Şiir Gibi Bir Efsane: Hilal ve Leon

Leon’un ağzından çıkan ilk "Hilal" ve Hilal'in ağzından çıkan ilk "Leon" ile dünyalar bizim oldu. Böyle küçük bir şeyle sevinen insanları üzmek nasıl bu kadar kolay olabildi?

Tabii bunlar olurken "mahrum olduklarımız" diye bir liste oluşmaya başladı birden ve listenin başına da bu sahneyi ekledik. O liste her hafta daha da genişleyecekti...


 
Hilal'in boynuna geçen ipi çıkarmak için kendi canını ortaya koyan bir Leon izledik. Aynı anlarda boynuna elini götürüp Leon'u düşünen bir Hilal... Sevda nasıl başlar bir yürekte diye sormuştu Hilal, aynı anda bu sevdanın yüreğine düşme anı gelmişti Leon'un gözü önüne alıkonulduğu yerde bile...


 
Gerçek düşmandan sonsuz bir cesaret değil de aşk akmıştı içlerine. Düşman dedikten sonra bu dediğinden dolayı kararmıştı Leon'un yüzü. Edebi atışmalarını izlemek zevk vermişti. Ama işin en acısı da bu sahne bile Yıldız üzerinden başlamıştı. Bu ikilinin bir türlü kendi hikâyesi olamamıştı...


 
"Hele bundan sonra hiç olmaz." demişti Leon, Hilal'in Yıldız ile ilgili sorularına. Ama gidişat en başından beri öyle kilitlenmişti ki... Bunun mümkün olmayacağını tahmin etmiştik. Leon da az yapmamıştı, elbise hediye edip baloda dans etmiş bir de annesine Yıldız'ın onunla evlenmesini istediğini söylemişti. Bu sahnelerin elbet bir bedeli olacaktı...


 
Birbirlerine olan zaaflarını doruklarda hissetmişlerdi. Leon, artık o namlunun ucunda düşmanın değil aşkın olduğunun farkındaydı. Hilal'in gardı hala inmemiş olsa da, söyledikleriyle Leon'un canını acıtmış olsa da ondan gözlerini ayırdığı an yaşadığı duygu değişikliği muazzamdı.

Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER