Bölüm
içinde uzun süre beklediğimiz Hülya – Kerim karşılaşması tam da istediğimiz yerde,
mucizeleri Düğme Cevher’in neredeyse yanı başında oldu. Ve günün sonunda
“Bırakma elimi.” dedin Kerim Cevher. Çünkü sen elinden tutulmasına alışkınsın,
bugüne kadar değer verdiklerin hiçbir şartta elini bırakmadı. Annen, baban,
ağabeyin Hüseyin, Hülya, yaşamının Berlin’deki kesitinde dilediğince özgür(!)
ilişki yaşadığın Filiz, hatta kitabını toparlamanı sağlayan Melisa bile senin
elini sen istediğin süre boyunca tutup sana kayıtsız şartsız destek çıkanlardan
değil miydi?
Rüyanda
kendi korkularım nedeniyle tutamadığım dediğin Hülya’nın eli artık sen tutmak istesen de sana
uzak. Ama korkma, korkunun ecele faydası olmadığı gibi sana da en ufak bir
faydası yok bundan böyle. Güvensizliklerini geride bırak, dene… Karşındakini
olduğu kadar kendini de dinle. Bilinçaltın bile “O sadece elimi tutup bana güvenmek istedi, ben kendi korkularım
yüzünden ona o güveni veremedim.” diye haykırırken kulaklarını tıkamak
niye?
Sen
canın yandığı için
tükenmiş, bitmiş, sözlerinden utanmış, sevdiğinin gözlerine bakmaktan korkarak
sesin çıkmadan saklanırken hangi mucizevi anı kaçırdın biliyor musun? Hülya ile
Düğme’nin ilk karşılamasını. Dünyaya düğme kadar minicikken gözlerine açan
kızın bile sımsıkı yakaladı annesinin elini. Hülya’nın bebeğinin elini
kavrayışında “Nasıl tutuyor annesinin
elini, sen böyle benim elimi tut tamam mı, hep bana böyle güven…” sözü
ışıldak olsun karanlığına. Dinlemeyi öğren. Doğruyu yanlışı karıştırdığın anda
kafana yatmayanları akademik bir makaleyi hazırladığın titizlikle araştır.
Hemen yargıya varma.
Görülen
o ki “Çekme elini n’olur…” artık
faydasız… Hülya’nın
da belirttiği gibi tek başına başa çıkacaksın öğrendiklerinle… Şimdi yalnız
yolculuğun başlıyor Kerim. Bu yolculuk Dalyan’da denizin içinde kulübeye
yolculuğa benzemez. Bu yolculuk yalnız, bir başına ama kaybetmek değil kazanmak
üzerine kurgulu.
“Yanımda kaya gibi duracak birine ihtiyacım
var, kafası karışık ne istediğini bilmeyen birine değil.”
Yaşananların
hiç
yaşanmamış, söylenenlerin hiç söylenmemiş gibi kabul edip üzerine sünger çek
diyemem ama ivme olsun sana bu hayat dersi. Zaman kısa, küçük adımlar atmakla
ulaşamazsın senden giderek uzaklaşan ve artık seni kaybetmekten korkmayan bir
kadına…
Sen
kaya gibi duran bir adam olabilirsin Kerim! Daha düne kadar sen Hülya’ya
güvenmiyordun ama ben onca kırgınlığıma rağmen hala sana güveniyorum.
<3
(*) Müzik dinamikleri bir sesin veya bir müzikal
pasajın hangi yükseklikte
çalınması gerektiği hakkında bilgi verir. Portenin altına, küçük harflerle
yazılan forte pasajın güçlü, lento ise yavaş çalınacağını işaretler.