Günlerin, ayların zorluğunun, yoğunluğunun arasında insana ilaç gibi gelen tek şey yazmaktır. Hele hele de severek yazıyorsanız tadı bir başka güzel olur.

Ben de uzun zamandır beklettiğim yazıyı sonunda sizinle paylaşma kararı aldım. Dedim ki madem yeni yıl geldi, yeni umutlar, yeni projeler, yeni keşifler bizi bekliyor. Bari yeni bir yazıyla da açılış yapalım.

 

Bir an geliyor birini görüyorsun bir yerde. Mesela televizyonda, yolda belki bir otobüste yani işte hayatımızın belli bir anında bir insan görüyoruz sonra fark etmeden ya kanalı değiştiriyoruz ya da o insanın yanından geçip gidiyoruz. Sonra nasıl oluyorsa o insan karşına çıkıyor ve o an ağzından tek bir cümle dökülüyor “İyi ki girdi hayatıma.“ Evet bu kez iyi ki dediğim bir insan, büyülü bir dünyanın ışıldayan yıldızı Berk Atan hakkında kendimce bir şeyler yazmak istedim.

 

Günlerce, aylarca hatta yıllarca devam eden uykusuz, yorgun set halleri, saatlerce tekrar tekrar süren çekimler ve nihayetinde milyonların soluksuz, seve seve izlediği diziler. Evet, görüldüğü gibi bu büyülü dünyada bulunmak o kadar da kolay bir iş değil ama bu dünyaya girdin mi her şey değişir uzaktan bakınca zor, işinin ehli olmuş insanlar içinse kolaydır çünkü her alanda olduğu gibi onlar da işleri büyük bir sevgiyle yapıyorlardır.

Dizi dünyasına ilgi o kadar büyük ki gün geçtikçe yetenekli gençlerin, oyuncu adaylarının sayı durmaksızın artıyor. Kimileri bu dünyanın büyüsüne çabuk aldanıyor, kimileri ise durmadan çalışıp başarısına başarı katma yolunda ilerliyor.

 

Çalışmak hayatın özüdür diyerek yolumuza devam edelim ve gelelim esas konumuza yani güzel İzmir’in yetiştirdiği yetenekli “jön” diye bileceğimiz insana, Berk Atan’a.

Evet, yanlış duyup, görmediniz “jön” dedim. Genç, yakışıklı ve yetenekli olduğunun yani sıra dizilerde aranan ana karakter olma potansiyeli fazlasıyla var kendisinde.

 

Oynadığı dizilerle kendini geliştirmiş, oyunculuk yolunda büyük adımlar atmıştır. Kendini gelişmiş bir oyuncu olarak ise Güneşin Kızları dizisinde kanıtladı, büyüdü ve parladı.

Ailenin istenmeyen yüzü, psikolojik sorunları olan, terk edilmiş bir evlat ve hayata karşı direnen o gencin yani Savaş Mertoğlu karakterinin hakkını vererek oynadığını ve çok sevildiğini söyleye biliriz. Nitekim Berk Atan'ın canlandırdığı motorlu ve asi tavırlı genç karakterler bu diziden sonra daha da yaygın bir karakter haline geldi.