Söz, 12. bölümü ile sezon finali yaptı. Bana göre sezonun en güzel ve en heyecanlı bölümüydü. Gerek oyunculuklar gerekse senaryo oldukça memnun etti. Söz, yeni sezonda izlemek için heyecanla bekleyeceğim diziler arasında yerini aldı diyebilirim.

Bölüme gelecek olursak; en son Sebo'yu, Çolak'ın da içinde bulunduğu arabayı patlatmak için hazır halde bırakmıştık. Tahmin edebileceğiniz üzere bu gerçekleşmedi. Sebo da gerçekleşmedi diye sevindi bence. Enteresan bir şekilde bağlılık mı desem, sevgi mi desem; adını koyamadığım türden bir his besliyor Çolak'a karşı. Yani en azından bana öyle geldi diyebilirim.

Sebo'nun ölüm emrini verdiği Fethi'yi ise Eylem kurtardı. Eylem'in tabir-i caizse Hızır gibi yetişip Fethi'yi kurtarmış olması da herkesi şoke etti. -Tabii en çok Fethi'yi.- Allah'tan Fethi bu şoku hemen atlattı ve Yavuz'u Sebo konusunda uyardı. Yavuz da akıllı bir hamleyle roketten son anda kurtuldu. Ama bu daha başlangıçtı. Girdikleri yolun sonu yabancı bir askeri üsse çıkıyordu. Yavuz'un çok iyi bildiği şey ise oradan geçişin hiç kolay olmayacağıydı. Nitekim beklenen oldu. Yabancı askerlerden olumlu cevap alamadık. Ortama Çolak için gelen teröristlerle birlikte de çatışmanın içinde kendimizi buluverdik.

Çatışma esnasında Feyzullah'ın kanına giren Çolak onca askerin içinden fark edilmeden firar etti. Gerçi Yavuz onu Feyzullah ile bıraktığı için kaçacağını düşünmemiştir muhtemelen. Feyzullah'a yüklenmemek gerek bu konuda. Bir felaketi önledi o da. Zaten Yavuz da "sen doğru olanı yaptın" dedi, içimiz rahatladı. -Biricik Çaylak'ımız üzülmesin yeter.- Neyse Çolak'ın firarıtla işler iyice karıştı. Göründüğünden çok daha zeki bir adam olan Çolak ''cehennem planını'' hayata geçirmek üzere yabancı askeri üsse sığındı.

Yavuzlar Çolak'la uğraşırken timin geri kalanı da Fethi'yi bulmak için uğraşıyordu. Fransız istihbaratından olduğunu öğrendiğimiz Eylem hepsinden hızlı davrandı. Eylem ve Fethi arasındaki diyaloglar keyif verdi. Fethi'nin sürekli laf sokmalarına karşı Eylem'in ''iyi ki bir öldük ya, amma uzattın '' demesi ise beni çok güldürdü.

Eylem bir ara bayağı gözüme batmaya başlamıştı. Ama her olayın içinde oluşunun mantıklı bir sebebi olması beni mutlu etti. Dikkat çeken nokta ise Özel Kuvvetler'den herkesi kandırmış olmasıydı. İstihbaratçı dediğimiz Ateş, Yasin vs. vs. vs. bile Eylem'in gazeteci olduğuna inandı. Buradaki sorunu siz buluverirsiniz artık.