Grey’s Anatomy
Dilvin Ertuğrul
Aşkın her hali özeldir!

Televizyon dizi tarihinde geçmişe yönelik bir yolculuk yaptığımızı varsayalım. Bugüne kadar yerli, yabancı bir sürü diziyi hayatımıza konuk etmiş bir dönem ağırlamışızdır. Ama mutlaka içlerinden birisi daha doğrusu bir karakteri, cümlesi ya da sahnesi kalbimizin bir köşesine yerleşmiş bize o köşeden devamlı gülümsüyordur. İşte bu yüzden kendime “Bugüne kadar izlediğim en iyi ilan-ı aşk sahnesi hangisiydi?” diye bir soru sorduğumda cevabını hiç düşünmeden verebiliyorum.

Herkesin bildiği üzere Grey’s Anatomy şu an 13.sezonunda. Bu kadar uzun soluklu bir dizi olunca da karakterlerin hayatında sürekli bir değişim oluyor. Hiç beklemediğimiz ayrılıklara üzülürken yeni gelen karakterleri de ev sahibi sıcaklığında karşılıyoruz. Aslında bu diziyi izleyen herkes söz konusu aşk olunca önceliği esas kızımız Meredith ve büyük aşkı esas oğlanımız (maalesef artık değil) Derek’e verirdi. Ama benim için en az onlar kadar özel hatta onlardan çok daha özel bir çift var; Jackson Avery ve April Kepner…



Karizmatik, hafif kibirli, yakışıklı, cazibesini ameliyatlara girebilmek için kullanmaktan çekinmeyen Jackson ve özgüveni yerlerde her an bir hata yapabilirim korkusuyla elinde not defteriyle gezip heyecanlandığında çok konuşan April. Hem hayata bakış açıları hem de yetiştirilme tarzları yüzünden birbirinden o kadar farklıydılar ki diziye girdikleri ilk andan itibaren bu zıtlık anlaşılıyordu. Hiç kimse bu ikilinin yıllar sonra birbirlerine deli divane aşık olacağını aklına getirmemişti. Ama hayat sürprizlerle doludur ve hep söylediğim gibi Grey’s Anatomy hayatın gerçeklerini anlatır.

April ve Jackson’ın arkadaşlıktan iki sevgiliye geçişi o kadar beklenmedik bir olaydı ki bu işin yürüyebileceğine April bile inanamamıştı. Bu yüzden de garip tavırlar sergilemiş sonucunda da ayrılmışlardı. Görünüşe göre birbirlerini unutmuş, yeni ilişkiler yaşamaya başlamışlardı. Hatta April hayatında çok önemli bir yol ayrımına gelmişti. Ambulans görevlisi Matthew’le evlilik hazırlıkları yapıyordu. Taa ki Jackson ufak bir kaza geçirene kadar. Bu kaza April’ın bastırdığı bütün duyguların gün yüzüne çıkmasına neden oldu. İlk defa Jackson’ı kaybetme korkusu yaşadı ve kendisini bile şaşırtan bir şey yaptı. Jackson’a eğer istemezse Matthew ile evlenmeyeceğini söyledi. Ama yazıda da söylediğim gibi Jackson kibirli bir insan. Hani burnu düşse yerden almaz dediklerinden. April’ın Matthew ile mutlu olacağıyla ilgili bir konuşma yaptı. Söylediklerini kanıtlamak istercesine düğüne Stephanie ile katıldı. Bu hareketiyle biz ‘Japril’ fanlarını baya üzmüştü. April, kilisede babasının kollarında Mathew’e doğru yürürken her şey bitti artık bir daha asla bir araya gelemeyecekler diye düşünürken Jackson bir anda ayağa kalktı…

Bu kısımda ben artık biraz kenara çekiliyorum. Sizi videoyla baş başa bırakıyorum.



Bugüne kadar bu sahnenin benzerleri milyonlarca kez yaşanmıştır. Esas oğlan son anda yetişir ve gelini düğünden kaçırır. Belki bu çok klasik bir sahne gibi gelebilir size ama yazının başında da belirttiğim gibi her insanın kalbine dokunan ilan-ı aşk sahnesi farklıdır. Ama tüm bu söylemleri bir kenara bırakırsak bence aşkın söz konusu olduğu her sahne özeldir.


Yazı devam ediyor...