Defne, Ömer, Pamir
sahnesiyle başladı yeni bölümümüz. Defne iç sesinde ‘Kral hep en doğrusunu
yaparmış.’ diyerek Ömer’e yine hak verdi. Ömer Pamir’i
de en baştan çözmüştü zaten. Defne’nin
canını yakmak istemediği gibi olayı anlatmayı büyük bir olgunluk göstererek
Pamir’e bıraktı. Ahahaha ne oldu Pamircim? Ömer’in bu hamlesi ile kaçacak yer
kalmamış mıydı?
Sinan’ın
rüzgâr
çanları görmesi bana ‘Rüzgâr esmeye başladı.’
cümlesini anımsattı. Seda ve Sinan için olacağımı düşündüğüm çanlar ayrıca
Sinan’ın evinde olduğu için DefÖm aşkına da yoruyorum. Sonuçta Sinan’ın evi
bizim dizimiz için hep özel oldu. Çalışma ortamları, uyuyakalmaları gibi. Ve
hatırlatmak gerekir ki hiçbir rüya boşa değildir Kiralık Aşk’ta. Ve
diyorum ki rüyalar derin anlamlar saklar. Bakınız ki Seda da hissetmiş getirmiş
rüzgâr çanını. Sinan resmen ruh eşin canım. Sonunda zaten Sinan’a yaradı. Ben
en son Esra’nın el emeği göz nuru rüzgâr çanını çok sevdim. Defne de sevmiş ki Ömer’e götürdü. Artık
anlamını arabada Derya’dan öğrenmiş olsa gerek ki. Ben istiyorum ki o çan
DefÖm’e yarasın.
Derya
normalde ortalığı karıştırıp, Defne’nin tabiriyle oksijensiz kalıp herkesi
başka yere yönlendirdi.
Buluşmanın sonralarında da sağ olsun Sinan oda numaralarını karıştırıp bizleri
uğraştırdı. Defne’nin odaya girişindeki tatlılığı utangaçlığı çok güzeldi,
güldüm. Sonrasında kendini odaya kilitlemeseydi utangaçlıktan iyiydi ama. Neyse
ki Ömer söz verdiği öpücüğü sabah kondurdu da biz de sevindik. Defne’nin tüm
gün boyunca öpücük bekleyen saf halleri de çok tatlıydı. Aslında genel olarak
yan yana iken Defne Ömer zaten çok tatlılar.
D: Nereye gidiyoz ya? Hemen barışma partisi mi
ayarladın İso?
Bizim
bu rüzgâr çanları Neriman için tehlike çanı oldu sanırım. Defne ve Pamir
konuşmasına dönersek Defne haklı ve sert bir çıkış yaptı. Bu oyunu öğrenip
empati yapması bize Ömer’i anlamak olarak geri dönecekti. Öyle de oldu. Defne
hemencecik Neriman’a hesap sormaya gitti tam tahmin ettiğim gibi. Maalesef ki
Defne bir yanda para için her şeyi yapanlar bir yanda önemsemeyen hayata dair
amaçları olan insanlar var çok garip bir şekilde. Aslında hayat garip olan.
Para konusunda ise parayla insan satın almaya çalışanlar, karşısındakinin
duygularını önemsemeyenler kötü olan. Hulusi Dedede
bu etkilerle olsa gerek kendince ceza kesti Nerimanlar’a.
Aslında barınma hakkını ellerinden almak bayağı sert bir çıkıştı. Ama
bu çıkışla Koriş- Nero dostluğunun sağlamlığını bir kere daha
izledik. Yalanlar ortaya çıkınca Necmi’den haklı bir tepki de gördük. Belki de
umduğum gibi Neriman bile akıllandı. Hatta Ömer,dedesini evden çıkarmamak
konusunda ikna edince yengesiyle buluşup konuştuklarında bunu duyan ve bir daha
kimseye karışmayacağını söyleyen Neriman’a inanmak istedim. Ömer seni affetmez
Nero ama sen Pamir’i yolla ben seni affedebilirim.
Pamir’e
bu bölüm yine uyuz oldum çünkü. Defne ve Ömer fuarda ortaklaşa Pamir’den haz
etmediler ya o an dedim ki ‘’İşte Kiralık Aşk Fanları’’ gibi oldular.
