek. İnsan aklını çıldırır bir süre sonra vallahi.
 
Emekli Hızır’ın yerini bıraktığı Çakırbeyli’den başlayalım o zaman. İlyas Reis! Aslında İlyas’tan sert görünümün altında yatan yumuşak kalpli insana rağmen iyi bir reis olacağını düşünüyorum her zaman. Ama fırsat bu fırsat sorumluluk ona kalmışken keşke bu düşüncemi destekleyen sahneler izleyebilseydik. Onun yerine dalgaya vurmuş, salmış bir İlyas vardı karşımızda. Bolca evlilik ve kadın meselesi eşliğinde tabii ki. Ha çok komik sahneler izledik orası ayrı mevzu ama şöyle tam bir reis havasına girmiş İlyas görmeyi çok isterdim. Evlilik demişken Suzi’nin ayrılmasına bayağı üzüldüm açıkçası güzel hikayeler izleyebilirdik bu ikiliden. Artık bu sezon İlyas’a birini ayarlayacaklarını düşünmüyorum şahsen. Daha çok bu sezon yine kime takacağını merakla beklemekteyim. Hem de artık biraz Hızır Ali veya Alparslan’a birilerini bulma hatta everme çalışmaları yapılır gibime geliyor. Hatta Fahri babaya da bir tane bulsalar asıl eğlenceyi görün o zaman. Yeni sezonumuzun çiftleri konusundan devam edersek Adnan ve Lütfiye’nin şaşırtan, Tipi ve Gönül’ün ise üzen taraf olduğunu söyleyebilirim. İki tarafında düğününü kaçırmamız kötü olmuş gerçekten. En sevdiğim bombacım Ender ise formunu hiç kaybetmemiş bir şekilde karşımızdaydı neyse ki. Bilenler bilir kendisi adamımdır, en sevdiğim karakterdir. Yarasın afiyetler olsun şimdiden bu sezon tüm yiyecekleri. Ona da bir eş bulsalar da beraber yeseler gerçekten tadından yenmeyecek sahneler çıkar ortaya.
 
Eminim ekibin geçerli sebebi vardır tabii ama ben gerçek bir Trabzon havası eşliğinde memleket sahneleri izlemek isterdim. Karadeniz havasında çekilecek daha gerçekçi bir atmosfer zaten mükemmel olan bölümü daha da üstlere çıkarırdı mutlaka. Bölümün tamamı geçtiğimiz sezon bizlere az çektirmemiş olan Zeyno’ya veda niteliğindeydi aslında. O yüzden çekirgenin 3. zıplayışının ardından gelecek hedef atışının Zeyno’yu bulacağı barizdi. Bu gözle bakıp kendimi hazırlayarak izlediğim bölümün tamamında yine de Zeyno’yu nasıl özleyeceklerini anlata anlata hikayenin içine alındık ki o ölüm anında bizleri de vurdular ekran başında. Kendini korumak için yere yatan bir aile değil de hayallerinden vurulmuş bir kız ile torunu ve evladını kaybeden bir ailenin düşüşünü izledik. Sahnede buram buram oyunculuk kokuyor, her türlü duygu akışı hissediliyordu. Özellikle üzüntü ardından gelen sinir, nefret ve intikamın bakışını atan Oktay Kaynarca’yı o an görebilen her düşmanının aklı varsa yapacağı tek şey arkasına bakmadan kaçması olurdu. Çünkü reisin an itibariyle çok fena döneceğinin mesajını aldık bile biz o bakışlardan.
 
Geçtiğimiz sezon yaşattıklarından dolayı Hızır’dan intikam alma peşine düşen Cia’nın artık açıktan düşmanlık yapmayacağını öğrenmiş olduk Ünal Bey’den, vay hadsizler. -Kendisini de hiç özlemediğimi belirtmeliyim bu arada- Masa da değerli bombacımız Ender’ciğimizin de dediğine harfiyen katılıyorum. Fazla büyütülmüş bu örgüt gözümüzde, işleri güçleri yok Hızır’dan intikam almaya çalışıyorlar. Hadi çalışıyorlar bir de hala beceremiyorlar… Bakalım maşaları olarak bu sezon kimleri göreceğiz onların adına karşımıza çıkacak. ‘Senin bıraktığını yanına bırakmazlar.’ diyor Ünal Kaplan. Tövbe etmiş adamı evladından etmek… Asıl intikam nedir, nasıl alınır’ı bol uygulamalı olarak Hızır reisin örgüte bizzat öğreteceğini düşündükçe içime bir coşku düşüyor. Bu saatten sonra Hızır reisi tutabilene helal derim. Şimdi Cia düşünsün…
 
Tabii bu intikam ateşlerinin bir sonu yoktur. Verilen nice kayıpların ardından kim bilir daha kimler zarar görecek ya da zarar verecek. Bu uğur da umarım Nevzat Bey’le ara bozulmaz. İstihbaratla düşman olunduğunu izlemek istemezdim başlayacak olan bu karışıklıkta. Mübeccel ve Servet’in yokluğunu da hissettiğimi itiraf etmeden geçmek istemem bir de. Gerçekte de başarılarını takip ettiğim Ece Hakim’i tebrik ederim, yolu açık olsun. Fena bir sezonun daha başladığının habercisi olan bir bölüm izledik. Güldük, özlem giderdik, merak ettik, gerildik. Sonunda da bir güzel ağladık. Şimdi sıra yeni bölümü sabırsızlıkla beklemekte…



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER