Grey's Anatomy geçen sezonu -bana göre-
çok sakin bir şekilde kapattıktan sonra 13. sezona da sakin bir şekilde
başladı.
Meredith yeni bir aşka yelken açacakken
Maggie her şeyi mahvetti. Meredith'in kardeşi için Nathan'dan uzak duracağına
emindim. Kendini bu konuda çok da zorladı. Gel, gör ki; kalp bu söz dinlemiyor.
Büyük çabalarına rağmen kendini yine Nathan'ın yanında, kollarında buluverdi.
Allah'tan Meredith & Nathan aşkı
Maggie'yi çok etkilemedi. Gerçi Nathan tarafından reddedildikten sonra etkilese
ne olur, etkilemese ne olur? Meredith yine de güzelce durumu izah etti,
kardeşiyle arasını düzeltti.
Meredith açısından sakin bir sezon geride
kaldı. Okyanusta boğulmadığını, elinde her an patlayabilecek bir bomba
tutmadığını, sevdiği birinin ölümüne şahit olmadığını, bir hasta tarafından
öldüresiye dövülmediğini ya da yine varlığından haberdar olmadığı bir
kardeşinin ortaya çıkmadığını düşünürsek sezonu kayıpsız kapattı bile diyebiliriz.
Meredith'in ağzından ''Derek'' ile ilgili
çıkan her cümlede gözlerim dolacak gibi oldu. Vallahi ben bile hala ölümünü
atlatamadım. Çocuklarına Derek'in öldüğünden bahsettiği o ansa gözyaşlarımı
tutamadım. Çok etkileyiciydi. Ellen Pompeo çok büyük oyuncu.
(Sezonun en iyi bölümlerinden birisi
''The Room Where It Happens'' idi. Derek'i 10 saniyede olsa görmek çok
güzeldi.)
Benim canımı sıkan bir nokta oldu tabii.
O da Meredith'in Nathan'la ilişkiye başlamasından sonra eski anılarından
kurtulmak istemesiydi. Canım Derek binbir emek çizdiği o omurilik tablosunun
kapı önüne konduğunu bilse; yaşıyor olsa kahrından ölürdü herhâlde. Ya da o
post-itin çekmeceye kaldırıldığını bir görse... Bak ben yazarken bile sinirleniyorum.
Bu konuda izleyenlere ayıp ettiklerini düşünüyorum. Kimse Meredith ömrü boyunca
yas tutsun demiyor. Ama o hatıralardan hemencecik vazgeçişi üzüyor, haberiniz
olsun.
Dizideki favori çiftim Jackson ve April
bu sezon da beni sinir etmeyi başardılar. Bebeklerinin olaylı doğumundan sonra
barışırlar diye çok bekledim ama olmadı. Üstüne başkalarıyla randevuya filan
çıkmaya başladılar. İkisi için bir arada olmak neden bu kadar zor bilmiyorum.
Tek bildiğim April'in sevgisinin, Jackson'un sevgisinden daha büyük olduğu.
Jackson her an herkesten hoşlanabilecek
kapasiteye sahip. Tamam April ile evliyken ona hep sadıktı ama kızdan çok boş
sebeplerle ayrıldı. Şimdi de gününü gün ediyor.
Jackson ve April, ''Who Is He (And What
Is He to You)?'' adlı bölümde barışmış izlenimi yarattılar ama sezonun geri kalanının
da ikisini yan yana dahi göremedik. O da yetmezmiş gibi Maggie'nin Jackson'a
ilgi duyduğunu fark ettim. April de benimle aynı kanıda olacak ki Maggie'ye
''git onunla konuş'' dedi.
Önümüzdeki sezon Maggie ve Jackson
ilişkisi olursa o sahneleri atlarım, izlemem. Herkes ''Japril'' isterken neden
tersi yönde bir hikâyeye başvurdular onu da bilemem. Ben Japril izlemek
istiyorum ama sanırım bunun için daha çok beklemem gerekecek.
Yazı devam ediyor...