Mağdur olan oymuş. Ömer’i
dinle git o zaman canım. Defne’yi teşbih sanatı ve kıyas yöntemleri ile empati
kurdurarak doğru bir mantık yolu izledin. Bir de âşık olduğunu deseydin ya
Pamir? Niye demedin? Kartlar açık değil miydi? Aa pardon. Açık olsa Defne’den
habersiz evine gidip anneanneyle konuşur muydun? Ne işin var senin orada?
Esra’yı Ömer’den önce gezdirirsen bayılırım artık şuraya. Gidip Passionisle iş
yapmayı düşünüyoruz diye başlayıp Ömer Defne aşkını mı ispikleyeceksin?
Böyle bir şey olursa ben Defne yerinde olsam suratına bakmam. Sen bence yazı
felan bekleme hiç. Bak Ege kıyıları kışında güzel.
Kışın gitmem diyorsan kayak için Uludağ’a yok yok Palandöken’e falan
git. Hatta Alp’lere git sen.En uzak neresi olsun
dersen orası olsun. Yazı bekleme boşuna.
Edis’in Dudak klibine çağırdılar gitmedim.
Passionis’le
çalışma fikri de aklın yolu bir olanlardan. Ömer Sinan varken gidip Deniz ile çalışılır
mı? Defne ve Sinan’ı dinleyecektir Seda’da. Zaten çoktan ‘Beyim
bilir.’ moduna girdi. Ömer’e de, Defne de zaten
tamamdır. Yalnız bu Defne Stil Vagonu ve Passionis’in ortak lojistik müdürü değil
mi? Neden sadece Stil’de çalışıyormuş gibi oluyor? Derya’nın hastalığına
sevinirdik olduk. O sayede Ömer ile bir araya gelebildiler. Hayır, uyumun ete
kemiğe bürünmüş halini görmeye hakkımız yok mu bizim? İz söylediğinden beri
dikkat ediyorum Defne Ömer iş hayatında bile bir bütün takım halindeler. Onca
işin arasında Defne Ömer’in su içmesi gerektiğini anı bile unutmuyor ki kaç
tane işi var kızın. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır demeden geçemeyeceğim.
Defne
ve Ömer o kadar güzellerdi ki bu bölüm izlemeye doyamadım. Şükrü Abi
ve İso’nun yardımları ile birbirlerinden habersiz bir yerlere götürülmeleri çok
güzeldi. Şükrü Abi deniz kenarına götürdü Ömer’i. Oyunun
kurulduğu yerde her şeyi konuştular Defne ve Ömer. O kadar hafifledim ki.
Aylardır beklediğimiz andı. Etekteki taşlar dökülmüştü. Artık kaçmasız,
gitmesiz konuşan ve konuşmak isteyen Ömer Defne vardı. ‘’Öyle bir güldü ki
görünce kendine gelemezsin demedi mesela.’’ Defnem bu cümlen bile aşkını o
kadar saf ve güzel anlatıyor ki. Kral ile kız (Bence o kız kraliçe.)
masalını söylemiyorum bile. Masalı daha doğrusu gerçekleri dinlerken eskiye
döndük geldik ki ben düzenli olarak eski sahneleri izliyorum. Çok güzel oldu.
Anımsadık diyeceğim çünkü hiç unutmadık. Ömer her zaman çok sevdi Defne’yi,
kalbini, saflığını, her halini. Öyle çok sevdi ki üzülmesinden kırılmasından
korktu. Kendisi bile kırmaktan korkarken istemeden kırdığı da oldu ama hepsi geçiyordu.
Onlar beraberken hepsi düzeliyordu. Ömer’in hayatı için ilhamdı Defne.
Ömer’in
içiydi. Ömer’in Defne’siydi. Defne’nin en sinirli, en savunmasız, en sevgiye
muhtaç hallerinde hep yanındaydı. Defne ise Ömer’in hiç anlaşılmayan yönünü anlıyor,
her sıkıntısında yanında oluyordu. Kalbinin başköşesi olmuştu Defne. Artık
vazgeçilmezdi. Defne içinde öyle, vazgeçilmez
mucizesiydi Ömer onun. Nihan’ın da demek istediği gibi sabredince her şey
yoluna giriyordu. Sadece sabır diyor bize Meriç Acemi. Kısaca Ömer ve Defne siz
birlikte şahanesiniz. Şimdi siz zamanı, şimdi Deföm zamanı.
Yazı devam ediyor..