11 yıllık Supernatural yolculuk

Kötülük olmadan iyilik, iyilik olmadan kötülük olmaz. O halde şeytanlar varsa melekler de olmalı değil mi? Evet, zaten Castiel isimli meleğin gelişiyle bir de cennet, melek radyosu, henüz karşılaşmadığımız üstün güçler gibi birçok konuya da ayak basıyorlar. Ve hikâyenin çıtası yükseliyor. 5.sezonda baş meleklerle haşır neşir olarak kahramanlarımız bu sezon sonrasında biraz düşüşe geçiyor.

10. sezonda da Dean'in başına gelenlerle ilgi çekici hale gelen dizi hiç de fena olmayan bir sezon geçiriyor. Ancak 11. sezonda Karanlık'ın gelmesiyle dizi çıtasını bir kez daha yükseltiyor. Sezon finaline doğru iyice yükselen nabız, 20. bölümde tavan yapıyor. Seyircilerinin de beklentisini fazlasıyla karşılıyor dersek yalan olmaz.

12. sezonda da sanırım Karanlık'ın Dean'e hediyesi ile epey güzel sahneler göreceğiz, ancak sezon finalinde beliren İngilizler pek de ilgi çekici gözükmüyor ne yazık ki.


 
Dizinin genel yapısı hakkında fikir vermek gerekirse, genellikle bir bölümde av varsa diğer bölümde hikâyenin gidişatını ilgilendiren bir olaya girecekler demektir. Sık sık Dean'i turta krizindeyken, Bobby'i de "Balls!" derken yakalarsınız. Bölüm sonunda Dean ve Sam Impala ile barınağa dönerken mutlaka dertleşirler. Her sezon finali introsunda ise bir klasik olarak 'kansas-carry on my wayward son' dinlersiniz. Ve kardeşler birbiri için -insanlık için de olabilir- kendini feda etmeye daima hazırdır.

Bu dizi hakkında yazılacak, anlatılacak çok şey var. Ancak 11 sezonu buraya dökmem pek mümkün gözükmüyor. Bir fikir vermesi veya zaten izlediğiniz dizi hakkında genel bir bakış güzel olur diye düşündüm. Unuttuğum, atladığım şeyler için mazur görün lütfen ve zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler!
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER