Bu arada ilk buluşmalarında her şey kötü giderken Cansu’nun bunu bi işaret olarak alacağını, geceyi bu yüzden bitireceklerini ama sonra bir şekilde birbirlerine koşup kavuşacaklarını düşünmüştüm fragmanı izlediğimde (Böyle yazılmış olsa daha güzel olurdu bence.) Şahsen sahneyi beğensem de anlamdırabilmiş değilim hala. En son yayınlanan bölümü beklerken gelen fragmanlarda Cansu’ya baya bir kızmıştım. Kerem ona aslında kim olduğunu söylediği an, gerçeği söyleme sırasının ona geçtiğini abisi söyleyene kadar algılayamamış olmasını geçirdiği şoka bağlıyorum. Çocuğumu baya bir üzdü yalan söyledin de söyledin diye... Canım hayırdır pinokyo olsan kapılardan sığmayacaksın, aaaa.

Eve döndükten sonra çok tatlıydı ama. Kendi kendine yaptığı provalar, Kerem arayınca sesindeki mutluluğu gizlemeye çalışması, evden Kerem’e gidişi... Çocuk fakir diye daha çok aşık oldu resmen. Cansu Kerem’in evinde kaybettiği ailesini bulmuş gibi değil miydi ya? Gece yatıya kaldığını da görelim. Mümkünse anne-baba memleket ziyaretine gitmiş olsun. Nasılsa biliyorsunuz Kerem’in aklına başka şeyler gelmiyor. Kolundan tutup odaya kaçırdığında ‘’Ne söyleyeceksin? Hadi söyle.’’ deyip durdu. Cansu ‘’Senin de adın buraya (kalbine) kazılı.’’ dediğinde Kerem'den bir öpücük beklediğinin acaba farkında mı? Kerem onu odaya çekerken bile ‘Ne yapıyorsun, annenlerin evindeyiz.’’ dedi. Bu kız daha nasıl bir sinyal göndermeli acaba? Ekrana uzanıp kafalarını birleştiresim geldi, ah Kerem ah..
Kerem cesaretini toplayıp dürüst davrandı ve Cansu kendi de yalan söylediği için bunu sorun etmedi. Ama... Cansu’nun yalanı ortaya çıktığında aynı şey yaşanmaz çünkü Kerem bunu büyük ihtimal Cansu’nun ağzından değil çok daha farklı bir şekilde öğrenir.. Umarım son haftalarda daha da güzelleşen #canker çiftinin aşkına uzun bir süre tanıklık ederiz. Sonuna kadar gelebilenlere teşekkürler.