Kendi dünyanıza gitmek ve sadece ikiniz olmak fikri o kadar güzel ki. Ömer ve Defne dert yok, oyun yok, sadece aşk, sadece sevgi ve Roma. Ama o kadar da kolay değil geride bırakmak. Bir bakarsın sensiz uyuyamayan yeğenin kapıda, bir bakarsın en yakın arkadaşının çıkagelmiş, bir bakarsın sevdiklerin gitmeyin diye karşında olmaz. Çekirdek çitleyecek tayfanı bulamazsın. Ya da oturup Koriş ile gıybet yapamazsın diz dize. BJK maçını izleyip ıslak hamburger yiyemezsin kankanla.

Ben bekliyordum ki Defne’nin ailesi duyup çıkagelse çözse sorunlarını. Yine hemen olay çözme derdindeyim tabii ama öyle olmadı. En beklenmedik şekilde Neriman vazgeçirdi bizimkileri. Onca dert açan Neriman artık sorunları çözüyordu. Amcanın uzlaşmacı tavrına, Sinan’ın başta kırgın ama sonra hak veren tavrına karşın ikna olmayan çiftimiz Neriman’ın senede bir yaptığı mantıklı konuşmasına ikna olmuştu.

‘’The Kadın Nero’’ seni sadece bu bölüm aklı başında hallerini değil, Seda’ya kaynanalık yapan, Ömer ile Defne’ye bebiş hayali kuran, evde dans eden hallerini de sevdim. Ben de çok severim evde dans etmesini kendi kendine. Çatlaklık az bundan gerektirir de o topuklularla nasıl dans edebildin şaştım doğrusu.

Çatlaklık demişken Defo’nun sorunları hallerini öğrenen Ömer’in gün boyu ifadesinde yaşasam mı? Durun, durun en baştan giriyorum. Defne’nin morali yerine gelsin diye yengesinin bahsettiği Defne’nin hayatına girmeye karar verdi İplikçi. Bir de Neriman’ın dokunaklı konuşmasında gidip de Defne’yi nerden tanıdığını anlamaya çalışmıyor musun?  Şaşıp kalıyorum o akla. Neyse ‘Defo Günü’ fikri çok güzeldi. Tabii ki konu Defo’ysa alırım bir dal BJK maçı. Ben ki GS taraftarı olarak Defne ve İso sayesinde BJK marşı ezberlemiş insanım. Hangimiz ezberlemedik? Defne’nin acilen Ömer’den önce Ömer’in evine gitmesi gerek. İso gidiyor ama yavaş. Hatta duran ağaç geçiyor onları. Defne başlıyor sonra marşa. ‘’Yağmurlu bir günde görmüştüm seni. Üstünde çubuklu formalar vardı. Bir anda tutuldum, âşık oldum ben. Hayatın anlamı siyah beyazdı. Ölümle yaşamı ayıran çizgi, siyahla beyazı ayıramaz ki. Her yolun sonunda ölüm olsa da, sevenleri kimse ayıramaz ki.‘’ Ooo bu ne hız? Yetişiyorlar. Benim hayallerimde şöyle bir İso, Defne - Serdar, Ömer’li BJK-FB derbisi vardı ama olsundu. Meriç Acemi bana onu da verir. Ben Ömer ve Defne’li BJK maçına da varım. Defne’nin çılgınca sevinçleri Ömer’in gülüşlerini taçlandırdı. Sonrasında Ömer arıza Defne’nin kavgalarını da dinledi. Kesinlikle şiddete karşı olmakla beraber bazı durumlarda çileden çıkılma anlarında, enerji attıran ve istemeden en son çare olarak başvurulan bir yöntem olduğunu kabul ediyorum şiddetin. Ama öyle psikolojik, fiziksel olarak eşe ve kendinden güçsüz insana yapılana kabulüm değil tabii. Ee az çatlak olunca da insan böyle şiddetimsi yöntemlere başvurabiliyor. Her ne kadar hiç benzemese de Ömer ve Defne az çatlaklık konusunda birbirlerini tamamladıkları kesin.