Her şeyin çabuk ve hızlı şekilde tüketildiği bir yüzyılda yaşıyoruz haliyle bu durum beyazcama da yansıyor. Televizyon dünyasında her gün yeni bir iş çıkıyor ve bu da seyirciyi seçici olmaya zorluyor. Hal böyle olunca da emek kokan her iş hak ettiği değeri göremeyebiliyor. Bendeniz de çok seçici bir izleyici olarak kısıtlı ve bu yüzden de değerli vaktimi ayıracağım işlerin gerçekten emek kokmasını, beni mutlu ve tatmin etmesini isterim. Son zamanlarda bu beklentimi tam anlamıyla Kanal D’nin ortaya çıkardığı adı gibi tatlı mı tatlı dizisi Tatlı İntikam ile karşılıyorum.

Aslında İtiraf etmeliyim ki çok sıkı bir romantik komedi izleyicisi de olsam bu tip işlere karşı önyargılarım var. Ekrana çıkan romantik komedilerin bir çoğu"13 bölüm çekeriz sonrada tutarsa kışın devam ederiz" kafasıyla yola çıkılan işlerdir. O yüzdendir ki yazın "ya tutarsa" diye çaldıkları mayadan olan yoğurt kış olunca ekşir. Çünkü yola vizyonsuz çıkar, yaz boyu alınan reytingler bu tip dizileri iyice havaya sokar; seyircinin beklentileri umursanmazlar ve seyircinin zekâsıyla adeta dalga geçilir. En sonunda da belki 13 bölümde final olsa efsane olacak iş, büyük bir hezimet olarak televizyon arşivindeki yerini alır.

İşte tüm bu sebepler ve ön yargılar yüzündendir ki Tatlı İntikam’a "benim dizim" demek için bekledim. 6. Bölüm sonunda dedim ki "ben bu dizi hakkında bir şeyler yazmalıyım". Çünkü emek veren herkesin güzel bir iş ortaya koyduğunu bilmesini istedim. Peki ben bu diziyi neden sevdim, bu dizide ne buldum ve ne gördüm de hayatımda ilk kez bir iş için bir şeyler yazmaya karar verdim?

Aslında ilk bölümü izlediğimde hikâyeyi çok iyi bildiğimi ve bundan sonrasında da hikâyeyi tahmin edebileceğimi düşünüyordum. Bir romantik komediyi ne kadar farklı yazabilirsiniz ki? Hele bir de benim gibi izlemediği romantik komedi filmi kalmayan birine farklı ne verebilirler ki diye düşündüm. Sonra şunu fark ettim zaten senaryo’yu yazan kişilerinde asıl amacı farklı bir şey vermek değil; farklı bir bakış açısı ortaya koyabilmekti. Onlar da en az benim kadar iyi bir romantik komedi izleyicisi. Romantik komedinin olmazsa olmazları veya kaba tabir ile klişelerini onlar da biliyorlardı.