Vatanım Sensin: Zümrüd-ü Anka Kuşları…

Vatanım Sensin: Zümrüd-ü Anka Kuşları…
Birbirlerini aşklarından yok edene kadar yakarlar… Ama yeniden doğmak içindir bu. Aşkları öyle efsanevidir ki, ruhlarıyla alev topuna dönüşürler. Etraflarındaki kimseye sıçratmadan, kendileri kavrulur bu ateşte…

Aralarındaki sevda gün geçtikçe gurura, kızgınlığa ve kırgınlığa karşı gelir. Acının yoğurduğu bir sevdanın başlangıcına sürüklenirler… 

Farkında olmadan kaybolurlar birbirlerinde. Önce gözleri karışır birbirine, ardından sözleri… Bu sırayı elleri ve kalpleri takip eder. Büyür gittikçe, tabiat ananın bile kucaklayamayacağı şekilde hem de…

Birbirlerinin gözlerinin içine bakıp türküler söylerler, masallar okurlar ve en önemlisi sevdalarını anlatırlar. Lakin kullandıkları dil bile farklıdır… Anlayamaz sanmayın yine de, gayet de iyi anlarlar.

Şu sonlarda Ali Kemal ve Yıldız ardı ardına itiraf ettiler çoğu şeyi. Gözlerin yettiğini biliyorlardı lakin kalpti bu, sevdiğini sakladığı yerden duymak istiyorlardı bunu… Ali Kemal, ilk itiraf etti; “Ulan o bomba patladığında benim canımdan can gitti be..” diye. Yıldız’ın acısı ta gözlerinin içinden okunsa da, ”Çok geç… Çok geç Ali Kemal…” dedi.

Ardından Ali Kemal yine, Yıldız nişandan çıkıp gittiğinde Kordelya’ya orada itiraf etti. “Yıldız, seni bu halde bırakıp hiçbir yere gitmem ben... İstesem de gidemem... Senin mutsuzluğunla mutlu olacak son insanım ben şu dünyada…”  dedi ama bu sefer karşılığını aldı sayılır. Çünkü Yıldız ona “Benim bütün hatalarımın sebebi sensin…” dedi ve kalbi Zümrüd-ü Anka Kuşu misali ölüp yeniden dirildi Ali Kemal’in.

Yıldız ise Ali Kemal’in korkak değil de, cesur olmasını istiyordu sevda konusunda. Diğer konulara cesareti yetiyordu, bunu Yıldız da biliyordu lakin,Ali Kemal’in avuç içlerinde olduğunu bildiği kalbi serçe misali çırpınmak değil, Ali Kemal ile havalanıp uçmak istiyordu…

Ardından Ali Kemal eve geldiğinde Yıldız’ın merak edip sorması ve Ali Kemal “Neden sual ediyorsun?” dediğinde, “Allah Allah,merak ettim. Kabahat mi işledim?” demesi sadece merakını değil, kıskançlığını da göstermiştir.

Birbirlerine efsanevi bir yaratalışla bağlanan, birbirlerini yakan aşklarının ve yeniden doğuşlarının sembolüdür Zümrüd-ü Anka Kuşu...

Çünkü onlar için aşk buydu... Ölüp ölüp, tekrardan dirilmek…



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER