Söz yeni sezona muhteşem oranlar alarak başladı. AB, TOTAL ve ABC1 izleyici gruplarında birinciliği göğüsleyen dizinin sevenleri olarak bu durumdan çok memnun kaldık. Geçen sezonu ordudan atılan askerlerimizin üzüntüsüyle noktalamıştık. Bu sezon başlangıcında ise hepsinin sivil yaşama ayak uydurma mücadelesini izledik.

Birbirlerini çok özleyen Tim'in bir araya geldiği sahneler içimizi titretti. Birbirlerine ve üniformalarına duydukları özlem gözlerinden, sözlerinden anlaşılıyordu. Orduya geri dönebilmek için şanslarını denemek istediler. Bunun için Yavuz'la konuşmak isteyen tim üyeleri Ateş'in yardımıyla Yavuz'a kavuştular. Tim'in bir araya gelmesiyle belanın onları bulması da bir oldu tabii. Çolak'ı kaçırmakla suçlanan Yavuz ve timin geri kalanı evin etrafını saran saldırganları kolaylıkla alt etmeyi başardı. Kendisinden yardım istemeye gelen Çolak'ın avukatı aklına gelince Yavuz timi de yanına alarak hemen adamı bulmaya koyuldu. Adamın evinde cansız bedenini bulan Yavuz, merdivende karşılaştıkları kişilerden şüphelendi ve onları yakaladı. Aldıkları bilgiler doğrultusunda tim işe koyuldu.

Büyük Bey'in Bahar'ın babası olduğu kesinleşti. Cihan Ünal karizması ve oyunculuğuyla karakterin hakkını verdi. Büyük Bey'in yardımından mahrum kalan Çolak'ın, Yavuz'a itirafta bulunmak istemesiyle işler karıştı. Önce Çolak'ın avukatını sonra da Çolak'ı ele geçiren Büyük Bey, ülkeyi cehenneme çevirmek için harekete geçti. Çolak'ın kaçırılma sahnesini çok basit bulduğumu söylemem gerek. Çolak gibi bir suçlunun daha sıkı korunması gerekirdi diye düşünüyorum. Yani bu kadar kolay olmamalıydı. Benim içime sinmedi.

"Devlet millet el ele" mitingini kana bulamak için bomba yüklü kamyonu meydana getiren teröristler, Ateş ve Fethi tarafından etkisiz hale getirildi. Kamyonun arkasında tim için bir sürpriz vardı. Bombanın yanında elleri bağlanmış halde Çolak da duruyordu. Büyük Bey tarafından ölümüne karar verilen Çolak belki de ilk defa Yavuz'u gördüğü için mutlu oldu. Bombanın patlamasına dakikalar kala bir çaresi olmadığını anlayan Yavuz, içinde Çolak'ın da olduğu bomba yüklü kamyonu denize doğru sürmeye başladı. Araba suya gömülürken 10 saniye kadar kısa bir sürede Yavuz'un kamyon koltuğundan kurtulması biraz tuhaftı. Asıl tuhaf olan ise saniyeler kala bombanın yanı başında, kilitli kapılar ardında olan Çolak'ın nerdeyse bir çizik almadan kamyondan kurtulmuş olmasıydı. Bu sahne akla yatmasa da bölümün heyecanından unuttuk gitti.

Çolak'ın kaçırılmasıyla ilgili sorguya çekilen timin üyeleri içtikleri meyve suyundan sonra kendilerinden geçtiler. Uyandıklarında karşılarında Songül Yüzbaşı'yı gördüler. Ezgi Çelik, Songül karakteriyle dün akşam fırtına gibi esti. İzleyen herkesin beğenisini ve sevgisini kazanan Songül Komutan'ı daha sık izleriz umarım.

Tim'in; üniformalarına, silahlarına ve orduya geri dönmek için Songül Yüzbaşı tarafından testten geçirildiğini gördük. Geri dönmek için her şeyi yapacaklarını bildiğimiz tim el ele, omuz omuza vererek hedefe ulaştı. Tüylerimizi diken diken eden sahne ise Türk Bayrağı'na duydukları büyük saygı ve sevgiyi gösterdikleri o an oldu. Görevi başarıyla yerine getiren tim orduya geri alındı.

Karabayır'a dönen timin üyelerinin mutluluğu gözünden okunuyordu. Üniformalarını giyip, yeminlerini eden timi artık daha zorlu görevler bekliyordu.