Blu Tv, Masum ile online seç-izle alışkanlığımızın kapısını aralıyor!

Blu Tv, Masum ile online seç-izle alışkanlığımızın kapısını aralıyor!
Televizyon izleme alışkanlıklarımız değişiyor. Son yıllarda sanırım en çok bu cümleyi duyuyoruz. Sebebi dünyanın şimdilik en büyük online seç-izle platformu Netflix'in yarattığı dev rüzgar.  Netflix sevilen dizi ve filmleri istediğimiz zaman izleme rahatlığı sunmanın dışında asıl devrimi orjinal üretimleriyle yaptı. Ardından Amazon, Hulu gibi platformlar da dizi/film/ program yapımına girip rüzgarı kuvvetlendirince kaçınılmaz oldu ve ülkemizin 4 büyük televizyon kanalından ikisi digital portal yatırımını hızlandırdı.

Önce Doğan Yayın Grubu'na bağlı olarak kurulan Blu Tv sonra da Doğuş Yayın Grubu'na bağlı olarak Puhu Tv kurulumlarını tamamlayıp test yayınlarına başladılar. Eski diziler, arşivlik filmler derken her iki Digital protal da ağabeyleri Netflix'in izinden gidip "özgün" projelerini ürettiklerini duyurdular. Geçtiğimiz Pazar akşamı da, Trump Towers'da düzenlenen bir organizasyonla Blu Tv'nin ilk online dizisi olan Masum'un iki bölümünü izledik. Lansman vesilesiyle.. Masum hakkında fikrimi ve yorumlarımı yayın sonrasında uzun uzun anlatacağım. O cepte..

Her ne kadar "Türkiye'nin ilk online dizisi" diye reklamı yapılıyor olsa da ilgilisi Masum'un aslında ilk olmadığını biliyor. Tamamen bağımsız bir yapı tarafından üretilen oldukça da başarılı bir örnek olan Sıfır Bir: Bir Zamanlar Adana'yı unutmamak lazım. Ama Masum ilk büyük prodüksiyonlu, star kadrolu online dizidir, evet. Ardından Şubat ortasında sete çıkması beklenen, Ay Yapım'ın Puhu Tv için hazırladığı Fi Çi Pİ gelecek.

Kanal D, Ulan İstanbul'u yayından kaldırmadan önce son bir umutla websitesinde yayınlamış. Bedava yayınlanan ilk bölümden sonra yayını paralı yapmış. Kimse bölüme kuruş vermemiş ve izlememişti. Kötü bir tecrübe olarak sektör rafına kaldırıp; bu başarısızlığın tozlanmasını, online izleme konusuyla tanışmamış kalabalıkların hafızasına ve henüz olgunlaşmamış satın alma alışkanlıklarına sekte vurmamasını ummuştuk.

Online dizi izleme konusunda Netflix'in derya deniz arşivine nazaran Türkiye lansmanından sonraki başarısı ortada.. Netflix üye sayısı konusunda net rakamlar paylaşmayan, yuvarlak konuşan bir yapı. Globalde 100 milyon kullanıcıyı kucaklamakta ancak sokağa baktığımda bilinirlik çok da yüksek değil. Özellikle genç nesil arasında hala "Netflix mi o ney?" diyen geniş bir kitle var. Bu da cepte dursun..

Online projelerin Türkiye ve sektör için asıl önemi daha özgür bir alanda üretim yapılacak olması dolayısıyla seyirciyi varoş trajedisine mahkum etmekten kurtaracak olmasıdır. Dizi sürelerinin kısalmasına (en azından ilk 5 yıl için) herhangi bir olumlu etkisi olacağını düşünmüyorum, inanmıyorum da... Özellikle yakasını "Kanal"a kaptırmış digital yapıların bu durumun aşılmasına teknik olarak katkıda bulunması pek mümkün değil. Artık o devrimi de Netflix gibi "bağımsız" yapılardan bekleyeceğiz.

Masum, (Basın bültenlerinde 60 dakika demelerine bakmayınız) maksimum 48 ila 45 dakikalık bölümlerden oluşuyor. Girdisi çıktısı jeneriği dahil ortalama 45 dakika.. Şaka gibi geliyor değil mi? İzlerken de öyle oldu. Çat diye bitiverdi bölümler.. Masum toplamda sekiz bölüm olarak yaklaşık olarak yedi haftada çekilmiş bir psikolojik- gerilim. 27 Ocak itibarıyla önce iki bölüm olarak Blu Tv'de görücüye çıkacak. Daha sonra haftada bir bölüm mü yayınlanacak yoksa kalan bölümleri kardeş payı yaparak mı yayına verecekler o kısmı henüz belli değil. Göreceğiz..

Masum ilk kez 2009'da perde açan, Berkun Oya'nın sahnelendiğinde pek çok başarılara imza atan oyunu Bayrak'tan uyarlandı. Bizzat Berkun Oya tarafından. Rejisi ise ilk filmiyle Altın Portakal kazanan Seren Yüce'ye ait. Oyuncu kadrosu adeta Barcelona gibi.. Haluk Bilginer (Cevdet), Nur Sürer (Nermin), Ali Atay (Yusuf), Okan Yalabık (Tarık), Serkan Keskin (Taner), Tülin Özen (Emel), Bartu Küçükçağlayan (Selim) ve Mehmet Özgür (Başomiser Selahattin) var. 

Masum'un yayına çıkması, başarısı ya da başarısızlığı sektör ve çok daha önemlisi seyirci için önemli bir sınav olacak. Türk seyircisi artık dizi/ film gibi "eğlence" içeriklerine para ödemeyi öğrenmek zorunda; yabancı sermayeli platformların korsanla başlattığı amansız ve çok başarılı savaşı da hesaba katarsak o pamuk eller önünde sonunda cebe girecek. Aksi halde tek düze ve kalite çıtasının dünya standartlarının pek altında kaldığı yerel işleri izlemeye mahkûm olmaya devam edeceğiz. "Masum gelecek dertler bitecek" romantizmini kenara koyarsak, eğrisiyle doğrusuyla, beğen beğenme ilk büyük prodüksiyonlu online dizimiz bu cuma sizlerin beğenisine sunulmak üzere beklemede. Bakalım, Blu Tv'nin araladığı kapıdan içeri kimler girecek?


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER