Yaz sezonunun tek sitcom'u Türk Malı komedi
yokluğunda reyting liderliğine oturdu. Peki dizinin memnun müşterisi, bir kalıp
sabun kadar donuk kadın karakterlere de gülebiliyor mu?
- 32 like'ta kalan ergenler
Buse Narcı'nın küçük bir Candice Swanepoel
olması yaşı itibarıyla yeterince tekinsiz bir etkiye sahip. Bir de
canlandırdığı Selin'in bomboşluğun kitabını yazarken okuma yazma bildiğinden
şüpheye düşürecek derecede sığ bir ergen olması iyice moral bozucu. Senarist
Tayfun Güneyer kendisine 'hımıh hımıh' tınılı bir ağlama efekti ve 'Herkesten
nefret ediyorum!' sloganını yeterli görmüş.
- Kokonalar
Bizim komedi yazarlarımız orta yaşlı kadınlardan
nefret ediyor olmalı. Özellikle onları kart zampara kocalarının gözünden
göstermeyi tercih ederek daha da yerin dibine sokuyorlar. Nergis Kumbasar'ın
canlandırdığı Şaduman utanç verici azgınlığı (utandıran seks isteği değil,
bununla dalga geçilmesi), göz yakan rüküşlüğüyle berbat bir 'yaşlı,
arzulanmayan, sarkık kokona' karikatürüne dönüşüyor. Halbuki harika bir komedi
yeteneği var Kumbasar'ın. Böyle 80'lerden kalma leopar desenli, fifili, parfüm
kokusunu ekrandan aldığımız papatya abla klişesine sıkışması çok talihsiz.
Şehnaz (Selen Görgüzel) ise tüm botoks severleri temsilen, zengin koca avcısı,
kafesleme ustası plastik bir insan kopyasından öteye geçemiyor.
- Taciz mağduru Doğu Avrupalılar
Belki de dizinin en dayanılmaz anı, Mehmet Ali
Erbil'in canlandırdığı Bahattin'in komşunun temizlikçisi Rus Valeri'ye Kalinka
eşliğinde 'Av zamanı! Hunter is coming!' diye hırlayarak atlaması, kızcağızı
hunharca hortumla ıslatmasıydı. Evlerindeki yardımcıları Hidayet'i beğenmeyip
'Yukarı Dudullu yerine Yukarı Ukrayna'dan birini alsak' gibi cin replikler de
çiğ zamparalığa tuz biber. Zavallı Valeri ise öylesine gerçek hayattan kopuk,
birtakım erkeklerin kaleminde can bulmuş bir fantezi ki, 'Ama Bahattin Bey
sırılsıklam oldum' diye iki kuyruk saçlarını sallamaktan öteye yaşam belirtisi
yok.
Dizinin tek tesellisi Hasibe Eren'in Bakiye'si.
Kendisine yazılan 'yanlış Türkçe kullanımı sözlüğü' gibi repliklere rağmen,
'Medirasyon'un 'mıstık öğretisi'nden bahsederken komik olmayı başarıyor.